Mesude ERŞAN
Oluşturulma Tarihi: Haziran 03, 2007 00:00
Uzmanlar, mastürbasyonun doğal ve doyumun vazgeçilmez bir parçası olduğunu söylese de ortaçağdan beri tabu sayılıyor. Sadece ayıp, günah, zaaf sayılmakla kalmadı, sinir, kalp ve damar, kısırlık, verem, sakatlık, delilik yaptığına inanıldı. Yapılması şiddetle men edildi. Aslında üstüne yüklenen suçlardan temize çıktı. Ancak tabu olmaktan kurtulamadı.
Cinsel Eğitim, Tedavi ve Araştırma Derneği’nin (CETAD) yaptığı Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Araştırması, cinsellikle ilgili en yaygın mitler arasında mastürbasyonun olduğunu bir kez daha kanıtladı. Araştırmaya göre, her 100 kişiden 13’ü, mastürbasyonun cinsel güce zarar verdiğini düşünüyor. Bu görüşü tamamen doğru bulanların yüzde 7.5’i kadın, yüzde 18.8’i erkek. Araştırmalara göre erkekler kadınlardan daha fazla mastürbasyon yapıyor. Buna rağmen CETAD’ın araştırmasında, mastürbasyonun cinsel güce zarar verdiğini düşünen erkeklerin oranı kadınlardan yaklaşık iki buçuk kat fazla.
Alo, mastürbasyon akıl sağlığını etkiler mi?
Türkiye Aile Planlama Vakfı Okey Bilgi Hattı’na danışanların en merak ettiği konulardan biri matürbasyon. Ergenlik dönemindekiler; aşırı mastürbasyon isteği, bu isteğin ve sık mastürbasyon yapmanın sapıklık ya da günah olup olmadığı, penis boyuna etkisi, kısırlığa neden olup olmayacağı, sivilce yapıp yapmadığı, karaciğere, beyne, akıl sağlığına etkisini soruyorlar. Hatta erkek çocuklarda çok mastürbasyonun feminen görünüme neden olabileceği endişesi taşıyanlar bile var. Ergenlerin merak ettiği konulardan biri de kızların mastürbasyon yapıp yapmadığı. Nasıl yaptıklarını ve kızlık zarına etkisini merak ediyorlar. Evliyken eşini mastürbasyon yaparken görenler ya da mastürbasyon yapan eşin suçluluk duyması birçok kişiyi danışmanlık hizmeti almaya itiyor. Ereksiyona ya da erken boşalmaya etkisi, kadındaki orgazm sorununun daha önce mastürbasyon yapmasıyla ilişkisi de sık soruluyor. ESDA (Aile Sağlığı Araştırma Derneği) danışma hattına gelen her yüz sorudan üç buçuğu mastürbasyon ile ilgili.
Seksin solo haliİnsanı seksi öğrenmeye, düşünmeye iten bir aktivitedir. Hayal gücünü körükler. Elindekini kullanmasını öğretir...
Erkekleri hasta ruhlu kadınlardan koruyan fiziksel aktivite...
Bir piskopatın yalnız başına yaptığı sefil bir işlevdir. Şehvet bile değildir!
Cinsel ilişki ya da seks dediğimiz olayın solo hali.
Fast food eylem... O da doyuruyo bu da.
Her erkeğin ilk aşkı...
Kendi yarattığı, kendi seçtiği, kendi değiştirdiği hayalle sevişmektir.
Tek kişilik iktidar.
Özellikle erkeklerin, doğal güçlerin etkisinde maymun olup, olur olmadık kadınların peşinde telef olmalarını önleyen bir çeşit emniyet supabıdır.
Bir tür "sorunu ele alma" durumu, içe dönük cinsellik.
Otokontrol mekanizmasının "acil durumda camı kırınız" safhasıdır mastürbasyon.
İlk yıllarda çikolata tadında olan ve zamanla kepekli
diyet bisküvi tadını alan aktivite.
Bedenin ruha söylediği yalan...
(Ekşi Sözlük’ten mastürbasyon tanımları)
Adım adım nasıl aklandı?
