Tasarıma damgasını vuran son Türk Uğur Şahin

Güncelleme Tarihi:

Tasarıma damgasını vuran son Türk Uğur Şahin
Oluşturulma Tarihi: Haziran 04, 2008 00:00

Otomotiv sektöründeki ’Türk’ etkisi, her geçen gün daha da belirgin bir hale geliyor. Gerek dünyaca ünlü markaların Türkiye’ye yaptığı yatırımlar olsun gerekse ’Made in Turkey’ damgası ile üretilip dünyaya ihraç edilen otomobiller olsun, adımız her geçen gün dünyanın farklı yerlerinde daha sık yankılanıyor. Kuşkusuz Türk’ün yeteneğini dünyaya en çok gösterdiğimiz sektörlerin başında otomotiv geliyor. Üretim konusunda yakaladığımız başarılı tempo ise malum... Ancak sadece üretimde değil; otomotivin özüne indiğimizde de Türk imzasını görmek hepimizi gururlandırıyor.

Son yıllarda sektördeki birçok önemli modelin dizaynlarını gerçekleştiren Murat Güler, Murat Günak ve Hasip Girgin gibi isimler; boş kağıtlara, hayallerini süsleyen otomobilleri karalayan pek çok Türk gencinin harekete geçmesini sağladı. İşte o gençlerden biri olan Uğur Şahin, harekete geçmekle kalmayıp; imza attığı başarılı çalışmalarla pek çok üreticinin dikkatini çekmeyi başardı. Bir marka için çalışmanın kendisine cazip gelmediğini söyleyen 24 yaşındaki Şahin, Otoyaşam’a yaptığı özel açıklamalar ile geçmişinden ve gelecek hedeflerinden bahsetti.

1984 yılında Çanakkale’de doğduğunu söyleyen Şahin, çocukluk yıllarını şöyle anlatıyor: "Annem ve babam çalıştıkları için; ayrıca benden 5 yaş büyük olan ablamın da her gün okulda olmasından dolayı birçok şeyi kendi başıma yapıp öğrenmeyi bir nevi yaşam ve anlayış biçimi olarak benimsedim diye düşünüyorum geriye dönüp baktığımda. Aslında birçok kişi için ufak bir detay olan bu konunun ileride bana ne kadar yardımcı olacağı o zamanlar kesinlikle aklımdan geçmemişti. 18 yaşıma geldiğimde ve lise öğrenimimin bittiği noktada üniversite öğrenimimi yurt dışında yapmaya karar verdim ve her ne kadar zor bir karar olsa da bütün ailem, arkadaşlarım ve doğup büyüdüğüm ortamdan ayrılmaya karar verdim. Üniversite öğrenimimi Hollanda’da uluslararası işletme bölümünde tamamladım ve her ne kadar öğrenimimin tasarım ile bir alakası olmasa da kendi tasarım stüdyomu kurmuş olmam okulda öğrendiğim birçok bilgiyi gerçek hayatta kullanabilmemi sağladı".

EĞİTİM ŞART DEĞİL

Tasarım konusunda eğitim almadığını söyleyen Şahin, kendi düşüncesine göre bir tasarımcının eğitim alması şart değil diyerek de iddialı bir açıklamaya yer veriyor. Tasarımın bir insanın içinden gelen ve hep var olmuş olan duyguları ve doğal mantığı kullanarak yapılan bir iş olduğunu söyleyen genç tasarımcı, "Bunun bir kişide var olup olmadığı zaten kendisini erken yaslarda gösteren bir durum. Bu yeteneğin var olması yani sıra; kişinin bu var olan yeteneğini kullanma çabası ve isteği de çok önemli. Sürekli bu şekilde düşünerek kendi yaratmaya çalıştığım olanaklar yoluyla kendimi yetiştirmeye çabasına girdim. Kendi çabalarım yoluyla, motivasyonumu ve hedeflerimi yüksek tutarak bir yere gelmeye çalıştım" şeklinde konuşuyor.

