OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 16, 2004 00:00
Oyuncu kimliği, Deliyürek dizisindeki ‘Miroğlu’ karakteriyle ortaya çıkan Kenan İmirzalıoğlu, ‘Yazı-Tura’ adlı sinema filminde bambaşka bir karakter olarak karşımıza gelecek. Uğur Yücel’in yazıp yönettiği filmde Cevher rolünü canlandıracak olan İmirzalıoğlu, ‘İnsanlar benim tek rolün adamı olmadığımı görecek’ diyor. - İTÜ Matematik’te okuyan bir gençtiniz. Sonra ‘Dünyanın en iyi erkek modeli’ seçildiniz. Şimdi ise aranılan bir oyuncusunuz. Hiç bu noktayı hayal edebiliyor muydunuz?Benim çocukluğum Ankara’nın bir köyünde geçti. Babam sanat okulu mezunuydu ama çifçilikle uğraşıyordu. Bana hep, ‘Okumalısın. Bir gün gelecek bu köy sana dar gelecek’ derdi. - Şu an her şey hayal gibi mi geliyor size?Çok çabuk alışıyorsun. Mesela ‘Deliyürek’ dizisine ilk başladığımızda, dizi çok iyi reyting almıyordu. Taksiye bindiğim zaman taksici beni tanıyacak mı diye beklerdim. Bu kendi egonla alakalı bir şey değil. Sadece dizi izleniyor mu, takip ediliyor mu diye merak ediyordum. Sonra bir gün kırmızı ışıkta durduğum da Roman bir arkadaş bana bir gül uzattı ve ‘Ben dizinizi çok seviyorum. Bu gülü size hediye etmek istiyorum’ dedi. Şimdi ne yazık ki o eski heyecan kalmadı. Her şey normal geliyor.- Bu, ‘Bir şey oldum’ duygusundan da kaynaklanıyor olabilir mi?Hayır, bu ‘Ben bir şey oldum’ demek değil. Sadece insanın hemen bir şeye alışan, adapte olan tarafı. POPÜLERLİK DIŞINDA BİR ŞEYLER VAR BENDE - ‘Deliyürek’ hayatınızın dönüm noktası oldu...Yüreğimin sesini dinleyerek dört projeyi geri çevirdim. Üstelik bir sigara parasını hesap ettiğim bir dönemdi. Ama hiçbir işi kabul etmeyerek sekiz ay ‘Deliyürek’i bekledim. Üstelik bu diziden, diğer projelerden alacağımdan daha az para almama rağmen. Senaryosu hoşuma gitmişti. Hayatında hiç senaryo okumamış bir adam olarak yani seyirci gözüyle bu işe baktığım için, tutacağını hissetmiştim. - Size baktığım zaman hala Miroğlu’dan bir şeyler görüyor gibiyim...İtiraf etmeliyim ki bu konuda şöyle bir tehlike atlattım. Çok gözönünde olmamak, gözlem altında olmamak, yanlış haberlerle gündeme gelmemek için kendimi geri çekip, kapalı tuttum. Dolayısıyla insanlar çok fazla Kenan İmirzalıoğlu’nu tanıyamadı...- İddialı olmakta bir sakınca yok. Yaptığım işler ortada ve fena da yapmadığımı düşünüyorum. Eğer ki ben sadece popüler bir adam olsaydım, Uğur Yücel benimle çalışmazdı. Ben de popülerliğin dışında bir şeyler gördü ki, diziden sonra sinema filminde de benimle çalışmak istedi. DİZİDEKİ GİBİ SİNİRLİ BAK ABİ DİYORLAR - Dışarı çıktığınız zaman Miroğlu öldü mü, yaşıyor mu?Hayır hala ölmedi. Ben bu konuda biraz halkı da eleştireceğim. Sokakta insanlarla karşılaşıyorsun, seninle resim çektirmek istiyorlar, ‘Abi gülme ya. Dizideki gibi sert, sinirli baksana’ diyor. Hadi onların gönlü olsun diyorsun, bakışın değişiyor. Sonra Kenan olarak günlük hayatın içinde bir şeye kızdığın zaman da ‘Bak kendini rolüne kaptırmış’ diyorlar. Bu nasıl bir çelişki anlayamıyorum. Baktım kendim gibi olamıyorum, 1,5 ay Amerika’ya gittim, orada yaşadım.- Özgürlükler ülkesinde ne kadar özgür olabildiniz, neler yaptınız?Amerika’ya gittiğim ilk hafta, bir gün önümde bir zenci yürüyor. Adam sallana sallana, dans eder gibi yürüyor. Ben de nasıl olsa kimse yok, diye onu taklit ederek yürümeye başladım. Birkaç dakika sonra arkadan ‘Kenan Bey’ diye bir ses geldi. Baktım, bir Türk kızı. Konuştuk... Sonra o genç kızla sanki İstanbul’daymış gibi cool bir şekilde konuştuğumu farkettim. Ve kendi kendime, ‘Ya sen ne yapıyorsun Kenan’ dedim. Ve o an sert Miroğlu durumundan sıyrılmam gerektiğini anladım. Ondan sonra market içinde arabanın üzerine binerek dolaşmaya falan başladım. HÜLYA HANIMA JÖN OLACAK YAŞTA DEĞİLİM - Hülya Avşar, ‘Türkiye’de jön yok’ diyor...Hülya Hanım arada bir ortaya bir şey atar... Şimdi bu konu benim problemim değil. Çünkü Hülya Hanım’a jön olacak yaşta değilim. Hülya Avşar’a aramızdaki yaş farkından dolayı jön olacak kişi de ben değilim. Çünkü 30 yaşındayım. Dolayısıyla bu tartışma beni ilgilendirmiyor...