Tavla ve pokerde kolay yenilmem

Güncelleme Tarihi:

Tavla ve pokerde kolay yenilmem
OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 18, 2005 00:00

Sezen Aksu ÅŸarkıları ve prodüksiyonu ile son albümü ‘Çok Ayıp’ı piyasaya çıkaran Emel MüftüoÄŸlu, müzik hayatındaki mücadelesini, aÅŸklarını, kızı ÇaÄŸrı’yı, kumara olan tutkusunu ve hayatıyla ilgili bilmediklerimizi anlattı. Ä°ÅŸte ünlü ÅŸarkıcının Kelebek’e özel, samimi açıklamaları... Y- ‘Çok Ayıp’ albümün için neler söyleyeceksin? Ä°nsanların artık belli bir olgunluk dönemi vardır. Hayatla ilgili biriktirdiÄŸin ÅŸeyler, senin yorumuna da yansır. Benim de bu albümümdeki birkaç ÅŸarkı, gerçekten hayatım boyunca çok seveceÄŸim, çok deÄŸerli ÅŸarkılar. Her ÅŸeyden önemlisi, bu albümün benim için yapılması... Sezen Aksu gibi acayip hayran olduÄŸum, çok sevdiÄŸim birisinin oturup benim için ÅŸarkılar yapması, çok etkileyiciydi. Birçok müzisyen arkadaşım arayıp, ‘Bıkmadan ÅŸarkılarını dinliyoruz’ dedi. Bugüne kadar hiç böyle bir ÅŸey yaÅŸamadım. Herkes çok sevdi ve çok da iyi gidiyor.- Bu baÅŸarıda Sezen Aksu ÅŸarkıları etkili olabilir ama...Tabii ki. Acaba Sezen Aksu nasıl ÅŸarkılar yapmış merakıyla da alındığını biliyorum bu albümün.- Bu yıl mesleÄŸinde 20’inci yılın. Neler hissediyorsun?Evet ben de eskidim vallahi. Ama hiç arkama dönüp bakmıyorum. Ne yapmışım, ne olmuÅŸ hiç ilgilenmiyorum. Sadece vizyon olarak çağın çok ilerisinde olduÄŸumu söyleyebilirim. Yani bugün baktığınızda 90’lı yıllarda yaptığım bazı ÅŸeyleri insanlar ÅŸimdi yapıyor. Belki bu nedenle yerimi korumayı baÅŸardım. MEMURLUK HAYATI- Senin çok kısa süren bir memurluk hayatın da var öyle deÄŸil mi?Evet, altı ay sürdü. Konservatuvarda okurken ani bir evlilik yaptım. Dolayısıyla okulu bırakmak zorunda kaldım. EÅŸim o zaman stajyer avukattı ve Ä°zmir’de yaşıyorduk. Okuldan ayrıldıktan sonra evde oturmaya baÅŸladım. Üç ay sonra sıkıldım. Zaten paraya da ihtiyacımız vardı. Dolayısıyla çalışmaya karar verdim. O sırada da bütün memur alımları durdurulmuÅŸtu. Kimse beni iÅŸe almıyordu. Ben de pes etmedim. Bir gün Ä°zmir Belediye BaÅŸkanı’nın yolunu kestim. Yıl 1982 ve 20 yaşındayım. Neyse baÅŸkanın önüne atlayarak ‘Bakar mısınız. Ben yeni evlendim ve bu memlekete yeni geldim. EÄŸer çalışmazsam annemin, babamın evine geri dönmek zorunda kalacağım. Lütfen beni iÅŸe alır mısınız? Ne iÅŸ olsa yaparım’ dedim. Åžaşırdı! Ama bana benim samimiyetime inanmış olacak ki bir kağıt yazıp elime verdi. O kağıtla belediyeye gittim ve bir hafta sonra iÅŸe baÅŸlamamı söylediler. Ve Ulaşım ve Trafik Ä°ÅŸleri’nde memur olarak iÅŸe baÅŸladım.