Tek gecelik giyinip bir ömürlük hatırlanmak için
Güncelleme Tarihi:
Moda editörlüğü de yaptı, vitrin tasarımcılığı da... Ama giysi yarattığında aldığı keyfin onda birine bile ulaşamadı. Cihangir’de Lushe adlı bir butiği vardı ama sokağa masa çıkarma yasağından etkilendiği için kapatmak zorunda kaldı. Şimdi Nişantaşı Bozsisters’da ve Galata’da satıyor yaptıklarını. Genç, dinamik ve eğlenceli kadınların tasarımcısı Yusuf Kayı son koleksiyonuyla ezber bozuyor. Çünkü tasarımlarını tek gecelik aşklara ithaf ediyor. “Bu bir tercihtir. İnsanın tek başına yaşamasını, hayatı tek başına göğüslemesini kolaylaştırır” diyor.
- Nedir bu tek gecelik ilişki merakı?
- Merak değil bir tercih bu. Tek kişilik yaşamlar kadar zorunlu ve bencil değildir aslında tek gecelik ilişkiler. Bu tercih bir zaman sonra insanın duruşuna bakışlarına yansır. Hatta tek gecelik ilişki yaşadığın vücudu görmezden gelirsin. O tamamen bir araçtır. Sanki kendi kolların kendi bedenini sarıyordur.
- Tek gecelik ilişki insanın kendi kendiyle sevişmesidir mi diyorsun?
- Aynen öyle. Kendini sevmen şarttır. Hatta o kadar sevmen gerekir ki kendini, başka sevgileri aramaktan vazgeçersin. Zaten işin sırrı da bu vazgeçebilmenin altında gizli. Eğer muhtaç olma duygusunu atabilirsen, sevebilirsen kendini yargılamadan zaten otomatikman yüzlerce insan yapışır yakana. Onlardan birine şans vermek, bir geceliği çok gecelik yapmak sana kalmış.
- Vay canına, sen tasarımcı değil ilişki danışmanı falan olsana...
- Teşekkür ederim ama almayayım. Ben bu duyguları giysilere yansıtmakla mutlu oluyorum. Şimdi giyinme zamanı.
Tek gecelik giyinip bir ömürlük hatırlanmak için...
TARİFİ: KISACA SEKSİ
- Nasıl bir koleksiyon oldu bu peki? Nasıl yansıdı bu duygular giysilere?
- 25 parça. Sarı, mavi, turkuaz, yeşil ve pastel tonlarında... Kesimleri daha çok vücudu saran, kadının hatlarını daha çok belirginleştiren bir koleksiyon. Kısaca seksi.
- Seksilik senin için ne kadar önemli? Bir kadını seksi göstermek amaçlarından bir tanesi mi?
- Seksilik tabiiki de her kadın için önemlidir ama amacım olmayan bir seksiliği yaratmak değil, her kadının içindeki seksiliğini kıyafetiyle dışavurmasını sağlamak.
- Seksilik tanımın ne?
Bu evrende ve sana çok yakında, sen gösterebildiğin sürece görünen...
- Kadınlara ne vaat ediyorsun?
- Farkında olmadıkları gizli güçlerini dışarı çıkarmayı.
- Kimler alıyor? Ortak özellikleri nedir?
- Onları tek bir tipolojiye sokmam biraz zor. Farklı kaynaklardan ilham almam sebebiyle farklı tarzlara hitap edebiliyorum. Rahat ve çekici görünmek isteyen bohem kadınlar da, şık ve seksi görünmek isteyen şehirli kadınlar da kendilerine hitap eden tasarımlar bulabilir. Ancak hepsinin ortak özelliği özgün olmak.
ALTI AYDA BİR KOLEKSİYON
- Nasıl ortamlarda, hangi amaçlar ve hangi içgüdülerle giyiliyor senin kıyafetlerin?
- Kendilerini rahat hissettikleri, seksi, enerjilerinin yüksek olduğu anlarda, bazen de iddialı görünmek istediklerinde tercih edilen tasarımlarım var.
- Ne kadar zamanda bir yeni koleksiyon çıkarıyorsun?
- Altı ayda bir.
- Ünlü müşterin var mı?
- Nil Karaibrahimgil’den Bedük’e, Azra Akın’dan Burcu Esmersoy’a, Eda Taşpınar’dan Demet Evgar’a kadar birçok ünlü isimle çalıştım.
- Giydirmek istediğin hayalindeki ünlü kim?
- Anne Hathaway’i çok beğenirim ve giydirmek isterdim, Cate Blanchett benim kadınım olabilir. Lady Gaga asla ama Madonna’yı giydirmek çok isterdim, dişiliğini dışavuran kadınlardan hoşlanıyorum.
- Kendini tasarımcı olarak nasıl konumlandırıyorsun?
- Kalıplara uymayan, çizgi üstü ve disiplinlerarası tasarım yapan bir tasarımcıyım.
- Varmak istediğin yer neresi?
- Her zaman yeni hedefler koyan ve birini başarınca yeni bir hedef bulan biriyim. O yüzden bu serüvenin sonunu gerçekten göremiyorum.
Geleceğin ‘Hürrem yüzükleri’ için yarışma
Mücevher İhracatçıları Birliği, Türk mücevher tasarımında yaratıcılığı teşvik etmek, parlak mücevher tasarımcılarının sektöre kazandırılmasını desteklemek ve ihracatı arttırmak için geleneksel mücevher tasarım yarışmalarının dördüncüsünü başlattı.
Mücevher tasarım yarışmasının konusu ‘Çağdaş Yorumla Geleneksel Türk Mücevheri’. Türk tasarımlarına ışık tutarak, zengin kültürümüzü çağdaş bir yorumla dünyaya tanıtmak yarışmanın ana hedeflerinden.
Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Ayhan Güner, Osmanlı Saray kültüründeki elmaslı takıların yalnızca Türkiye’de üretiminin büyük bir ayrıcalık taşıdığının altını çiziyor. Özellikle Ortadoğu’da Türk dizilerinin izlenme oranları ve Türk modasına duyulan hayranlık nedeniyle bu pazarın mücevher ihracatı için çok büyük bir potansiyele sahip olduğuna inanılıyor. Hürrem Sultan’ın yüzüğünün bir milyon adetten fazla satması da Osmanlı takılarına yönelik ilginin ve trend yaratmanın öneminin bir göstergesi.
Finale kalan eserlerden oluşacak koleksiyon 22 Mart’ta Mücevher Fuarı’nda düzenlenecek bir defile ve ödül töreniyle tanıtılacak. Birinci, 10 bin lira kazanacak ve mesleki formasyon için İtalya Vicenza Fuarı’nı ziyaret edecek. Yarışma sektör mensuplarına, tasarımcılara ve tasarım öğrencilerine açık. Online kaydın bitiş tarihi 21 Kasım, proje teslimiyse 8 Aralık.