Sibel ARNA
Oluşturulma Tarihi: Mart 06, 2004 20:16
Cümlelerin sonunu ‘canım’ diye bitiren herkesi Şelale Hanım zanneder olduk. Artık ‘Döncem ben sana’yı Con Con Başar gibi yaya yaya söylüyoruz. Çok yemek yiyenleri ‘Bak Hüsmen gibi şişersin’ diye uyarıyoruz.
Pazar günleri Ayı Orhan ve karısının bitmeyen kavgalarıyla stres atıyoruz. Hafızamızda kalan en sevimli çocuk Çilli Emoş. Okan Bayülgen, Beyazıt Öztürk, Emel Müftüoğlu, Süheyl ve Behzat Uygur kardeşlerin şov program-larında canlandırdığı tiplemeler günlük hayatımızın bir parçası oldu.
Beyazıt Öztürk
Bugüne kadar 35 tipleme yaptım, 36’ncısını yapacak gücüm kalmadı
Kanal D’nin kapısının önündeyiz. Beyaz pantolonu, üzerine bastığı yumurta topuk ayakkabılarıyla Ejder karşımızda duruyor. Üç-iki-bir diyorlar çekim başlıyor. Ejder’in Beyaz Show’a nasıl dahil olduğunu anlatan bir skeç çekilecek. Hikaye şöyle: Ejder, Beyaz’ın mahalleden ağabeyidir. Sık sık halı sahada maç yaparlar. Bir gün yine birlikte top koştururken Ejder, Beyaz’dan iş ister. Beyaz da ‘Programa gel bir şeyler ayarlarız’ der. Böylece delikanlı Ejder, Beyaz Show’a kapağı atar. Bunun anlatıldığı bölüm çekilirken Beyaz’ın üzerinde Milli Takım forması vardı. Ejder ise beyaz pantolonunun paçalarını sıyırarak top sektiriyordu.
Ejder’in çekimi bittikten sonra Beyaz sırasıyla Pertev, Con Con Başar ve Hüsmen kılığına giriyor. Öğlen ikide başlayan çekim akşam yedide son buluyor. Teri soğumadan soruyoruz, ‘Neden kılıktan kılığa giriyorsunuz?’
‘Almanya’da Kaya Yanar diye bir Türk televizyoncu var. ‘Ne Bakıyorsun?’ diye bir eğlence programı yapıyor. Formatı ondan aldık. Ama bence bizimki daha iyi oldu. Çünkü karakter sayısını fazlalaştırdık. İlk günlerde tutar mı tutmaz mı diye çok endişelendik. Çünkü hepsini ben oynayacaktım. Ben kaç adam oynayabilirim, içimde kaç adam var, gibi soruların cevabını bilmiyorduk. Hüsmen Ağa, Ejder, kapı görevlisi Güven ve Pertev ilk çıkan tiplemeler. Sonra Sömestr Sami geldi. Sami tam bir hayat adamı. Dere kenarında mangal yapan, sürekli arkadaşlarıyla kafa çeken bir tip. Uskumrunun hangi mevsimde çıkacağını, nerenin domatesinin iyi olduğunu biliyor. Sonra Psikopat, Hamit ve Con Con Başar’ı yaptık. Üçü de çok seviliyor.’
Beyaz her ay karakterlerini yeniliyor. ‘Eğer şovun eğlenceli olmasını istiyorsak tipleri yenilemek zorundayız. Biz tiplemeleri yenilik olsun diye yaptık. Beyaz Show’un beğenilme sebeplerinden biri de budur. Tipleri yenilemezsek kendi kazdığımız çukura düşeriz’ diyor.
Bugüne kadar 35 farklı kılığa giren şovmen bütün tiplerin ortak bir özelliği olduğunu düşünüyor. Ne kadar üçkağıtçı ne kadar cingöz görünürlerse görünsünler hepsi duygusal insanlarmış. Olaylar sarpa sardığında ‘birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için’ diyorlarmış.
Tiplemelerin metinlerini Güray Ölgü yazıyor. Son halini ise yönetmen Oğuz Koloğlu, Beyaz ve Güray Ölgü birlikte netleştiriyor. ‘Önümüzdeki sezon tiplemeleri bitireceğiz. Çünkü otuzaltıncı bir karakter yaratmaya gücüm kalmadı. Çıkartabileceğim her türlü sesi çıkarttım. Yapacağım her türlü mimiği yaptım‘ diyen Beyaz, seneye programın formatını tamamen değiştirecekmiş.
Günahkar sokakların tövbekar delikanlısı Ümraniyeli Baba Ejder
Ejder, Beyaz’ın mahalleden abisi. Hafif üçkağıtçı. Ama nereden baksan mahalle delikanlısı. Mahalledeki kızları koruyor, kolluyor. Halı sahada maç oynamayı seviyor. Steyşın arabası var. ‘Günahkar sokakların, tövbekar delikanlısı Ümraniyeli Baba Ejder’ olarak tanınıyor. Ümraniye burada sembol. Yoksa onun gibi delikanlılar Kasımpaşa’da da, Karagümrük’te de var. Manisa’nın da delikanlısı meşhurdur. Bu sebeple Ejder lokal bir delikanlı değil. Her yerde bulunabilen mahalle ağabeylerinden. Ben Ankara Yenimahalleliyim. Benim büyüdüğüm mahallede de bu tip ağabeyler vardı. Ejder’in bir ideolojisi yok. Ne sağcı ne solcu, hayat görüşü çok farklı.
