Güncelleme Tarihi:
Mahkeme başkanı Sadık Özkan, Yargıtay 6. Ceza Dairesi'nin bozma yönündeki kararı okudu. Duruşmada söz alan sanık Uçmak, “Benim Yargıtay bozma ilamına diyeceklerimden önce bozma ilamında belirtilen telefonun yüzüne kapanması konusunda telefon kayıtlarının çıkartılmasını istiyorum. Biz o zaman DGM savcılığında da telefon kayıtlarını çıkarttım. Yargıtay bunu görmemiş mi? Çalınmış mı? bunu soruyorum” dedi.
Sanık avukatı da “Kararda ısrar edilmesini, bozma ilamına uyulmamasına karar verilmesini talep ediyoruz” şeklinde konuştu.
Mahkeme Bozma İlamına Uyulmasına Karar Verdi!
Mahkeme heyeti, usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay 6. Ceza Dairesi'nin 3 Kasım 2015 tarihli bozma ilamına uyulmasına oy birliği ile karar verdi.
Tatlıses’in Avukatı Hayati Ateş: “İndirim Uygulanmadan Cezalandırılmasını İstiyoruz” dedi.
Şikayetçi İbrahim Tatlıses'in avukatı Hayati Şahin ise bozma ilamı yönünde karar verilmesini isteyerek “Eylemin 'nitelikli yağma' suçunu oluşturması nedeniyle sanığın dosyaya yansıyan ve daha sonra müvekkile yönelik gerçekleştirdiği eylemlere göre de herhangi bir indirim uygulanmadan cezalandırılmasını istiyoruz” dedi.
Savcı Mütalaasını Açıkladı
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Murat Dalkuş tarafından verilen mütalaa da olay şöyle anlatıldı: “Abdullah Uçmak, İbrahim Tatlıses ile görüşme yapmak istedi. Uçmak, bu doğrultuda suç arkadaşları Ali Tekin, Mehmet Sebe ve Tamer Bilim ile belli bir kurgu dahilinde hareket ederek, kararlaştırdıkları planı uygulamaya karar verdi. Sanık Uçmak'ın arkadaşı Tamer Bilim, olay tarihinde ve öncesinde Maksim Gazinosu'nda şarkı söyleyen İbrahim Tatlıses işyerinden çıkış saatini diğer suç arkadaşları olan ve araç içerisinde bekleyen Ali ile Mehmet'e haber vermesi konusunda anlaştı. Olay günü gece vakti şikayetçi İbrahim Tatlıses işten çıktı. Tamer Bilim de İbrahim Tatlıses'in çıkışını daha önceki plan dahilinde Ali Tekin ve Mehmet Sebe'ye haber verdi. Ali Tekin ve Mehmet Sebe araçlarıyla İbrahim Tatlıses'in geçeceği aracın güzergahında beklemeye başladı.İbrahim Tatlıses'in kullandığı araç kırmızı ışıkta durdu”.
Abdullah Uçmak, İbrahim Tatlıses’e Hitaben “Sen Öldün” dedi.
Bu sırada Ali Tekin de şoför mahallinden inerek şikayetçi Tatlıses'in kullandığı araca yaklaştı ve camdan Abdullah Uçmak adının ve telefon numarasının yazılı olduğu kağıdı İbrahim Tatlıses'e verdi. Ali Tekin, İbrahim Tatlıses'e “İbrahim ağabey bu notu okuyun hayatınız büyük tehlikede kağıtta yazılı Abdullah Uçmak'ı telefonla arayın” dedi. Tatlıses de Ali'ye hitaben “Ben neden onu arayacağım mecbur muyum o beni arasın" dedi. Ali de "Ağabey senin biz de telefon numaran bulunmuyor ararsan iyi olur” dedi.
Bunun üzerine Tatlıses, Abdullah Uçmak'ı aradı. Uçmak telefonda “Bazı ihtiyaçlarımız var. Onun için görüşmemiz gerekiyor. Bana para vermen lazım” dedi. Tatlıses de “Görüşecek bir şeyimiz yok. Haraç mı istiyorsun” diye cevap verdi. Abdullah Uçmak ise “Nasıl anlarsan anla” dedi. Tatlıses görüşmek istemediğini belirtmesi üzerine, Uçmak “Senin ve ailen için iyi olmaz” dedi. Tatlıses kimseye haraç vermeyeceğini söyledi. Uçmak da Tatlıses'e hitaben “Sen öldün” dedi. Tatlıses de telefonunu kapatarak karakola gitti ve şikayetçi oldu.
Yağma Suçundan 10 yıla kadar Hapsi İstendi!
Savcı Dalkuş mütalaasında sanık Abdullah Uçmak'ın “Yağmaya teşebbüs” suçundan 7.5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını talep etti. Mahkeme heyeti, sanık avukatına mütalaaya karşı savunma hazırlaması için süre vererek duruşmayı Ocak 2016 tarihine erteledi.
Yargıtay Kararı Eksin Ceza Tayin Edildiği Gerekçesiyle Bozmuştu
Sanık Abdullah Uçmak 30 Mart 2012 de”Yağmaya teşebbüs” suçundan 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. İbrahim Tatlıses'in avukatı Hayati Şahin karara 4 Mayıs 2012'de itiraz etti. İtiraz dilekçesinde Avukat Şahin, suçun nitelikli yağma olduğu, birden fazla kişi tarafından işlendiği, yol kesme suretiyle gece vakti işlendiğini belirterek, cezanın 10 yıldan az olamayacağını belirtti. Yargıtay da avukatın talebini yerinde buldu.
“Meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı” dikkate alınarak uygulama yapılması gerektiği gözetilerek sanığın cezasından adil, hakkaniyet uygun makul bir indirim yapılması gerektiği düşünülmeden sanık hakkında eksik ceza tayin edildiğini belirterek kararı bozmuştu.