Telekritik

Güncelleme Tarihi:

Telekritik
Oluşturulma Tarihi: Kasım 30, 1998 00:00

Selim AKÇİN
Haberin Devamı

Espri denen şey

Bizim evde de vardı. Ve çok ağırdı. Ancak üç-dört kişi kaldırabilir, kurabilirdi. Soğuk kış gecelerinde iyi ısıtırdı. Bütün ev ahalisi, etrafında bir yer kapmak için kavgalar ederdik. Sanıyorum 1976 ya da 77 yıllarıydı. Doğalgazın adını bilmiyorduk. Ben çocuk yaşlarımı sürüyordum yani. Anlattığım, o dönemden kalan birkaç ‘‘küçük’’ şey içinden hemen öne çıkan bir görüntü: Demirdöküm sobamız. Beni o günlere, Demirdöküm'ün yeni reklam filmi götürdü. Reklamda, yazılarından tanıdığımız Selahattin Duman var. Duman, rolünün hakkını veriyor. El-kol hareketleri de filme uymuş.

Benim bu reklamda takıldığım bir nokta var. Sanki ‘‘Demirdöküm’’ yazısı ‘‘yanlış’’ yazılmış. Gazete ilanlarına da baktım orda da gördüm bu yanlışı. Aynen şöyle yazmışlar: DemirDöküm. Dikkat edin ikinci ‘‘D’’ büyük. Hemen yanında da iki ‘‘D’’niniçiçe geçtiği yeni bir logo var. Şimdi, bu adamın da işi yok nelerle uğraşıyor diyeceksiniz. Dünya hızla değişiyor, millenium çağına girildi, millet uzayda yerleşmenin yollarını arıyor, sen büyük yazılan bir d'nin peşine düşmüşsün de diyebilirsiniz ve belki haklısınız da. Ama ben yine de ikinci ‘‘D’’nin küçük yazılması gerektiğini düşünüyorum. Ne yapayım mizaçım böyle.

Bu ‘‘takıldığım’’ noktayı geçelim. Gelelim reklamla ilgili başka bir nota. Bu reklam filmi, soba karşısına hafif erotikçe uzanmış ya da bornozuyla şofbeni yine erotikçe kapatan bir mankenle de çekilebilirdi. Bence etkisi Selahattin Duman'ınki kadar olamazdı. İnsanın inanası gelmiyor ama espri denen şey, fizik güzelliğinin önüne geçiyor bazen.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!