Su Motoru ve Çisil Su’nun arkadaşı Con Con Başar
Bağdat Caddesi ya da Nişantaşı çocuğu. Bu tip yerlerde bol miktarda Con Con var. Hele son yıllarda iyice türediler. Bizim de gözümüze battı. Baba parası yiyor. Her yerde torpili var. ‘İn’ olan mekanlara gidiyor. Ağzında sakız haline gelmiş bazı cümleler var: ‘Abi ortam çok Ajda Pekkan’, ‘Abi yalan oldun ya nerelerdesin’, ‘Abi niye gece çıkalım çok fazla Apaçi var dışarıda.’ Özel üniversitelerin partilerini kaçırmıyor. Burslular geldiğinde çok sinirleniyor. ‘Döncem ben sana’yı çok kullanıyor. Başar’ın arkadaşlarının isimleri biraz garip. Son dönem konan isimleri abarttık. Su Motoru, Çisil Su, Kıymık Tuğ falan yaptık.
Çeyrek tonluk Hüsmen
Tekirdağlı. İstanbul’a yeğeni Beyaz’ı bulmak için geliyor. Köylü kurnazı ama yaptığı planlar bir türlü başarılı olmuyor. Kilosunu 250 olarak tahmin ediyoruz. Trabzon ekmeğinden özel bir sandviçi var. Ayak tırnaklarını göremiyor. Aslında hiçbir uzvunu göremiyor. Cinsel hayatının olmamasından çok şikayetçi. Psikopat karakteri gelene kadar Hüsmen, bütün tiplerin Ağa’sıydı. Psikopat ile ilk karşılaştıklarında ona ‘Sana zarar vermek istemiyorum anlıyor musun beni. Onun için git buradan Hüsmen’ dedi. Ve Hüsmen ayakkabılarını havalara atarak kaçtı. O gün bugündür ağalık unvanı Psikopat’a geçti.
Küçük barların kırık şarkıcısı Pertev
Görüntüde biraz kırık. Ama yine de cinsel tercihlerini bilmiyoruz. Sahneye çıkmak ve ünlü olmak istiyor. Beyoğlu’nun arka taraflarında yaşıyor. Oradaki barlarda şarkı söylüyor. Pop Star’a katılmayı planlıyor. Beyaz Show’a nasıl dahil oldu derseniz. Hikayeye göre ben bir gün bunun sahneye çıktığı bara gitmişim ve ondan Osman Aga türküsünü istemişim. Bu da repertuvarında olmamasına rağmen söylemiş. Ertesi gün de tası tarağı toplayıp Beyaz Show’a gelmiş. İstediğim şarkıyı söyledi diye programda hak iddia ediyor. Beyaz’a kapağı attığı için huzurlu ve mutlu.
Emel’in yaramaz çocuğu
TRT’de yayınlanan ‘Show Gecesi’ adlı eğlence programında ‘Emoş’ adında, ilkokula giden küçük, yaramaz bir kız çocuğunu canlandıran Müftüoğlu, aslında bu tiplemeyi uzun zamandır yapıyor. Katıldığı her programda çocuk taklidi yapan Müftüoğlu ilk defa bu kıza bir isim koydu. Emoş, ilkokula giden kızıl saçlı, afacan bir kız. Sık sık büyükleri eleştiriyor. Emel Müftüoğlu, Emoş’u şöyle anlatıyor: ‘ Emoş, anne ve babasının yalan söylemesine çok kızıyor. Anne ve babasını defalarca yalan söylerken yakalamış. Mesela bir gün babası patronuna hasta olduğunu söylemiş. Oysa ki akşam rakıyı fazla kaçırmış.’
Ayı Tülay ve Ayı Orhan’ın bitmeyen maceraları
Süheyl ve Behzat Uygur ayı tiplemesini üç yıldır yapıyor. Süheyl Uygur kadın ayı Tülay’ı, Behzat Uygur erkek ayı Orhan’ı ve Sinem Kobal da kızları Petek’i oynuyor. Metinleri Saygın Delibaş yazıyor. Her programda ortalama 9 farklı skeç yayınlanıyor. Her skecin sonunda bitmez yazıyor. Çünkü Tülay ve Orhan’ın tartışmaları hiç bitmiyor. Nedenini Süheyl Uygur şöyle anlatıyor: ‘Tülay ayı olduğunu kabul etmeyen bir ayı. Sürekli Orhan’dan bana botoks yaptır, makyaj malzemesi al gibi isteklerde bulunuyor. Orhan da ‘Saçmalama kızım ne botoksu biz ayıyız’ deyince kavga başlıyor. Tülay odunla Orhan’ın kafasına vuruyor ve skeç bitiyor.’