Güncelleme Tarihi:
Vildan Atasever fotoğrafları için tıklayın...
İlk filmi "İki Genç Kız" ile "Altın Portakal Film Festivali"nde, "En İyi Kadın Oyuncu" ödülüne layık görülen Vildan Atasever, şu sıralar "Bıçak Sırtı" adlı dizide Güneş karakterini canlandırıyor. Başarılı bir grafik çizen genç oyuncu, "Evet, ben oyuncuyum. Ama normal hayatta, evimde artist değilim. Samimi ve olduğum gibiyim" diyor.
- Altı yaşında başladı. Ablam o dönemde mankenlik yapıyordu. Onu podyumda izledikten sonra ona, "Abla beni okula yazdırıyorsun ama ben artist olacağım" dedim. Çocukluğumdan itibaren hiçbir meslek düşünmedim. Okul hayatımda ilk sıralara oturduğumuz zaman sorarlar ya "Büyüyünce ne olacaksın" diye ben hep "Artist olacağım, oyuncu olacağım" derdim. Ve hiç fikrim değişmedi bu konuda... Şu an bile oyunculuk yapmasam ne yaparım diye düşünüyorum ama aklıma hiçbir şey gelmiyor. Ben bu mesleğin insanıyım, çocukluğumdan beri istediğim bir şey ve bugün okuyarak, çok çalışarak, doğru projeler seçerek istediğim yerdeyim.
Bu mesleğe başladığınızda 15 yaşındaydınız değil mi?
- Evet, ama profesyonel olarak okul hayatım bittikten sonra ve sinema-televizyon eğitimi aldıktan sonra başladım. Benim oyunculuk kariyerim "İki Genç Kız" filmi ile başladı. İlk adımım bu film ile oldu. Öncesinde bu işin hem tekniğini hem pratiğini bilen çok iyi hocalardan ders aldım. Her şeyi görerek öğrendik.
EVİMDE ARTİST DEĞİLİM
 İnsanlara bakış açınız değişti mi?
- Bir kere ben bu hayatı kolay yaşamıyorum. Çok sağlam adımlarla yürüyorum. Kimse benim elime bir şey vermedi. Ben hep kendim çalıştım, azim ettim. Tabii çalışırken ekip arkadaşlarınız çok önemlidir. Ama kendi yaşadığımız hayattan bahsedersek, ben iyi büyüdüğümü, öğrenerek büyüdüğümü düşünüyorum. Görerek, yaşayarak, insan tanıyarak, hatalarımızla tecrübe kazanıyoruz. Tecrübelerim beni büyütüyor. Kimseye temkinli yaklaşmıyorum. Çok sevdiğim bir insan bana "Yüzüne baktığın zaman gülersin, arkana döndüğün zaman o insanın yüz şekli çok önemlidir" derdi. Ben samimi davranan ve olduğum gibi görünmeye çalışan biriyim. Evet ben oyuncuyum mesleğimi yapıyorum ama normal hayatta evimde artist değilim, oyuncu olarak dolaşmıyorum. Ben mesleğimde oyuncuyum. Kendi hayatımda herkes gibi normal bir insanım. Bu hayatı herkes gibi yaşıyorum.
Kafanıza koyduğunuz her şeyi yapar mısınız?
- Yaparım tabii ki.. Bir şeyi çok istersek onu elde ederiz... Ben bir şeyi çok isterim, onu elde ettiğim zaman "Yok yaa" deyip vazgeçebilirim. Bu hayatı bir kere yaşıyorum. Samimi, doğal yaşamak istiyorum. Vicdan azabı çekmeden, geriye baktığımda bu hayatı doğru düzgün bir şekilde yaşamış olma duygusuyla.
Bu meslekten sizi ne soÄŸutur?
- Kötü niyet, kötü enerji, samimiyetsizlik... Ben herkesi kendim gibi görüyorum, bu yüzden samimiyetsizliğe kesinlikle gelemem. Herkes tabii ki benim gibi değil ama ben insanlara kendim gibi davranıyorum.
Gelelim "Bıçak Sırtı"na oynadığınız karakterle ne gibi tepkiler alıyorsunuz?
- Dışarıda insanlar "Kızım gidişatın çok güzel, aferin böyle devam et" dedikleri zaman gurur duyuyorum. Benim için göz göze baktığım insanın eleştirisi önemlidir.
ÂYeni projeleriniz var mı?
Eski eşimle hálá görüşüyoruz
Geçtiğimiz yıl eşinizden boşandınız, ama bitiş hikayeniz bile o kadar sevgi doluydu ki, onda bile küslük yoktu...
- Eski eşim şu an asker. Konuşuyoruz haberleşiyoruz. Ona saygı duyuyorum uzun zaman birlikte olduğum insan ama bu hayatta dur denilmesi gereken yerde durmasını bileceksin. Eğer ki bazı konularda mutsuzsak neden hayatımızı mutsuz bir şekilde devam ettirelim ki... Neden kötü bitsin.
İlişkiyi bitirmemek için çaba sarf ettiniz mi?
- Çok güzel başlayan ve güzel giden bir ilişkimiz vardı bunu kötü bitirmek olmazdı. Bir yerde tıkanıyorsunuz devam etmemesi gerekiyorsa bitiriyorsunuz ilişkiyi. Bu sadece evlilikte değil normal ilişkilerimizde de böyle, arkadaşlıklarımızda da böyle... Bu hayatta birbirinin yüzüne bakabilmek çok önemli. O güzel başlayan şeyi aynı şekilde güzel bitirmek gerektiğine inanıyorum. Kin ve nefret ile hiçbir yere varamayız. Bugün o askere gittiğinde o beni arayabiliyorsa ya da ben onu arayabiliyorsam önemli olan bu. Bu ilişkiler de çok önemli. Biz hálá birbirimize baktığımız zaman gülerek bakıyoruz. Arayıp "Nasılsın" diyebiliyoruz. Biz yaşayacağımızı yaşadık. Gerisi bizim için hikaye.
Altın Portakal sırtımı sıvazladı
- İlk oynadığınız filmle Altın Portakal ödülüne layık görüldünüz. Nasıl etkiledi sizi?
- Bu filmi çekerken benim aklımda ödül yoktu. Alınan ödül oyuncu için çok büyük bir güçtür.
Â
Röportaj: Gözde YILMAZ                  Fotoğraflar: Sinan ÖZBALKAN