Güncelleme Tarihi:
Türkiye aylardır polise taş attığı için acımasız hapis cezaları alan çocukların trajedisini tartışıyor. Biz tartışaduralım, o çocukların mahalle arkadaşları şimdi, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Emniyetspor’da çim hokeyi oynuyorlar. “Aman ne güzel, ortada koca bir sorun dururken, polisler çocukların ağzına bir parmak bal çalıyorlar” diye aklınızdan geçiyorsa, geçirmeyin. Onlar, “Biz nerede hata yapıyoruz? Bu çocuklar bize niye taş atıyor?” sorularının cevabını samimiyetle arıyorlar. Daha geçtiğimiz hafta, “Suça Sürüklenen ve Mağdur Çocuklar” konusunda Diyarbakır’da ilk kez yapılan uluslararası bir sempozyum düzenlediler. Diyarbakır’da sokakta mendil satan, cam silen ve suça bıçak sırtı mesafede duran 160 çocuktan, değişik dallarda 16 takım kurdular.
Bunlardan biri de çim hokeyi takımı. Yaşları 8-13 arasında olan çocuklardan oluşuyor. Diyarbakır Emniyet Müdürü Mustafa Sağlam, “Biz sporu araç olarak kullanıp, onların bir hedef seçmesini amaçladık. Futbolu herkes oynuyordu, biz de çocuklar çim hokeyi oynasın istedik” diyerek, beş ay önce takımın kurulmasına öncülük etmiş. Amaçlardan biri de, bölgedeki çocukların polise karşı önyargısını değiştirmek. Maçlarda birlikte yolculuk yapıp, birlikte sevinip, birlikte üzülünce bu önyargılar yavaş yavaş kırılmış. Hokey takımında oynayan çocuklardan biri açık açık, “Ben polisleri hiç sevmezdim, burada yakından tanıyınca fikrim değişti” diye anlatıyor.
HOKEYİ OKEY SANDILAR
Diyarbakır İl Spor Temsilcisi Veysi Koyun, başlarda polislerle birlikte spor yapmanın çocuklara itici geldiğini itiraf ediyor. Ancak sonra, antrenmanlarda onları öpüp kutlayan, sarılan polisleri gördükçe çocukların polise bakışının değiştiğini anlatıyor. Veysi Koyun, çocuklara hokey öğretirken ilginç anektodlar yaşamış: “Buz hokeyini biliyorlardı ama çim hokeyini bilmiyorlardı. Hokeyi okey sanıyorlardı. Onlara hokey sopasını tanırken, yaptıkları ilk yorum, bununla ne güzel adam dövülür, oldu.”
Diyarbakır’da sokak çocuğu olarak yaşarken, kendi başarı hikayesini yazmış pek çok genç var aslında. Çöp toplarken müthiş hızlı koştuğu farkedilen bir gencin, şimdi yardımcı antrenörlük yaptığı ve açık öğretim beden eğitimi öğretmenliği okuması bu hikayelerinden sadece biri. Bu fotoğraftaki çocuklara iyi bakın. Karşınızda müstakbel milli hokeyciler duruyor. Üstlerine birkaç beden büyük gelen formalarına inat, Diyarbakır üçüncüsü olarak, boyundan büyük işlerin altından şimdiden kalktılar bile.
HER AİLEDE ORTALAMA 6 ÇOCUK
Diyarbakır polisi, güce dayalı polisliğin artık tozlanıp hükmünü yitirdiğinin, makbul olanın suç işlenmeden önce önüne geçmek olduğunun farkına çoktan varmış. O yüzden de işe önce Diyarbakırlı çocuklarla ilgili bir araştırma yaparak başlamışlar. Bu araştırmaya göre Diyarbakırlı bir ailenin ortalama 6 çocuğu var. Diyarbakır’da ilköğretim çağındaki çocukların yüzde 53’ü çevre illerden Diyarbakır’a göç eden ailelerin çocukları. Her dört anneden biri Türkçe bilmiyor ve yüzde 75’i okur yazar değil. Babaların ise sadece yüzde 25’i okur yazar.
Hayata hevesim geldi
EMRAH SEVEN (13)
Çim hokeyini başlamadan önce sokaklarda küfür edip, kavga ediyordum. Ama takıma girdikten sonra hayata karşı hevesim geldi. Artık daha az küfrediyorum. Sokakta biri bana küfredince, “kötü lafın senindir” diyorum. Geçenlerde bir yarışmada madalya aldım. Annem beni öptü.
Taş atmayın, top verelim dediler
YUNUS EKİNCİ (13)
Taş atan çocukların içinde benim de arkadaşlarım vardı. “Hadi polislere taş atalım” diyorlardı ama ben korkuyordum. Bir gün bir miting sonrasında yine polisleri taşlarken, polislerden biri “Durun taş atmayın, size top verelim, onlarla oynayın” dedi. Arkadaşlarım bu kez top almak için isimlerini yazdırmaya başladı. Ben de ismimi yazdırdım. Topu almaya geldiğimizde antrenörümüz Salih Hoca’yı tanıdım. Bana, “Çim hokeyi oynamak ister misin, seni takıma alayım mı” diye sordu. Çim hokeyinin ne olduğunu bilmiyordum ama sokakta kavga etmekten daha eğlencelidir diye kabul ettim. Başlarda aileme de söylemedim. Şimdi çok büyük bir hokey oyuncusu olmak istiyorum.
Beyin cerrahı olacaktım, şimdi hokeyci olacağım
MUHLİS AKAR (11)
Sokaktan bir arkadaşım çim hokeyi oynuyordu. Mahalleye eşofmanlarıyla geldiğinde ben de özendim, takıma girmek istedim. Şimdi çok eğleniyorum. Önceden beyin cerrahı olmak istiyordum ama şimdi çim hokeyi hocası olacağım.
Polisleri sevmiyordum
ENDER ÇELİK (11)
Polislerle ilgili hiç iyi şeyler düşünmüyordum. Sevmiyordum. Ama Emniyetspor’da çim hokeyi oynamaya başlayınca, onları tanıdıkça sevmeye başladım. Terli bile olsam, bana sarılıp öptüler. Çim hokeyi oynamak hayal bile ettiğim bir şey değildi. Beni sokaktan bir arkadaşım yazdırdı. İleride iyi bir oyuncu olursam, herkes beni tanısın istiyorum.