Tekneleri sallanınca roket isabet etmedi, şans eseri kurtulduk

Güncelleme Tarihi:

Tekneleri sallanınca roket isabet etmedi, şans eseri kurtulduk
Oluşturulma Tarihi: Mart 12, 2006 00:00

Kanca kollu, tek gözü siyah bantlı deniz korsanlarına filmlerden aşinayız ama şimdiki korsanların ne kanca kolu ne de gözlerinde siyah bantı var. Onların "aksesuarları" artık zodyaklar, sürat motorları, cep telefonları, siyah bant yerine taktıkları son moda güneş gözlükleri ve ağır makineli silahlar.

Sadece 2005 yılında, merkezi Kuala Lumpur’da bulunan Korsan Gözlem Merkezi’nden, Uluslarası Denizcilik Bürosu’na bildirilen korsan saldırılarının sayısı 276. Bunların 52’si uzaktan saldırı, 19’u ateşe verme, 182’si gemiye çıkma ve 23’ü ise gemiyi kaçırarak gerçekleşmiş. 2005 yılında saldırıya uğrayan gemici sayısı ise 509. Korsanlar en çok Güneydoğu Asya, Afrika, Hindistan, Güney Amerika ve Uzakdoğu denizlerinde işbaşında. 2001’deki Akdeniz’deki iki korsan saldırısını da sayarsak, çok nadir olarak Akdeniz ve Karadeniz sularında da korsanlara rastlanıyor. Yani, denizcilerin neredeyse tüm uluslararası sularda korsanlara karşı tetikte olması gerekiyor.

Saldırıya uğrayanlar arasında iki de Türk gemisi var. Ancak ticari itibarlarını düşündüklerinden isimleri açıklansın istemiyorlar.

İstanbul Üniversitesi’nde deniz politikaları yüksek lisansı yapan kaptan Hasan Terzi, bu tür tehlikelerin Türk gemilerinin hiç de uzağında olmadığını söylüyor: "Her ne kadar Türkiye olayların yaşandığı bölgelere uzak olsa da, gemilerimiz tüm sularda ticari faaliyetlerini sürdürdükleri için bu saldırılara Türk gemileri de maruz kalıyor. 1994 yılından bugüne, Türk gemilerine düzenlenen raporlu saldırı sayısı 25. Ama gerçek saldırı sayısı bunun en en az iki katı."

Tarih, 27 Ocak 2006. Saat 06.30’da, Aden Körfezi Cape Guardafu dolaylarında, demir cevheri yüklü gemimizle seyir halindeydik. Kıçtan takma motorlu bir teknenin süratle üzerimize geldiğini fark edince, hemen kaptana haber
/images/100/0x0/55ea6d88f018fbb8f87f3f95
verdim ve alarma bastım.

Saldırıya uğrayacağımızı anlayınca vakit kaybetmeden, gemiyi döndürdüm. Alarmı duyan bütün personel güvertede toplandı ama bu sürede korsan tekne gemiye yetişti. Ellerinde otomatik silahlar ve roketatar vardı. Korsanların beşi ellerindeki silahları göstererek durmamızı işaret etti.

Durmayacağımızı ve direneceğimizi anlayınca güvertede toplanmaya çalışan personele ve köprüüstüne (kaptan köşkü) ateş etmeye başladılar. Tam yol kaçıyorduk. Roketatarı ateşlediler, o zaman işimiz bitti, diye düşündüm. Ama büyük bir şans eseri, tekneleri sallandı ve roket isabet etmedi.

Bütün bu anlattıklarım bir saat kadar sürdü. Haberleşme cihazlarımızla, çevredeki gemilerden yardım istiyorduk. Yardım talebimize aynı sularda seyrettiğimiz bir Fransız savaş gemisi cevap verdi. Bizden epey uzakta oldukları için, önce helikopterini gönderdi. Askeri helikopteri gören korsanlar kaçmaya başladı. Bir süre sonra savaş gemisi de bulunduğumuz bölgeye yetişti. Korsanların peşine düştü ama yakalayamadı.

KANCA KOLLU, TEK GÖZLÜ KORSAN DÖNEMİ BİTTİ ŞİMDİKİLERİN ROKETATARLARI, ZODYAKLARI VAR

Korsanlık, tarih boyunca değişimlere uğrasa da, yaptıkları zorbalıklar hiç değişmedi. Eskiden ganimet olarak denizcilerin üç-beş değerli eşyasıyla yetinirken, denizlerde silah ve uyuşturucu kaçakçılığının artmasıyla ganimet anlayışları da değişti. Denizlerdeki korsanlık, şimdilik Türkiye’nin gündeminde olmasa da, Türk gemilerine de saldırılar düzenleyen korsanlar acımasızlıklarını tüm uluslararası sularda devam ettiriyor.

