Tatlı İntikam 18.bölüm fragmanında Pelin gerçekleri öğrenecek mi?

Tatlı İntikam 18. bölüm fragmanı yayınlandı. Dizinin son bölümünde Pelin'in kaçırılmasının ardından olayı kimin planlandığı sorgulanıyor. Tatlı İntikam 18.bölüm fragmanında Pelin, Rüzgar'dan ciddi şekilde şüphelenirken, Sinan buna mani oluyor. Peki Tatlı İntikam 18. bölüm fragmanında başka neler yaşanacak? 

TATLI İNTİKAM BÖLÜM SONU DEDİKODUSU:

Bazı insanlar aşkın zamanla ve emekle olacağına inanır, iki insan birbirini sever ve daha sonra aşka kendilerini bırakırlar, diye düşünür ama bunun tam tersini savunanlar aşkın ilk görüşte olduğunu, iki insan arasındaki o çekimin geri kalan her şeyi önemsiz kıldığını söyler durur… Sinan ve Pelin’in aşkı zamanla yoğrulmuş gibi görünse de bir gerçeği unutmamamız gerekir: Sinan Pelin’e yıllar önce aşık oldu. Onu ilk gördüğü anı anlatırken bir kadının nasıl bu kadar naif sevileceğini hepimize bir kez daha kanıtladı. Pelin, her ne kadar onun geçmişe dair anlattığı her anıyla “Ben nasıl daha önce göremedim seni?” pişmanlığına kapılıyor olsa da böyle bir adam tarafından sevilmenin tadını çıkarıyor gibi görünüyor. Sinan ve Pelin ilişkisinin gidişatı konusunda en hoşumuza giden nokta ise etraftaki tüm olumsuzluklara rağmen aşklarının ışıltısını en üst seviyede tutabilmeleri… Rüzgar’ın dedesi ayağa kalkacak mı, diye üzülürken bir yandan da birbirlerini teselli etmeye çalışıyor olmaları çok güzel. Rüzgar’ın gerçek yüzü iyiden iyiye ortaya çıktığına göre çiftimizin bu mutluluğu ne kadar uzun sürer bilemiyoruz ama aşklarının bu zorlukları yeneceği aşikar…

En başından beri Rüzgar karakterinde bir bit yeniği olduğunun farkındaydık, değil mi? Bu bölüm dedesinin rahatsızlanmasıyla birlikte hastanedeki tepkisi bence Rüzgar’ın niyetini ve ne kadar gözünün körleştiğini hepimize bir kez daha kanıtladı. Pelin ve Sinan’ın öpüşmesine kızıyor olabilir, dedesinin yanında daha özenli davranmalarını isteyebilir ama bu konuda tek suçluyu Pelin olarak görmesi kesinlikle Rüzgar’ın tehlike çanları çaldığını doğruluyor. Bu tepkisinin ardından gelen Pelin’e iyi davranma numaraları da tamamen Sinan’ın gözünü boyamak için olduğu ayan beyan ortada hareketlerinden… Fakat tüm bunlara rağmen bizi en çok şaşırtan şey; bu evlilik oyununu dedenin biliyor oluşuydu. Ölmeden önce biricik torunu Rüzgar’ı, Sinan takıntısının üstesinden gelebilmesi için böyle bir oyun oynamaya iten dedesine laflar hazırladık; nasıl bir beyin obsesif bir kızı başkalarına zarar vermeye iterek onun mutlu olmasını sağlayacağını düşünür, dede bey sizde de bir takım ruhsal problemler var sanıyoruz… Her şeyi geçtik, dedesinin İsviçre’ye gönderileceğine üzülen ama onun yanında olacağına Sinan’ı yalnız bırakmamayı(!) seçen Rüzgar, neden yıllardır ülke ülke gezerken Sinan’ı düşünmedi acaba? Bu soruların cevabı için bir süre bekleyeceğiz gibi görünüyor ama bu süre Rüzgar’ı daha tehlikeli bir hale getirmez, umuyoruz…

Evlilik kararlarıyla hepimizi sevinçten coşturan Bülent ve Başak’ın bu bölüm bambaşka bir sorunu vardı: düğün/nikah organizasyonu! Başak elbette hevesleri olan bir kadın olarak kınasından nişanına, düğününden after party’sine kadar her ayrıntıyı şimdiden hesaplamaya başlayacaktı ama Bülent’in bu kadar odun olabileceğini de hiç düşünmezdik açıkçası. Yahu bir kere evleniyorsun hayatında, nişan kına düğün olmadan ne anlamı var kuru kuru imza atmanın Bülent’ciğim? Tüm bunlar yetmezmiş gibi bir de Başak’ın, uğruna krizler geçirdiği yüzüğü bulmuşken kaybetmesi heyecanımıza heyecan kattı. Neyse ki yüzük sorunu kahraman Hakan eniştemiz sayesinde çözüldü ama bu düğün çatışması daha epey sürer, bizden söylemesi!