Literatür Yayınları’ndan çıkan Tek Kişilik Seks, Mastürbasyonun Kültürel Tarihi kitabında, mitolojiden günümüze mastürbasyon ele alınıyor. İstanbul doğumlu, ABD’li yazar Thomas W. Laqueur’un yazdığı kitap bu alanda yapılan en kapsamlı ve ciddi çalışmalardan. Kitapta mastürbasyonun bir dönem nasıl "halk sağlığı" sorunu olduğu anlatılıyor. Gerek doktorların gerekse kişilerin mastürbasyonun ölüme yol açtığı, sakat bıraktığı ya da deliliği götürdüğü yönündeki yaygın inançları 19. yüzyıl sonlarıyla, 20. yılların başında ortadan kalktı. Yine de 1950’lerde hálá çocuklara körlüğün, felcin, yorgunluğun ve avuç içinde kıllanmanın, kendileriyle oynamalarının muhtemel bedelleri arasında yer aldığı anlatılıyordu. Tıbbın tamamen aklaması 1930’ları buldu. Mastürbasyonun temize çıkmasında iki önemli faktör etkili oldu. 1880’lerde birçok hastalıktan mikropların sorumlu olduğu anlaşıldı. 1900’lere gelindiğinde de yine mastürbasyonun yol açtığı sorunlardan sayılan veremin aslında bakterilerden kaynaklandığı kanıtlandı. İki önemli gelişme, mastürbasyonun yüzyıllar süren talihini değiştirdi. Kitapta mastürbasyonun toplumsal, hatta piyasa hareketlerinden etkilendiği de yer alıyor. Erotik malzeme ticareti yapanlar da mastürbasyona teşvik eden reklamlar yapmaktan çekinmiyorlar.
Normal cinsel yaşamın bir parçası
DOÇ. DR. CEM İNCESU (CETAD YÖNETİM KURULU ÜYESİ) Mastürbasyonun cinsel, fiziksel ya da psikolojik sağlığa yönelik hiçbir zararı bulunmuyor. Bunlar geçen yüzyıldan hatta daha öncesinden kalma yanlış inanışlar. Tam tersine sağlıklı bir cinselliğin gelişiminde küçümsenmeyecek bir yeri var. Sağlıklı ve doyumlu bir cinsel yaşama sahip çiftler ya da bireylerin ayrıca mastürbasyon yapması bir sorun olduğu anlamına gelmez. Tam tersine mastürbasyon normal cinsel yaşamlarının bir parçasıdır. Bize mastürbasyonla ilgili en sık, kadınların ya da erkeklerin yaşadığı çeşitli cinsel sorunların nedeninin, geçmişte çok ya da az ya da hiç mastürbasyon yapmalarından ya da yapmamalarından mı kaynaklandığı soruluyor. Evlilikte partnerlerden birinin öbürünü mastürbasyon yaparken görmesi nedeniyle kriz çıkıyor. Çiftler bunun normal ya da doğru olup olmadığını, çiftin yaşadığı diğer ilişki içi sorunlarla ya da cinsel sorunlarla bağlantısı merak ediliyor.
İhanet anlamına gelmez
DOÇ. DR. DOĞAN ŞAHİN (CETAD GENEL SEKRETERİ) Mastürbasyon cinselliğe, cinsel sağlığa zarar vermez. Tam tersine kişinin cinsel duygularını öğrenmesi ve ihtiyaç duyduğunda tatmin etmesinin en kolay ve ulaşılabilir yoludur. Ayrıca insanların cinsel fantezilerini fark etmelerini, neleri arzulayıp arzulamadıklarını öğrenmelerine de yardımcı olur. Hiç mastürbasyon yapmamış ya da düzenli yapmamış kişiler evlendiklerinde cinsel hazzı yaşamakta güçlük çekiyor. Basit bir uyarılma düzeyini orgazm sanıyorlar. Düzenli cinsel yaşamı olan insanlarda mastürbasyon sıklığında azalma olur. Mastürbasyon cinsel gücü azaltmaz. Tam tersine hiçbir cinsel etkinlik yapmayanda mastürbasyon, cinsel organın fizyolojisinin sağlıklı kalmasına yardımcı olur. Ayrıca evlilik içinde mastürbasyonun ihanet gibi algılanması söz konusu olabiliyor. Evli birinin arada mastürbasyon yapması, eşini sevmediği ya da başkasını arzuladığı anlamına gelmez.