Oluşturulma Tarihi: Aralık 13, 2004 00:00
REKLAMCILIĞIN anavatanı ABD’de reklamcılığa bir şeyler oluyor.Tüketicilere daha çabuk ve doğrudan ulaşma uğraşı veren bazı pazarlamacılar sloganlarını ve ürün isimlerini İngilizce’de çok kullanılan ‘tek sözcük’lerle ifade etmeye başladılar. İşte örnekler:AT&T bu yıl yaptığı kampanyada sadece ‘&’(ve) işareti üzerine yoğunlaştı. Verizon Wireless şirketi ağ içinde kalmayı anlatan ‘in’i (içinde) sloganlaştırdı. Citibank’ın yeni kampanyasının sloganı sadece ‘thank you’ (teşekkürler). International Business Machines (IBM), reklam kampanyalarında ‘on demand’’i (talep üzerine) anımsatırsatırcasına ‘on’ sözcüğünün altını vurgulamaya başladı. Nextel Communications’ın halen yayınlanmakta olan reklam kampanyasının sloganı sadece dört sözcük: Done (tamamdır). Amerika’daki bu gelişmenin başlangıcını 1993’te başlayan ve önce ‘Always’i (daima) sonra ‘Enjoy’u (yarasın!), şimdilerde de ‘Real’ (gerçek) sözcüklerini akıllara pelensenk eden Coca-Cola kampanyasına kadar götürebiliriz. İlginçtir ‘Always’ sözcüğünü şu anda da Wal-Mart, ‘her an ucuzuz’ anlamında reklam kampanyalarında kullanmaya başladı. Mastercard’ın son sloganı ise ‘Priceless’ (paha biçilemez).Bakalım, ABD’deki ‘tek sözcükle pazarlama’ trendinin sonu nereye varacak. Henüz Türkiye’de böyle bir pazarlama trendinden söz etmek mümkün değil. Belki bu yazıdan sonra bazı girişimler olabilir. Bu nedenle ‘tek sözcükle’ pazarlamayı uygulayacak olanlara birkaç uyarıda bulunmadan yazıyı bitirmeyelim. Önemli olan sloganın ya da satıcı mesajın kaç sözcükle ifade edildiği değil, seçilen sözcüğün satıcı mesajı net ve tutarlı bir şekilde ifade etmesidir. İster tek sözcükle yapılsın, ister çok sözcükle pazarlamanın tek amacı vardır: Farklılaşmak!Bonus Baba nasıl bir fikir?BONUS’un yeni reklamında Noel Baba oluyor Bonus Baba.. Reklam ,klasik, ‘söminenin içinden düşen Noel Baba’ hareketi ile başlıyor. Sanılanın aksine Noel Baba’nın çıkını boş ama. Çünkü nakit durumu ciddi sorunlu. Neyseki arkadaşı Ahmet Gülhan Bonuscuları tanıyor da Noel Baba’ya yeni bir ‘şekil’ yapıyor, durumunu da Bonus Card’la kurtarıyor. Bonus Baba artık çıkınını taksitle aldığı oyuncuklarla doldurabilir. Nasıl ama? Noel Baba’yı Bonus Baba yapma fikri iyi fikir değil mi? Ancak reklam çok sıkıcı, hiçbir şekilde duygu geçirmiyor. Fikir iyi işlenmemiş. Oysa bulunan fikir mizah yapmaya o kadar uygun ki! Yazık, fırsat kaçmış... Bonuscular Noel Baba’yı daha sevimli hale getirmekten korkmuş olabilirler mi? Hani Noel Baba bazı çevrelere göre ‘gavur icadı’ ya.. Yoksa Noel Baba ne yapılırsa yapılsın bizler için çok da fazla anlam ifade eden bir şey değil mi? Yani? Fikir kötü olabilir mi?Turkcell: Sorumlu vatandaşTÜRKİYE’nin gündemi ‘17 Aralık’ tarihine kilitlenmişken Turkcell’in Avrupa Parlamentosu’na yönelik ‘lobi faaliyetlerindeki’ katkıları gözden kaçtı. Turkcell’in Genel Müdürü Muzaffer Akpınar ve Kurumsal İletişim Direktörü Zuhal Şeker’in gerçekten üstün gayretleriyle gerçekleştirilen ‘lobi’ etkinliklerinin ilki 30 Kasım’da Brüksel’de Avrupa Parlamentosunda Dünya GSM Birliği ile birlikte yapıldı. Parlamento üyesi Vural Öger’in katkılarıyla düzenlenen ‘AB Eşiğindeki Türkiye ve İletişim’ konulu panel için Turkcel Brüksel’e Türkiye’den çok sayıda konuşmacı ve sanatçı götürdü. İkinci etkinlik 6-7 Aralık’ta yine Brüksel’de yapıldı. Turkcell bu kez ‘Türkiye ve Avrupa Birliği: Tarihi
Seçim İçin Nedenler’ konferansının ‘Türkiye’den Bir Kültür Olayı’ bölümünün sponsorluğunu üstlendi. Bu etkinlikte Turkcell İtalyan Avrupa Parlamenterleri Emma Bonino ve Marco Pannela’dan yardım aldı. Yine Brüksel’e çok sayıda gazeteci ve sanatçı Turkcell tarafından götürüldü. Her iki etkinlikte Brüksel’deki Avrupa parlamentosu üyelerinin gündemine Türkiye’yi farklı bir şekilde getirmek ve çıkacak kararı olumluya çevirmek açısından çok önemliydi. Turkcell’ciler üstlerine düşeni büyük bir özveriyle yerine getirdiler. Etkinlikler başarıyla gerçekleştirildi. Diyeceksiniz ki neden? Türkiye’nin Avrupa Birliğine girmek için yaptığı ‘lobi’ faaliyetlerinden Turkcell’e ne? Peki sizin kaynağınız olsa sorumlu bir vatandaş olarak Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmesi için bir şeyler yapmak istemez misiniz? Çağımızın yeni şirket konsepti böyle. Her şirket kendini sorumlu bir vatandaş olarak görmek ve bu toplumdan aldığını yeri geldiğinde bu topluma vermek zorunda. Turkcell’in yaptığı da bu. Keşke herkes, her şirket kendini Turkcell gibi Türkiye’ye karşı sorumlu hissetse. Keşke..ÇekirgelikPazarda boşluk görüyorsun hemen doldur, sen doldurmazsan başkası er geç doldurur (George Day)
button