Bu saldırıların en çarpıcı örnekleri, geçtiğimiz yıl Endonezya sularında yaşandı. Endonezya bayraklı Marco Polo 43 isimli gemiye korsanlar saldırı düzenledi ve o günden sonra ne gemiden ne de gemideki 11 personelden haber alınabildi.

Yine Endenozya’da geçtiğimiz ağustos ayında, Zara isimli seyir halindeki gemiye gece 02.00 sularında saldırdılar ve gemi personelinden birini denize attılar. Gemici şans eseri civardan geçen başka bir gemi tarafından kurtarıldı fakat diğer 8 personelin akıbeti muamma olarak kaldı.

ZORUNLU KORSAN VARDİYALARI

Peki, korsan saldırılarına uğrayan gemiler kendilerini nasıl savunacak?

Gemide kaptanın kontrolünde olması ve gittikleri ülkede deklare edilmesi şartıyla, silah bulundurulabiliyor. Ama ellerindeki tek bir silahla, ağır silahlı korsanlarla çatışmaları zaten fayda etmiyor. Bu arada, gemi hangi sularda olursa olsun, bayrağını taşıdığı ülkenin toprağı sayıldığından, olaylar o ülkenin yasaları çerçevesinde değerlendiriliyor.

Başka bir yöntem, korsan nöbeti. Özellikle 1994 yılından sonra artış gösteren korsan saldırıları yüzünden, gemilerde "kara göründü" diye bağıran denizciler, yerini korsan gözcülüğü yapan denizcilere bıraktı.

Son 12 yılda alınan önlemlerin etkisiyle, 2000 yılından sonra korsan saldırılarında azalma görüldü. 2000 yılındaki 469 korsan saldırısı, 1994’ten beri en çok saldırı düzenlenen yıl olarak raporlara geçti. Fakat tüm korsan saldırıları, Korsan Gözlem Merkezi’ne bildirilmiyor. Bunda, gemi kaptanının yetersiz olduğu izlenimi doğurması, yapılacak soruşturmadan dolayı geminin vakit kaybedecek oluşu, sigorta primlerinin artacağı endişesi büyük rol oynuyor.

KENDİ ÜLKELERİNE GİDEN YARDIMI BİLE GASP ETTİLER

Korsanlarla mücadelede en büyük çabayı gösteren ülkelerden biri Japonya. Hatta Nisan 2005’te Japonya, Singapur ve Laos, Asya’da korsanlıkla mücadele için bir antlaşma bile imzaladılar. Birleşmiş Milletler (BM) de, hükümetleri korsanlığı önlemek için önlem almaya ve soruşturmada işbirliği yapmaya çağırıyor.

Korsanlık olayları, BM’yi doğrudan ilgilendiriyor. 2005 yılında gerçekleşen 276 olaydan 35’i Somali bölgesindeydi ve Somalili korsanların hedefleri BM’nin gıda yardımı taşıdığı gemilerdi. Somali Devleti’nin donanması olmadığı için bu saldırılara müdahale edemiyor. BM Dünya Gıda Programı, deniz güvenliği kalmadığı için, yardımları karadan göndermeyi düşünüyor. Ancak bunun da mali yükü ağır ve güvenliği de garanti olmadığı için sıkıntıya düşüyorlar.

6 farklı korsanlık türü var

ADİ HIRSIZLIK

Korsanlar, sürat motoruyla gemiye yanaşıp personele şiddet uygulamadan nakit para, mücevherat ve değerleri eşyaları aldıktan sonra gemiyi terk ediyor. Bu saldırılar en sık Endonezya ve Singapur arasındaki Philip Kanalı’nda görülüyor.

HEDEF DEMİRLİ GEMİLER

Güney Amerika ve Batı Afrika bölgelerinde demir atmış gemilere, silahlarla saldırıyor ve şiddet kullanıyorlar. Korsanların bu saldırılardaki hedefi nakit para, yük, personel eşyası, gemi cihazları gibi taşınabilir tüm eşyalar. Geminin cihazlarına el koydukları için, geminin olay sonrasındaki seyir güvenliği de tehlikeye giriyor.

POLİTİK SALDIRILAR

Bu saldırıların en önemlisi, 1985 yılında İtalyan yolcu gemisi Achille Lauro’nun Filistinli korsanlar tarafından kaçırılmasıydı. Türkiye’de de 1996 yılında 9 Çeçen terörist tarafından kaçırılan Avrasya feribotu, bu tür korsanlıklara örnek.

