Güncelleme Tarihi:
Önce, yukarıdaki haberi bir tamamlayayım izin verirseniz.
- Petşoplarda kedi, köpek yavrusu satmak yasak. (Akmerkez’de, küçücük kafeslerin içinde, tepelerinde bir neon lambası, uyuklasınlar diye ilaç verildiği, vitrine işemesinler diye korkunç sıcağa rağmen su verilmediği dedikoduları yayılan o yavru kedilere, köpeklere ben de dayanamıyorum...)
- Köpekleri eğitmek için elekrtroşok kullanmak yasak.
- İğneli tasma yasak.
- Köpekleri sürekli bağlı bırakmak yasak.
Cezalar 2 bin ilâ 15 bin Avro, yani 3.6 milyar ilâ 27 milyar arasında değişiyormuş.
- 2006’dan itibaren tavukları beşerlik tel kümeslere koymak yasak.
- Her eyallette, hayvan haklarını sakınmak üzere bir ‘ombudsman’ görev yapacak.
Bu arada, muhafazakar Tarım ve Hayvancılık Bakanı Josef Pröll, tüketicileri ‘Diğer ülkelerden hayvan ızdırabı ithal etmemeleri’ konusunda uyarırken, ırkçı Jörg Haider’in ve partisinin ‘kurbanın ve dini kurallara göre hayvan kesiminin yasaklanması’ talebi reddedildi. Ancak bu konuda da bazı ‘iyileştirmeler’ yapıldı:
- İslamın ve Yahudi dininin kurallarına göre kesilecek olan hayvanlara, bundan böyle anetsezi yapılacak. Ancak dine ters düşmesin diye, öldürücü bıçak darbesinden önce değil, hemen sonra. Böylece acıları, tamamen ortadan kalkmasa da, azalmış olacak, etin ‘helâl’ veya ‘kaşer’ olmasına engel teşkil etmeksizin...
Şimdi, yukarıdaki sualinize daha net cevap vereyim.
“Peki Serdar, Avusturya’da yürürlüğe giren hayvan haklarının seninle ne alakası var?”
Avusturya’da geçerli olan Hayvan Hakları Kanunu’nun bir diğer ÖNEMLİ maddesi daha var. Diyor ki:
- Bundan böyle, atlara, ineklere, koyun ve keçilere her sene 3 ay tatil izni verilecek. Hayvanlar bu tatili açık havada, bağlı olmaksızın, çalışmadan ve çalıştıkları 9 ay boyunca hakları olan yiyecek, içecek ve sağlık hizmetlerinden istifade ederek geçirecekler.
*
Bilmem anlatabildim mi?
Keçi kadar hakkımız, hukukumuz yok mu bizim?
Ertuğrul Özkök’e laf attık cici cici, hani belki şaka yoluyla insafa gelir de ‘Serdar, bir tatil yapsana, çok yoruldun’ der yarım ağızla da olsa, diye...
Demesini beklersek emeklilik gelecek...
Arkadaşlar, bir hafta tatile gidiyorum.
İzninizle tabii ki..
Perşembe günü öğleden sonra Abbas is traveler...
Ha, dükkanı kapamıyoruz tabii ki.
Aslan gibi Hacer burada.
Ben de, izin verirseniz, ‘oralaaadan’ size her gün, elim gittikçe, vakit buldukça, ufak notlar geçeceğim.
Ama bu arada malzeme zayıf olursa, anlayış gösterirsiniz herhalde.
Üç ay değil canım, bir haftacık.
Ağır çekim de olsa, çalışarak ama en azından...
AÇIK HAVADA VE BAĞLI OLMAKSIZIN!
ÖNEMLİ NOT-1 : Bu arada YORUMLAR’ınızı ben göremeyeceğim, ama Hacer bakıp yayına koyacak, bilginize...
ÖNEMLİ NOT-2 : Temmuz ayı bilmecesini de artık dönüşte yayımlarız...