Güncelleme Tarihi:
Deniz İNCEOĞLU
“KahVesaire telVesile” adını verdiği projesinde 2003’ten beri önce fala bakıyor sonra faldaki desenden yola çıkarak tablo yapıyor. Ama herkesle çalışmıyor... Falına bakacağı kişilerin bir duayen, özel ya da ilkleri yapan örnek kişiler olması şart. Çünkü asıl amacı hem geleceği, hem de geçmişi gösterebilen fal desenleriyle bir arşiv oluşturmak. Bu şekilde şimdiye kadar 40’tan fazla kişiye özel tablo yaptı. Bunlardan 27’si, 30 Ocak’a kadar İstanbul Odakule Sanat Galerisi’nde görülebilir. Ressamın bir sonraki hedefi, bu projeyi devam ettireceği bir kafe açmak.
Bursa doğumlu Özden Odman, Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim Bölümü’nü bitirdikten sonra eğitimine Amerika Ohio’da devam etti. Sadece resim değil heykel ve seramik dersleri de aldı. Hayatını orada sürdürmeyi planlıyordu ama 1998’de babasını kaybedince Türkiye’ye döndü. “KahVesaire telVesile” projesinin altyapısıysa Ohio’da oluştu:
“Fal bakma yeteneğim hep vardı. Bir fala neredeyse 1.5 saat bakarım. Baktıranlar çıktığını söylüyor ama ben bu kadar inandırıcı bulmuyorum. Çünkü o falların hepsi benim için birer desen, resim. Sadece iletişim kurabildiğim, enerjisini sevdiğim kişilerde fala dönüşüyor. ‘KahVesaire telVesile’ projesi de fal vesilesiyle ortaya çıktı. Burada Arap kahvesi yapan küçük bir kafe var. Çevremdekilere Türk kahvesinden, kahve falından ve bunun Türkler’e ait bir sanat olduğundan bahsediyordum. Desenleri, anlattığım kişilerin konuya daha iyi odaklanabilmesi için fotoğraflarını çekerek anlattım. İşte böyle oluşmaya başladı.”
ÖNCE KENDİ FALINI RESMETTİ
Özden Odman fal bakıyordu ama her fincanın içinde bir resim, tablo görüyordu. Fincanları yıkadığı zaman, yaptığı bir resmi çöpe atıyormuş gibi hissediyordu. Bunların kalıcı olması için hepsinin fotoğraflarını çekti. Desenleri tabloya aktarmaya, kendi falıyla başladı. İlk dönem resimlerinde akrilik, suluboya çalışan Odman, “KahVesaire telVesile” projesiyle birlikte seramik görüntüsünü yakaladı, kendi tekniğini oluşturdu.
Önce fotoğrafı gerçek haliyle tuvale yerleştirdi. Oluşturacağı resimde fotoğrafın göze batmaması için uğraştı. Çevresini akrilik boya, vernik altı işleme ve doğal boya gibi karışık tekniklerle resmetti. Geçişleri iyi yapabilmek için kızıl tonlarına ağırlık verdi.
Projeyi özel, duayen ve ilkleri yapan olduğunu düşündüğü kişilerin fallarıyla, desenleriyle devam ettirdi. Her birine önce kahve ikram edip falına baktı, ardından desenleri tuvale aktardı:
“Kişileri seçerken etkileniyorum ama tabloları yapaken karakterlerinden etkilenmemeye çalışıyorum. Sadece kahvenin içindeki şekle odaklanıyorum. Bazen bakınca hissettiğim duygulardan, bazen de gördüğüm bir şekilden yola çıkıyorum. Örneğin bir adam ya da kuş figürü gördüğümde onun anlamını resme katmaya çalışıyorum. Tabii bu da kültüre göre değişiyor. Örneğin kuş, pek çok kültürde farklı anlama gelebiliyor. Bunun için bir dönem araştırma yapmıştım ama bir noktada durdum. Çünkü bir kuş figürü çizdiğimde onu timsah olarak görenler de olduğunu fark ettim. Kimseyi yönlendirmek istemedim. Sonuçta bir yerden sonra resimler de fal gibi yorumlanmaya başlıyor. Herkesin yorumu da farklı oluyor.”
BUNDAN SONRA KURŞUN DA DÖKECEK
Özden Odman’ın tablolarını görenler “Benim de falıma bak, resmini yap” diyor. Hatta bunun için yüksek miktarda para teklif edenler bile var. Bu yüzden Odman’ın gelecek planları arasına, projeyi destekleyen bir mekân açmak dahil olmuş. İçeride sadece kahve ve resim olacak. Ziyaretçilerle önce kahve içilip fala bakılacak, ardından fincanın fotoğrafı çekilip tabloya taşınacak. Odman’ın yeni malzemesiyse kurşun... Yine kişiye özel kurşun dökerek bunu heykelle birleştirip tabloya sabitleyecek.