Güncelleme Tarihi:
Cinselliği Türkiye’de ikiye ayırmak gerekiyor. Bir tarafta erkekler kadar özgür kadınlar varken diğer tarafta orgazmın hala ne olduğunu bilmeyen kadınlar var. Bu durumda uzmanlar da hem çiftlerin cinsellik hakkındaki bilgisizliğini aşmaları yönünde uyarıyor hem de cinsel özgürlük devriminin getirdiği toplumsal sorunlarla uğraşıyor. Konuyla ilgili görüştüğümüz Uzman Psikolog Alanur Özalp, modern dünyada cinselliğin geldiği boyutu anlattı.
Günümüzde kadınlar da artık çok rahat bir şekilde erkekleri bir gecelik ilişki olarak görüyor ve sadece cinsel duygularını bastırmak için bir erkekle beraber olup sabah onu unutabiliyor. Bu durum toplumda ne tür sorunları beraberinde getiriyor?
İnsanlar büyük şehirlerde çok yalnız. Bu nedenle de tek gecelik ilişkileri tercih ediyorlar. Fakat bu tek gecelik ilişkileri tercih ettiklerinde erkek veya kadın olarak cinselliği bilmedikleri anlamına gelmiyor. Burada bir tehlike yok. İnsanlar birbirlerini kullanmıyorlarsa bir zarar yok. İki taraf da hazırsa, korunma tedbirleri de alınıyorsa sorun yok. Şartlar bunu getiriyor.
Uzm. Psikolog Alanur Özalp
Modern toplumun gereği olarak kadınlar da artık erkekler gibi yatakta hakimiyeti ele almak istiyor. Bu durum erkeğin psikolojisini ne yönde etkiliyor?
Bu durum erkek psikolojisini olumsuz yönde etkiliyor. Çok bilinçli erkeklerde de “erkek benim, üstte olacak benim” gibi bir bilinç yerleşmiş. Cahil insanlarda bu daha büyük tehlikelere mal olabiliyor. Cinayetler işlenebiliyor. Genel olarak baktığımızda burada bir eşitlik olsun diyoruz. Orgazm olma söz konusu olduğunda her ikisi de orgazm olsun, her ikisi de kendini iyi hissetsin istiyoruz. Bu konuda bilgi eksikliği var.
Bu değişimin en büyük sebebi ne olabilir?
İnsan yalnızlığını ortadan kaldırmak için ilk gördüğü kişiye aşık olmuyor ama tek gecelik ilişkilere itilebiliyor insanlar.
Cinselliği bu kadar özgürce yaşamak evlilik düşüncesini de kafalardan uzaklaştırmıyor mu?
Uzaklaştırıyor fakat bunun olabilmesi için iki kişinin de ekonomik özgürlüğünü kazanmış olması gerekiyor. İstediğim zaman istediğim erkekle birlikte olurum, istemiyorsam olmam diyebilecek kadınların bunu söyleyebilmesi için para kazanıyor olması gerekiyor. Bu aynı zamanda erkek için de geçerlidir.
“Evlendik iş bitti, evlendik seks bitti diye düşünülmemesi lazım”
Türk insanı evlendikten sonra seksi nasıl yaşıyor?
Türk insanı seksi çok iyi bilmiyor. Biraz korkuyor, biraz kafası karışık. Tat almanın, hak etmediği bir şey olduğunu düşünüyor. Başkaları yapıyor kıskanıyor, ama kendisi konusunda bir zorluk var. Evlendik iş bitti, evlendik seks bitti diye düşünüyor. Seks senin de hakkın, doğal bir şey, yemek yemek kadar doğal bir ihtiyaç, bundan utanmak gerekmiyor. Fakat birçok kadın kocasından utanıyor, seksten utanıyor. Seks iki kişinin birbirlerine giriş yapmaları değil, dokunma, fantezi gibi bu işi zevkli hale getirmektir.
İyi bir cinsel yaşam haftada kaç kez seks demek?
Uzmanların söyledikleri kadarıyla haftada iki defadan az olmamalı. Az olma noktasını koymak üstünü de kişilere bırakmak gerekiyor. Günde üç olabilir, her gün de olabilir.
Orgazm konusunda yaşanan sorunlar neler?
Herkes aynı anda orgazm olalım istiyor. Aynı anda orgazm olmak gerekmiyor. Böyle yanlış bir bilgi var. Böyle bir doğru yok. Genellikle erkekler ilişki bittiğinde arkasını döner, uyurlar. Erkeğin fiziksel doğasından kaynaklanan bir durum var. Çünkü erkek orgazm olduğunda tamamen bitmiş oluyor. Yorulmuş oluyor ve arkasını dönüp, yatıyor. Fakat kadındaki duyarlılık hala devam ediyor. Bunun için erkeğin kadının bu özelliğini bilmesi gerekiyor. Kadının da erkeğin bu özelliğini bilmesi gerekiyor. Kadın bir şeyleri yanlış yaptığını düşünüyor, alınıyor ve küsüyor. Öbür tarafta erkek de kadının ilişki bittiğinde duyarlılığın sıfırlandığını anlatması, söylemesi gerekiyor. Böyle olmasına rağmen kadının duyarlılığı hala devam ediyorsa en azından kadına sarılarak bu gayreti göstermek gerekiyor.
Cinsellikte erkeklerin yaşadığı en büyük sorun nedir?
Biz bir araştırma yapmıştık neredeyse erkeklerin yüzde 80’inde erken boşalma sorunu olduğunu gördük. Ama erkeklerin çoğu “Aman, boşver” diyorlar. Bunu çözülmesi gereken bir sorun olarak algılamıyorlar. Kadınlar da bunun bir yardımla ortadan kaldırabileceğini bilmiyorlar. Bir psikolog terapisiyle bu sorundan kurtulabileceklerini bilmiyorlar. Bilseler, birlikte gidelim diyecekler belki. Biliyoruz ki Türkiye’de kadınların büyük çoğunluğu ömründe orgazm olmamış.
Mastürbasyon hala bir tabu mu?
Kişiler kendilerini uyarabileceğini de bilmiyorlar. Doğru kaynaklara baktığımızda ilişki içinde karşılıklı çiftlerin birbirlerine yaptığı cinsel doyumlar varsa bu doyumlarla birlikte kişisel doyumların da devreye girdiğini görebiliyoruz. Ama biz de bunlardan da korkuluyor. Ben hastalarıma sorduğumda birçok genç kadının “hiç mastürbasyon yapmadım” dediğini duyuyorum. “Ben kendime dokunamam” diyen bir sürü kadın var. Böyle olunca da orgazm olmak oldukça zor oluyor. Böyle durumlarda profesyonel kişilerden yardım istemek gerekiyor. Fakat erkekler erkekliğine yediremedikleri için kadınlar da bu konuyla ilgili yardım istemeyi reddettikleri için ilişkiler tatsız, tuzsuz keyifsiz şekilde devam ediyor.