Taş gibi bir iş yaptık

Sahne şovunuzun temelleri ne zaman atıldı?  �

- Zeliha Sunal: Geçen sene ekim ayında Yonca Lodi, Demet Tuncer ve ben, kendi aramızda bu şovu konuşmaya başladık.

- Demet Tuncer: Hatta şovu sahneye koymak için Yonca’nın albümünün çıkmasını bekliyorduk. Ama o sürekli stüdyolarda sabahladığı için bizden izin istedi, biz de onu azad ettik. Baş başa kalır kalmaz hazırlıkları hızlandırdık ve şovumuzu ilk olarak Türkiye Kan Merkezleri’nin gecesinde sahneledik. O kadar eğlendik ki, kendimiz bile şova doyamadık.

Aslında üç kişi sahneye çıkacaktınız ama Yonca Lodi’nin albümü araya girdi yani... Peki bu son dakika değişikliği sizi zorlamadı mı?

- Z.S: Aslında bu proje çok daha erken, Ghetto’da bir lansmanla tanıtılacaktı. Yonca’nın albümü devreye girince ve iki kişi kalınca iptal ettik. Olmuşken en iyisi olsun istiyorduk. ınsanların deli gibi eğlenebilecekleri ve evlerine mutlu dönebilecekleri bir program olmamlıydı. Onun için çalıştık...
 
Sonuç?   �

- Z.S: Daha önce hiç görülmemiş bir sahne şovu oldu bizimkisi...

O gece şovunuzu sahnelemeyi planlamış mıydınız?

- Z.S: Aslında planlamamıştık. Hep ne zaman sahneye çıkarız diye düşünüyorduk ama planlı bir durum yoktu. O gün sahneye beraber çıktık, insanlar da çok eğlendi. Çok güzel bir geceydi. Ve o geceden aldığımız geri dönüşlerle ne yapabiliriz diye konuşmaya başladık.

BİZE SEVENLERİMİZ BİR İSİM BULACAK

İkili olmanın avantajları neler?

- D.T: ınsanlar sahnede bir yerine iki kişi gördüğünde daha fazla eğleniyorlar. Özellikle sahnedekiler eğleniyorsa, seyircinin eğlence dozu da artıyor.

iki kadının birlikte çalışması zor değil mi?

- D.T: Aslında zordur ama herkes sahnede ne yapması gerektiğini biliyor. “Ben öne geçeceğim, ben söyleyeceğim” gibi bir derdimiz yok. ıkimiz de sahnede yaptığımızdan keyif alıyoruz ve daha keyifli nasıl yapabiliriz diye bakıyoruz.

Grubunuza bir isim vermeyi düşünüyor musunuz?

- Z.S: ıkimiz de sosyal ağlarda online insanlarız. Sevenlerimizden bize bir isim bulmalarını isteyeceğiz.

BİR ARAYA GELİNCE PATLAMA YARATIRIZ

Sizin 40 dilde şarkı söyleyebildiğinizi biliyorum. Peki Demet Tuncer ile aynı sahneyi paylaşmak nasıl?

- Z.S: Demet’in hem müzikal hem de tiyatro eğitimi var. Üstelik de son derece zeki ve kıvrak... Sahnede bir şeyler ters giderse anında müdahale ediyor, her değişikliğe anında adapte oluyor. Doğaçlama yapabilmesi de çok önemli. Dolayısıyla onunla aynı sahnede olmak çok keyifli...

- D.T: Repertuvarım sizinki kadar geniş olmasa da hanımefendi...

- Z.S: Onun hiçbir önemi yok. Önemli olan sahnede bir araya geldiğimizde yaratacağımız patlama... Sonuçta Demet de ıngilizce, Almanca, Fransızca, ıtalyanca, ıspanyolca şarkı söyleyebiliyor.

Bir de size sorayım: Zeliha Sunal ile çalışmak nasıl?

- D.T: ınsanlar ne kadar mütevazı davranırsanız o kadar gerçek zannediyor maalesef. Bu kadın 20 senedir piyasada. ınanılmaz çalışkan. Oturup Çince’sini, Japonca’sını, hepsini incik cincik çalışıyor. Deli işi! Bunu kaç kişi yapıyor ki... Bu yüzden onunla çalışmak bir avantaj çünkü bizim yaptığımız işlerde disiplinli ve çalışkan olmak gerek.

İNSANLAR BU ŞOVA BAYILDI

Sahnede birbirinizin hangi eksiklerini tamamlıyorsunuz?

- Z.S: Sahne konusunda bir şey diyemem ama benim teatral açıdan eksiklerim var. O eksiğimi sağolsun Demet kapattı. Bir puzzle gibi herkes bir yeri doldurdu ve ortaya taş gibi bir iş çıktı.

Geçenlerde Kıbrıs’ta sahneye çıktınız. Sizi izlemeye gelenler neler görüyor, evlerine nasıl dönüyor?

- D.T: Kıbrıs’ta Zeliha Popstar yarışmasının müzik direktörüydü, ben de konuk jüri... Sahneye çıktık, “Göreceksin Kendini” gibi slow bir parçayı Türkçe ve Fransızca olarak söyledik, sonra Jennifer Lopez’den “Lets Get Loud”u yaptık. Herkes bayıldı. Sahneden indiğimizde “Bu şovu ne zaman tekrarlarsınız” diye soruyorlardı.

Peki solo işlere devam edecek misiniz?

- D.T: Hem bu yeni oluşuma destek vermek hem de şov dünyasında böyle bir kulvar açmak istedik. Bu iş bizim için üçüncü bir alternatif oldu.

- Z.S: Benim zaten sahnem devam ediyor, Demet’le de çok eğlenceli bir iş yapıyoruz. Daha ne olsun?

KURALLARIMIZ VAR, MADONNA VE BRITNEY GİBİ OLAMAYIZ!

İleride şovu nasıl şekillendirmeyi planlıyorsunuz?

- D.T: Zeliş (Zeliha Sunal) normalde hayalcidir. Ben de öyle ama ikimiz birden hayalci olunca uçuyoruz. Birinin bizi dizginlemesi gerekiyordu. O kişi bu aşamada benim.

- Z.S: Aslında iyi de oldu. ışin içine sahne ile ilgili bir şeyler girdiği zaman asla sınırım yok. Repertuvarımızın 80’ler rock’ından Türk sanat müziğine kadar uzanması bizi güçlü kılıyor.

Hiç mi sınır yok?

- Z.S: Hiç yok. Britney Spears ve Madonna gibi olamayız da... (ıkilinin bir şovda öpüşmesini kastediyor!)

- D.T: Olamaz mıyız?

- Z.S: Demek ki bizim de Türkan şoray kurallarımız var.