- Kaç lira maaÅŸ alıyordun?Ya 18 ya da 20 lira. Onu da nereden hatırlıyorum o tarihlerde GüneÅŸ Gazetesi ses yarışması düzenlemiÅŸti, birinciye üç yıl boyunca her ay 500 lira gibi bir maaÅŸ verilecekti. Bu yarışmanın elemesinde ise bir öz geçmiÅŸ istiyorlar ve bu öz geçmiÅŸe göre eleme yapıyorlardı. Ben de geçmiÅŸimi göndererek ÅŸansımı denemek istedim. Ama bir baktım ki adaylar arasında benim adım yok. Hemen gazete yönetimine telefon açtım. Ve meÅŸhur kaynana Semra Hanım gibi bir konuÅŸma yaptım karşıma çıkan kiÅŸiyle. Öyle bir bağırdım ve kendimi öyle bir savundum ki, sonunda beni seçmelere aldılar. Ardından da birinci oldum. Yani hep kendi başıma mücadele ettim. Yoksa ÅŸimdi Emel diye biri olmayacaktı. Sonrasında da çok ciddi mücadelelerim oldu. Ben yarışmayı kazanmıştım ama kimse orada vaadettiÄŸi ÅŸeyleri yapmadı. Ben, o küçücük boyumla Fahrettin Aslan’ın yanına bile gidip, mesleÄŸim için mücadele ettim. - Ne dedi sana?Ben o sırada hem evli hem de kızıma hamileydim. Bana, ‘KardeÅŸim evli barklı kadınsın. Karnın burnunda. Ne iÅŸin var senin bu dünyada. Git evinde çamaşırını, bulaşığını yıka’ dedi. Ben de onu fazla tanımadığım için aynı filmlerdeki gibi kapıdan çıkarken, ‘Bana iyi bakın. Ben yine sizin karşınıza geleceÄŸim. Yine sizinle karşılaÅŸacağız. Ayrıca siz beni hiç unutmayacaksınız. Çünkü benim çillerim var’ dedim ve çıktım. Ne korku, ne bir ÅŸey. Delinin tekiyim. Hani bilsem adamın kim olduÄŸunu belki korkarım ama paldır küldür konuÅŸtum iÅŸte. EMEKLÄ°LÄ°K MESELESÄ°- Peki istediÄŸin noktada mısın?Evet ben istediÄŸim noktadayım ama yoruldum. O yüzden bu iÅŸin keÅŸke emekliliÄŸi falan olsa. Ama ne yazık ki ses yaÅŸlanan bir ÅŸey deÄŸil. Bu zamanda kim Müzeyyen Senar gibi ÅŸarkı söyleyebilir. Bu iÅŸte öyle bırakıp gitmekte zor. - Kızın ÇaÄŸrı ile iliÅŸkilerin nasıl?Kocaman kız oldu. O bana Allah’ın en büyük armaÄŸanı. Çok mutluyum, çok da gurur duyuyorum. Çok eÄŸlenceli bir ÅŸey. Ben kızımla çok eÄŸleniyorum. Çok komik birisi. Kendisi Sinema ve Televizyon okuyor. Vizyonu çok geniÅŸ. Ä°nternete girer ve bana mesleÄŸimle ilgili çok güzel ÅŸeyler izletir. Konserler, klip çekimleri gibi. Onları oturup izlerken de aÄŸlarız.- Nasıl bir evlat ÇaÄŸrı?ÇaÄŸrı, bir anne ve bir babaya verilecek en güzel evlat diyebilirim. Çok duygusal bir kız ve çok insan. Çok saÄŸlam bir kiÅŸiliÄŸi var. Adını taşıyan bir kiÅŸiliÄŸi var. Hiçbir zaman akranları gibi olmadı. Bu da hoÅŸuna gidiyor. Åžefik Öztek benim 20 yıllık arkadaşımdır ama kızım Laila’nın yolunu bilmez. Çok güzel bir dünyası var. Bu çok hoÅŸuma gidiyor. Bir tek sıkıntım var biraz cimri. Fazla tutumlu. Yaptığı hesapları bir görseniz kafayı yersiniz. Sırf benimle ilgili deÄŸil, sevdiklerine karşı böyle. Herkesin hesabını, kitabını tutuyor. Nasıl para biriktirileceÄŸini, nereye yatırım yapılacağını çok iyi takip ediyor. Beni acayip denetliyor ve yönlendiriyor bu konuda. Çünkü ben hiç hesaplı deÄŸilimdir.- Tıpkı Müjde Ar gibi?Aynen öyle. Nasıl Sezen Aksu’nun hayatında kasası, bankası Müjde Ar ise benim hayatımda da kızım ÇaÄŸrı.DOKUZ YAÅžINDA AÅžK- Bir de senin hayatında Emel MüftüoÄŸlu=Genç sevgili durumu da var?Bu sadece benim üzerime yamandı. Benim ilk büyük aÅŸkım 50 yaşındaydı. Gerçi ben de dokuz yaşındaydım.(Gülüşmeler) Hayatımda iki kere böyle bir ÅŸey oldu ve bu üzerimde yapıştı. Onların dışında benden büyük arkadaÅŸlıklarım oldu. Ä°lk aÅŸkım dediÄŸim gibi 50 yaşındaydı. Sonra evlendim, o da benden büyüktü. Sonra Murat (Yeter) hayatıma girdi. Benden yedi yaÅŸ küçüktü. Daha sonra Hüseyin vardı. Normal bir yaÅŸtaydı. Ardından da Davut. (GüloÄŸlu) O da küçüktü. Bunların hepsi hesaplı aÅŸklar deÄŸil ki. Hiç daldan dala bir durumum yok yani. Ruhumda böyle bir ÅŸey yok.