Günlük yaşantımızda tasarımları yapılması gereken bir suru eşya veyahutsa sistemler olmasına rağmen bir kişinin otomobil için içinde beslediği duyguların çok daha farklı olduğunu belirten genç tasarımcı, bu nedenle otomobil tasarımına ağırlık verdiğini söylüyor. Kişisel ilgisinin de etkisiyle bu yola eğilen Şahin, ayrıca otomobil tasarımı yoluyla birçok farklı ve yeni estetik formlar ve yüzeyler yaratma özgürlüğü olduğunu ve bu yolla birçok insana hitap edebilmenin de çok özel bir duygu olduğunu sözlerine ekliyor.
/images/100/0x0/55eaab3df018fbb8f88f222a


Şu ana kadar yapmış olduğu tasarımlardan birkaçının büyük otomobil markaların dikkatini çektiğini söyleyen Uğur Şahin, büyük bir marka için çalışmanın kendisi için hiçbir zaman cazip görünmediğini söyleyecek kadar kendine güveniyor. Kendi ideallerini ve düşüncelerini uygulayabilmesi için kendi şirketini kurması gerektiğinin farkına erken vardığını ve bu doğrultuda "UgurSahinDesign" adlı tasarım stüdyosunu kurduğunu söyleyen genç yetenek, sözlerine şu şekilde devam ediyor: "Bu konuda sürekli yanımda olan ve beni destekleyen ortağımın da yardımlarıyla şu anda çok iyi bir tempoyla ideallerimizi gerçekleştirme yolunda ilerliyoruz. Şu anda Hollanda’da kurduğum ’UgurSahinDesign’ adlı atölyemde heyecan verici projeler üzerinde çalışmaktayım. Bunlar hakkında çok detaylı bilgi vermem mümkün olmasa da sunu söyleyebilirim ki üzerinde çalıştığım en önemli projelerden biri Kanadalı bir şirket için tasarlamakta olduğum V12 Supercharged motorlu performans açısından çok yüksek hedefleri olan bit spor araba projesi. Bunun yanı sıra çok limitli sayılarda üretilmesini planladığımız özel spor otomobil tasarım projeleri üzerinde çalışıyoruz. En son tasarladığım ve Ferrari 599 platformu üzerinde sadece bir kaç tane üretilmesini planladığımız USD GT-S Passionata şu anda uluslararası basın tarafından büyük ilgi görmekte."

TÜRKLERLE TANIŞMAK İSTİYORUM

Bir projeyi hayata geçirebilmek için gerekli miktarda ödemeler olması gerektiğini belirten Şahin, kendi uygulamak istedikleri projeleri ise kendi bütçeleri ve olanaklarıyla hayata geçirmeleri gerektiğinin altını çiziyor. Şahin, şöyle konuşuyor: "Tasarım alanda kendimi görmek istediğim yer aslında benim için çok açık. Kendimi dünyaya farklı bir şekilde bazı şeyleri basarmış olan birisi olarak tanıtmak en büyük hedeflerimden bir tanesi. Pozisyon olarak şu anda kurmuş olduğum tasarım şirketim tamamen hayal ettiğim gibi gitmekte ve bu yolda ilerlemek dileğindeyim."

Aynı branşta yer alma sebebiyle bütün diğer Türk tasarımcıların yaptıklarını takip etmekteyim. Bu yüzden Murat Günak ve Hasip Girgin gibi çok değerli ve önemli yerlere gelmiş Türk tasarımcılarımızın geçmişlerini ve yaptıkları işlerden haberdarım. Bu tur kişiler kesinlikle inanılmaz bir motivasyon, örnek ve gurur kaynağı benim için. Her ne kadar şu ana kadar şahsen tanışmışlığım olmasa da kesinlikle en kısa zamanda kendileriyle diyaloga geçmeyi istiyorum.

Uğur Şahin’in son eseri GT-S Passionata konsepti

Geçtiğimiz yıl tanıttığı USD Corvette Z03 projesi ile büyük yankı uyandıran Uğur Şahin, bir yandan bu konseptin üretim serüveni devam ederken, yeni tasarladığı USD GT-S Passionata konsepti ile yine gündeme damgasını vurmayı başardı. Ferrari 599 GTB Fiorano’nun alüminyum şasisi ve teknik altyapısı üzerinde yükselecek şekilde tasarlanan araç, 1960’lı yıllarda üretilen modellere sadık kalınarak dizayn edilmiş. Başarılı bir retro çalışması olan araç, İtalyan üreticinin o yıllardaki efsane modeli GT’den de izler taşıyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!