- Bu arada sizi, ‘Tek rolün adamı’ gibi değerlendirenler de var. Bu konuda çok erken konuşuluyor. Deliyürek’te oynarken doğal olarak tek tip bir adamı canlandırmak zorundaydım. Çünkü Miroğlu öyle bir adamdı. Onu başka nasıl canlandırabilirdim ki? Bir şeyler yapılacak bunu hep beraber göreceğiz. - Herhalde size duygusal, romantik bir adamı yakıştıramıyorlar! Niye! Daha bir aşk filminde oynamamışken, böyle bir tespitte bulunmak ne kadar doğru? Acele etmeyin. Ben bir anda her rolü oynayamam ki! Acaba nasıl bir karakteri canlandırırsam, insanların ‘Tek tip Kenan’ düşüncesi kırılır, onu da bilmiyorum. Eğer ben Miroğlu’nda bu kadar inandırıcı olmasaydım, hiçbirinizin böyle bir sıkıntısı olmayacaktı. İyi oynamasaydım, ‘Zaten o beceremez ki’ durumu ortaya çıkacaktı. Evet kendimi hep kapalı tuttuğum için böyle algılandım. Zamanı ve yeri geldiği zaman tabii ki insanlara esprili tarafımı da göstereceğim. Uğur Ağabey bana, ‘İkimiz komedi yaparsak çok süper olur’ diyor. ‘Yazı-Tura’ bu toprağın sesi - Önce Osman Sınav, şimdi de Uğur Yücel’le yolunuza devam ediyorsunuz. Osman Sınav en iyi dostlarımdan biridir ve kendisiyle yakında bir projemiz olacak zaten. Uğur Yücel ile dizideki usta- çırak durumu, günlük hayatta da devam ediyor. - Bir araya gelmenizin hikayesini anlatır mısınız?İki yıl önce bir gazetede Uğur Ağabey’in ilk sinema filmini çekeceğini okudum. Ve o an, ‘Şu filmde olsam ne güzel olur’ diye düşündüm. Sonra da, ‘Dur oğlum, daha zamanı var’ dedim...Günlerden bir gün Uğur Ağabey beni aradı ve dizi
film için görüşmek istediÄŸini söyledi. Bana, ‘Oynar mısın?’ dedi. Ben de ona, ‘EÄŸer sen oynarsan oynarım’ dedim. Yani biraz benim zorlamamla dizide oynadı. Hala bana, ‘Bu iÅŸ senin kazığındır’ der. - Canlandırdığınız karakter yani Cevher nasıl biri?Cevher GüneydoÄŸu’da askerliÄŸini yapmış ve ruhu çok zedelenmiÅŸ birisi. Memleketinden kalkıyor, Ä°stanbul’a geliyor. Ve burada kendine bir hayat kurmaya çalışıyor. Dışarıdan baktığınız zaman sert görünen bir adam ama aslında çocuk ruhlu. Yani aslında sert olan Cevher deÄŸil, hayat Cevher’e karşı çok sert. Dokunaklı bir karakter. Bazen adama bak neler yapıyor, diyorsunuz ve ürküyorsun, bazen de kucağına alıp sevmek istiyorsunuz. - ‘Yazı-Tura’ için neler söylersiniz?Birileri bu filmi çok sevebilir, birileri de sevmeyebilir. Dolayısıyla Yazı-Tura’nın arada bir seyircisi olmayacak. Ya çok sevilecek ya da ‘Bana göre deÄŸil’ denilecek. GiÅŸe yapar mı bilmiyorum. Çünkü kesinlikle giÅŸe için yapılmış bir film deÄŸil. UÄŸur AÄŸabey’in yönetmen olarak ilk sinema filmi ve kendisi bu iÅŸe yüreÄŸini koydu. Film içinde iki hikaye var. Hikayenin ilkini yani Åžeytan Rıdvan’ı Olgun ÅžimÅŸek oynadı. Hikaye muhteÅŸem. Tamamen bu toprağın sesi, ama bir o kadar da evrensel bir film. Ä°nsanların yüreÄŸi parçalanacak. Benim parçalandı. Kendimi izlerken çok tuhaf oldum. Bir süre Cevher ve Rıdvan konuÅŸulacak gibi geliyor. Film 24 Eylül’de vizyonda. Zeynep’le çok mutluyum Özel hayatımın özel kalmasını istiyorum. Åžu an Zeynep BeÅŸerler ile her ÅŸey güzel gidiyor. Allah bozmasın. Biliyorsunuz bizim camiada sarıldığın zaman huzur bulabileceÄŸin birisini bulmak çok zor. Her ÅŸey o kadar karışık ki. Aynı frekansta iki kiÅŸinin buluÅŸması gerçekten çok zor. Bu anlamda birbirimizi çok tamamlıyoruz. 30 yaşındayım. Babam bana evlilik konusunda ufak ufak göndermeler yapmaya baÅŸladı bile. Aile kurmak, en büyük hayallerimden biri. Ä°leride hayıflanmak istemiyorum. Çocuklarım olsun, yuvam olsun istiyorum. Åžimdi bir çocuk gördüğüm zaman çok etkileniyorum. Baba olma yaşım geliyor galiba. Ama daha 4- 5 yıl var. Â
button