- Peki Davut GüloÄŸlu desem. Bu konuÅŸmalardan rahatsız oluyorum. Neden oluyorum, onun zaman zaman konuÅŸmalarını duyuyorum. Ama ben konuÅŸmuyorum. Çünkü ben insanların ardından konuÅŸmayı sevmiyorum. Bu bizim özelimiz. Kim ne yaparsa yapsın benim adımı geçirmesin. Tek derdim bu. Alakasız bir yerde adımı okumak istemiyorum. Artık kendisiyle aramızda hiçbir ÅŸey yoktur. Ve bu konunun da sonsuza kadar kapanmasını istiyorum.Kumarda uzman- Demet SağıroÄŸlu ile bir dönem çok iyi dosttunuz. Åžimdi Deniz Seki ile yediÄŸiniz, içtiÄŸiniz ayrı gitmiyor. Ne oldu Demet ile küstünüz mü?Hayır. Biliyorsunuz onunla bir kuaför salonu açmıştık. Ortaklığımız bitti. Bitti derken, zaten dükkanı kapatmıştık. Görüşüyoruz. Ama herkesin hayatında zaman zaman daha sık görüştüğünüz insanlar deÄŸiÅŸebilir. Benim hayatım da hep böyledir. DediÄŸim gibi biz kırgın deÄŸiliz. Ä°stediÄŸi her an yanında olurum. Onun istemesine baÄŸlı. Biraz bu ara uzak duruyor. Heykel falan yapıyor. Heykel yapmaya verdi kendini.- Kumarda çok ciddi para kaybettin mi?Ben hiçbir zaman kumarda çok ciddi paralar kaybetmedim. Çok ciddi derken, hayatımı sarsacak bir ÅŸey kaybetmedim. Ben hiç öyle aptal birisi deÄŸilim. Bütün oyunları çok iyi oynarım. Hele kendi idare ettiÄŸim, tavla, poker gibi oyunları çok iyi oynarım. Bu konuda kimse elime su dökemez. Tavla benim uzmanlık alanım. Böyle bir yeteneÄŸim var benim, ne yapayım.- Nerede o kadınsı özellikler?Yerine göre. Evet biraz erkeksi özelliklerim var ama bu çok fazla kendi kendine yaÅŸamaktan, kendi kendine ayakta durmaktan kaynaklanan bir ÅŸey olabilir. Ben böyle mutluyum. Tabii ki kadınım, tabii ki bu konuda özelliklerim var ama kimsenin görmesi gerekmiyor. O benim özelimdir.- Zamanını kuaför salonlarında geçirmek yerine tavla oynamayı mı tercih ediyorsun?Hayır. Aslında birçok kadından daha bakımlı, daha süslüyümdür. Kendine en iyi bakan bir kadın ile beni kıyaslayın, ben haftanın dört günü ya güzellik salonunda ya da tıp merkezindeyim. Sinema filmi geliyor- Bir sinema filmi teklifi var galiba. Hikayesi nasıl?Gündemden düşmüş, bunun bunalımını yaÅŸayan bir popstar var. Bu adamın menajeri de deli bir kadın. Ä°ÅŸte o deli menajer de benim. Çok komik bir senaryo. Ayrıca ben çirkin insanların bir takım estetik operasyonları geçirip hayata devam etmesinden, bu tür senaryolardan çok sıkıldım. Ben bu hikayeleri sekiz yaşında falan yazıyordum. - Mehmet Ali Erbil, kadınların yarışma programı sunmakta baÅŸarısız olduÄŸunu söyledi. Haklı mı? Deniz Seki ile sunduÄŸunuz Çarkıfelek kısa sürdü çünkü.Bizim reytinglerimiz hep çok iyiydi. O çok iyi bir televizyon ÅŸovmeni. Bunu asla tartışmam. Ama iyi olması da sadece onun sekiz, dokuz kanalda iÅŸ yapacağı anlamına gelmez. Sonuç olarak ben de bu iÅŸi iyi yaptığımı düşünüyorum. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!