YÜKÜ DE BOŞALTIYORLAR

Güneydoğu Asya’da gemilere seyir halindeyken saldırıyor ve gemideki tüm personeli etkisiz hale getiriyorlar. Gemi yükünün tamamını başka bir gemiye aktardıktan sonra personeli serbest bırakıyorlar. Hafızalardaki en taze örneği, 2002’de Malaka Boğazı’nda motorin yüklü Nautica Kluang tankerine yapılan saldırı. Korsanlar, personeli kamaraya kilitleyip, motorinin tamamını başka gemiye transfer etmişlerdi.

EN ACIMASIZLARI

1980’lerden sonra özellikle Uzakdoğu’da ortaya çıkan en acımasız saldırı türü. Korsanlar gemiyi ele geçirdikten sonra personeli ya öldürüp denize atıyor ya da filika gibi küçük deniz araçlarına doldurup açık denize bırakıyorlar. Geminin boyasını, geminin ve yükün evraklarını sahte belgelerle değiştirerek, gemi ve yükünü satıyorlar.

FİDYE ALMAK İÇİN

Özellikle son dönemlerde artık gemiyi kaçırıp personeli denize atmak ve geminin yükünü satmakla uğraşmaktansa topyekün gemi ve personeli fidye karşılığı rehin alıyorlar. Fidye ödenince serbest bırakıyorlar. Bunu yaparken bir başka amaçları daha var; denizlerde dolaşan gemi sayısını azaltmayarak, belki de aynı gemiden tekrar fidye isteyebilmek.

SON YILIN SALDIRILARINDAN BAZILARI

Malezya, 14 Haziran 2005. kuzeyinde Langkawi Adası’nda, Malezya polisinin tutukladığı Endonezyalı korsanlar. 2 gün önce, Malezya bandıralı bir tankeri kaçırmış ve mürettebatı 12 saatliğine rehin alarak gemiyi yağmaladıktan sonra güvenlik görevlilerine teslim olmadan önce gemiyi batırmakla tehdit etmişlerdi.

Irak, 20 Kasım 2005. Türk bayraklı bir gemiye Um Kasr’da demirliyken, sabah 03.45’te ağır silahlı 5 korsan çıkar. Güvertedeki iki personel etkisiz hale getirilir ve kaptan dahil tüm personele ağır şiddet uygulanarak gemiden para ve değerli eşyalar alınır. Kaptan ve personel ciddi biçimde yaralandıkları için, bölgedeki koalisyon güçlerinden tıbbi yardım talep edilir.

Somali, 10 Nisan 2005. Kıbrıs Rum Kesimi bayraklı dökme yük gemisi, seyir halindeyken iki sürat motoruyla yanaşan sekiz korsanın saldırısına uğrar. Korsanlar otomatik silah ve roketatarlarla gemiye durması için ateş açar ancak kaptanı sürati artırarak tehlike sinyali verir. Tüm personele kaportaları kapatarak yaşam mahalli içine saklanmalarını emreder. Korsanlar gemiye çıkar ancak, tüm çabalarına rağmen yaşam mahalline girmeyi başaramazlar. Arkalarında yanmış bir can filikası ve delik deşik edilmiş bir yaşam mahalli bırakarak kaçarlar.

Malaka Boğazı, 14 Haziran 2005. Nepline Delima adlı fuel oil yüklü tanker, sürat motorlu ve ağır silahlı 10 korsanın saldırısına uğrar. Gemiye çıkmayı başaran korsanlar, tüm personele, teslim olun anonsu yapar. Teslim olan personelin elleri bağlanır, tekme-tokat kamaraya kilitlenir. Korsanlara ait sürat motoruyla kaçmayı başaran bir gemici, Malezya deniz polisinden yardım ister. Yapılan müzakerelerde korsanlar teslim olur ve tutuklanır.

Malezya, 30 Mart 2005. Seyir halindeyken gemiye saldıran 4 silahlı korsan gemideki değerli eşyaları alarak kaçar. Yanlarında rehin olarak aldıkları kaptan ve iki gemici de vardır. Kaptan ve gemicilerin halen akıbetleri bilinmiyor.

Somali, 21 Haziran 2006. Havadan çekilmiş bir korsan takibi. Amerikan Donanması’na ait Winston S. Churchill destroyeri, şüpheli bir korsan gemisini yakalamaya çalışıyor. Kısa süre sonra takip sonuç verecek ve 16 Hintli 10 Somalili hafif silahlarla yakalanacak.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!