Tarkan ve şarkısı çok eğlenceli

Kanal D tarafından düzenlenen Miss Turkey 2000 Yarışması'nda verdiği minik konseriyle İstanbulluları bir kez daha büyüleyen Patricia Kaas, Hürriyet'e özel bir röportaj verdi. Daha önce üç kez ülkemize gelerek konserler veren genç sanatçı özel hayatını, hedeflerini, tutkularını ve yeni projelerini sadece Hürriyet'e anlattı. Dünyaca ünlü Fransız şarkıcı Patricia Kaas, yeni single'ında da Türk asıllı tenor Erkan Akı ile duet yapıyor.

Son olarak ‘‘Le Mot De Passe’’ isimli albümünü piyasaya süren Patricia Kaas, yeni single'nda bir Türk tenorla çalıştı. Yeni albümünde yer alan ‘‘Les Eternelles’’ isimli şarkıyı İsviçre'de yaşayan Türk tenor Erkan Akı ile birlikte seslendiren Patricia Kaas, Erkan Akı'nın performansına hayran kaldığını belirtti.

TARKAN SEMPATİK

Fransa'daki karma müzik trend'iyle pek ilgilenmediğini söyleyen Kaas, ‘‘Tarkan'ı ve öpücüklü şarkısını eğlenceli buldum. Fikir güzeldi bence. Genç ve sempatik bir şarkıcı. Bundan sonrası önemli. Herkesin beğenisine göre müzik üretilmesine karşı değilim, ama ben diskolarda çalınan o şarkıları para verip almam. Evde çoğunlukla George Michael, Sade ya da Francis Cabbrelle dinliyorum’’ dedi. Patricia Kaas, Hürriyet'e şu açıklamaları yaptı:

SAHNEDE YALINAYAK

Aslında sahnede artık kendim gibiyim. Belki ilk yıllarımda farklı biri olabiliyordum, ama şimdi şarkı söylerken ne hissediyorsam izleyici ile paylaşmayı yeğliyorum. Sahnede genelde ayakkabı kullanmıyorum. Yalın ayak olmayı tercih ediyorum. Kendimi daha özgür ve rahat hissediyorum. Bu bir imaj değil.

MODAYI İZLEMEM

Modayı çok takip ettiğim söylenemez. Belirli bir tarzımın oluştuğunu düşünüyorum. Ona uygun yeni bir şeyler çıkınca alıyorum. Ama ille de marka giyerim diye bir şey yok. Normal bir blucin ucuz bir tişört, ama altına belki Gucci'den bir bot. Böyle giyinmeyi seviyorum. En çok ayakkabıya para harcıyorum. Sahnede ise zaman zaman abiye giysileri tercih ediyorum, ama son yıllarda oradada kendi oluşturduğum şeyleri tercih ediyorum.

AİLEM ÇOK ÖNEMLİ

Ailem benim için çok önemli. Annem, babam artık yaşamıyorlar, ama kardeşlerim var. Benim 5 ağabeyim var, 11 tane de yeğenim. Güney Fransa'da yaşıyorlar ve ben onları sık sık ziyaret ederim. Hatta bu sene hepsini birlikte tatil yapmak için örgütledim. Birlikte çok mutlu oluyoruz.

ZAMAN ÇOK DEĞERLİ

Ailenin gücünü inanırım. Anne ve babamın benimle gurur duymaları için uğraştım hep. Onlardan enerji aldım. Artık yaşamıyorlar, ama beni gözlemlediklerine inanıyorum. Hayatınızda birini kaybettiğiniz zaman bütün düşünceniz değişiyor. Olgunlaşıyorsunuz. Ben her anın değerini iyi bilmemiz gerektiğini düşünüyorum.

HER ŞARKIYI SÖYLEMEM

Yaptığım müziğin temelinde Fransız şansonların motifleri hakim. Ancak biz onları biraz klasik müzik, biraz da popla süslüyoruz. Şarkı söylemeye başladığım yıllarda yaptığım ilk iki albüme çok hákim olamamıştım belki ama, bugün her konuda kararı ben veririm. Benim için yazılan şarkıları kendime adapte ediyorum. Sadece yorumcuyum, ama bana hitap etmeyen ya da duygusunu aktaramayacağım bir sözü asla söylemem. En son yaptığım albüm galiba en ‘‘Fransız’’ albümüm.

CELİNE DION MEKANİK

Oldum olası beni hep erkek vokaller etkilemiştir. Onlardan feyz almışımdır. Belki bu yüzden bugün böyle bir gırtlağa sahibim. Öyle tiz sesleri sevmiyorum. Celine Dion, Mariah Carey gibi sarkı söyleyenleri çok teknik ve mekanik buluyorum. Ben karakteri olan sesleri seviyorum. Bu anlamda şanslı olduğumu düşünüyorum.

BİLGİSAYARI SEVMİYORUM

Kuşkusuz umutla iyi şeyleri düşünmek gerekiyor, ama korkularım da var elbette. Şu teknolji harikaları var ya, onlar ürkütüyor beni. Mesala bilgisayarlardan nefret ediyorum. İnternet olayını anlamıyorum. Tamam dünyayı yakınlaştırıyor. Hatta geçtiğimiz yıl ben de gideyim ders alayım, olayı öğreneyim dedim. Kendime bir bilisayar aldım. Sonra anladım ki bana göre değil. İnsanların daha az, hatta neredeyse hiç düşünmemesini sağlıyor. Bu da tehlikeli boyutlara ulaşabiliyor. ‘‘Ekran’’ sana ne yapman gerektiğini söylüyor. Aptalca bence.

FİLM TEKLİFİ ALIYORUM

Sık sık aldığım bir şey bu. Bazen böyle bir teklifin cazibesine kapıldığım da oluyor. Sonra bunun yanlış olduğunu düşünüyorum. Sırf meşhur bir şarkıcı olduğu için film çevirdi demesinler diyorum. Sanıyorum kendimi hazır hissettiğimde günün birinde bir film yapabilirim.

AŞK VE ÇOCUKLAR

Bence dünya aşk olmadan var olamazdı. Bu, belki çok klişe bir söz ama gerçek bu işte. Benim hayatımda aşkın çeşitli yüzleri var. Pek çok türü mümkün. Aşk insanı güvende hissetiriyor, güzel hissettiriyor. Son yıllarda aileme duyduğum aşk ağır basıyor. Çocukları çok seviyorum. Kendim de bir aile kurmak isterim, ancak benim gibi hayatı yollarda geçen biri için bu çok zor. Hep erteliyorum. ‘‘Sonra sonra’’ diyorum. Sonra, bir bakacağım ki çok geç olmuş. Yine de belli olmaz, hayat bu!