Tektipleşmiş yaşamlara karşı tema(s)sız

Güncelleme Tarihi:

Tektipleşmiş yaşamlara karşı tema(s)sız
Oluşturulma Tarihi: Mart 23, 2012 02:08

Çağdaş sanatı desteklemekten vazgeçmeyen Galeri İlayda, son sergisi ‘Tema(s)sız’ ile yaratıcı, orijinal, şaşırtıcı resim, kolaj, heykel ve enstelasyon dalındaki 30 işi öne çıkarıyor.

Haberin Devamı

Arzu Güldalı Uysal, Burçin Ayebe, Derya Altınel, Eda Gecikmez, Engin Beyaz, Gamze Taşdan, Gülfidan Özmen, Meltem Sırtıkara, Nurdan Likos, Özcan Uzkur ve Özge Enginöz gibi isimler var sergide. Sergideki işlerin bir kısmı çoktan önemli koleksiyonlara girdi bile. Serginin ismi ise, müdahale edilmeksizin farklı yaratım biçimleriyle üretilen ve değişik söylemler içeren eserler ile izleyici arasında köprü inşa etmeye çalışıyor olmasından geliyor. Sergi, günümüzün tektipleşmiş yaşam şartları içerisinde, sanatçıların kendi farklı görüşlerini ortaya koyması, yapay ve aynılaşmış sisteme temas etmeden, herhangi bir başlık altında sınırlanmadan, temasız bir şekilde gerçekleştiriliyor.

Özge Enginöz (31)

İMAJLAR YENİ BİR DİL OLUYOR

Balıkesirli sanatçı Özge Enginöz, Y.T.Ü. Sanat ve Tasarım Fakültesi Bileşik Sanatlar Bölümü mezunu. O dönemde kolaj tekniğiyle işler üretiyor, yağlı boya ve akrilik resimler de yapıyordu. Heykele olan ilgisini de okulun son dönemlerinde keşfetti. Yabancı sanatçılarla çalışma fırsatı buldu. Bu sergideki heykellerinin çıkış noktasının da bu kolaj çalışmalarının farklı bir boyuta dönüştürülmüş halleri olduğunu söylüyor: “Kolajlarımda, günlük hayatta sürekli yaşantımızın içine sızan, çevremizde görüp bilinçaltımıza yerleşen medya imajları var. Herhangi bir görsel medyadan, sanat kitapları ve dergilerden, internetten rastlantısal aldığım imajları normal bulundukları koşullardaki kullanım amacından çıkartıp iki ve üç boyutlu imajlara dönüştürüyorum. Artık bulundukları duruma hizmet edemeyen imajlar, istediğim sözleri söyleyebileceğim birer unsur, yeni bir dil haline geliyor. Heykellerimi yaparken iki boyutlu bir imajı üçüncü boyuta taşıma çabam, belleğimde sürmekte olan görsel kaosun yansıması gibi. Parçalar halinde oluşturduğum heykeller, bir arada bir bütün haline geliyorlar.”

Haberin Devamı

Özcan Uzkur (60)

İPLİKLERLE İNŞA EDİLEN SİMÜLASYON BEDENLER

1978 yılında Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu, bugünkü adıyla Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nden mezun oldu. Halen İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi, Moda ve Tasarım Bölümünde öğretim üyeliği yapan Özcan Uzkur, bilinen resimleme malzemelerine alternatif daha çok tekstil çıkışlı malzemeleri kullanıyor. Örneğin onun için dikiş ipliği artık bilinen işlevinden tamamen farklı, görsel dilin temel elemanlarından bir çizgiye dönüşüyor ve insan bedenini oluşturuyor. Yine son 10 yıldır malzemeyle birlikte insanı sorguladığını söyleyen Uzkur, sergideki işinde yine aynı yoldan insanı ve çağımızda şiddet karşısındaki duruşunu kendi bedeni üzerinden sorgulamaya çalışıyor: “Kan ve lif kullandım bu sorunlara değinmek için. Bir yandan yaşamsal bir varoluşun temel nesnesi olurken diğer yandan kan akıtma ile gelen vahşet ve ölüm, yok oluşun öyküsünü anlatıyor. Geliştirdiğim yöntemlerle iplikleri kullanarak simülasyon bedenler inşa ediyorum.”

Haberin Devamı

Burçin Ayebe (25)

TECRÜBE EDİLEBİLİR DURUMLAR

Burçin Ayebe, Yeditepe Üniversitesi’nde plastik sanatlar ve görsel iletişim tasarımı eğitimi aldı. Daha önceki çalışmalarına bakıldığında bir anlatımdan çok, ipuçları içerdiği dikkat çekiyor. Şekillendirilmiş ama sınırsız bir özgürlük alanı sunuyor izleyiciye. Sergideki işleri bakın nasıl anlatıyor: “Orada Olmak, fiziksel ve duygu durumu yönünden, hayatımızda her an yaşadığımız mekânlarla, belirli dönemlerde içinden geçtiğimiz süreçlerle bağlantılı. Çünkü ‘yaşanmış’ ve ‘tecrübe edilebilir’ bir durumu vurguluyorlar. Kahramanlarım, bireyi temsil ediyor. Bu sebeple bir bütün olarak resimler ve ‘Orada Olmak’ kavramı toplum içindeki bireysel bilince hitap ediyor.”

Haberin Devamı

Eda Gecikmez (28)

ETRAFIMI SARAN İMGELER DÜNYASI

İstanbullu sanatçı Eda Gecikmez, M.S.G.S.Ü. Resim Bölümü mezunu. Sergideki işi, geçen yıl ünlü sanatçı İnci Eviner’le yaptığı atölye çalışması sırasında ortaya çıkan serinin bir parçası: “Birçok mesele vardı kafamda. Özellikle samimi olmak için kendimi iyi tanımam gerekiyordu. Buradan yola çıkınca kadın olma deneyimi devreye girdi... Tüm bunlar ile hesaplaşırken kendimi, etrafımı sarmalamış imgeler dünyasında buldum. Üzerime giydirilmiş bu imgelerin beni ifade etmediğini, altında yatan başka hesaplar olduğunu düşünerek imajları parçalamaya başladım. Parçalar kendini biliçaltının eşliğinde yeniden oluşturdu ve ortaya çıkan bu formları resme aktardım.

Haberin Devamı

Nurdan Likos (27)

KADIN OLMANIN YALNIZLIĞI

Sakaryalı sanatçı Nurdan Likos, Marmara Eğitim Fakültesi Resim Bölümü mezunu. Sergideki işini şöyle anlatıyor: “Aslında derdim hep kadınlaydı ve bu süre içinde birçok hikâye dinledim. Hepsinin vardığı bir nokta vardı: Yalnızlık. En yalnız ve çaresiz hissettikleri anları dinledim ve bende uykuyla birleşti. Her kadının kendisine ait gizli bir dünyası var ve kendi gerçeklerini çoğu zaman kendisine bile itiraf etmekte zorlanıyor. Sorunlar da burada başlıyor zaten..., başkaları tarafından yaşamak zorunda bırakıldığı durum yine onlar tarafından ötekileşmesine neden oluyor. Toplum olarak benciliz. ”
Üretim aşamasında Ying ve Yang’ı referans aldı Nurdan Likos. Eserinde kadın, yalnız ve rengarenk; ama dışarıda onu saran siyah ve beyaz bir fon var.

Haberin Devamı

Tema(s)sız, sergisi 31 Mart’a kadar İstanbul Teşvikiye’deki Galeri İlayda’da görülebilir. (212) 227 92 92.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!