Tarkan’la mutlaka tanışmak istiyorum

Güncelleme Tarihi:

Tarkan’la mutlaka tanışmak istiyorum
Oluşturulma Tarihi: Şubat 15, 2006 00:00

Belçika’da yapılan popstar yarışmasından elendikten sonra bir menajerin desteğiyle albüm çıkaran Hadise, yükselişini sürdürüyor. Türkiye’de "Stir Me Up" şarkısıyla tanınan, Fransa, Hollanda ve Hindistan’dan da albüm teklifleri alan şarkıcı, "Tarkan benim için bir numara. Onunla mutlaka bir araya gelmek istiyorum" diyor.

Biraz Hadise’yi tanıyalım...

20 yaşındayım. Annem ile babam Sivaslı. 1972 yılında çalışmak üzere Belçika’ya gitmişler. Tesadüfen orada tanışmışlar ve evlenmeye karar vermişler. Dört kardeşiz. Hülya adında bir ablam, Derya ve Murat adında da iki kardeşim var. Ben iki numarayım yani. Belçika’da Mol adında küçücük bir kasabada dünyaya geldim. Liseyi bitirdikten sonra başka bir şehirde yüksek okul okumaya başladım. Üç yıldır pazarlama üzerine eğitim görüyorum. Bu yıl son sınıftayım. Birkaç ay sonra stajım başlayacak. Temmuz ayında da mezun olacağım.

- Belçika’da nasıl bir yaşantınız var?

Son derece sade. Her yıl Türkiye’yi, memleketini ziyaret eden bir aileyiz. Fakat son yıllarda gelememeye başladık. Çünkü altı kişinin masrafı ağır oluyordu. Sivas’a en son 1997’de gittik mesela. Annem ile babam yedi yıl önce boşandılar. Biz annemle kaldık. Kardeşlerim okuyor, ablam hem çalışıyor hem de okuyor. Ben de mesleğimi elime aldım. Müziği okulla birlikte götürmeye çalışıyorum. Öyle iki kültür arasında sıkışıp, zorluk falan yaşamadık hiç. Evimizde Türkçe konuşulur, her Ramazan ayında oruç tutulurdu. Asla Türklükten ve Türkiye’den uzak büyütülmedik. Ailem çok modern, özellikle de annem... Zaten bu kadar çağdaş olmasaydı, ben bu noktaya gelemezdim. Bana güvendi, destek oldu. Süper bir annem var.

- Pazarlama okuyorsunuz ama asıl işiniz şarkı söylemek. Peki müzikle nasıl buluştunuz?

Şarkı söylemeye bayılıyordum. 5 yaşında uzun kazaklar giyer, pantolonumu çıkartıp o kazakları elbise gibi yapar, şarkı söylerdim. Ebru Gündeş’in şarkılarına playback yapardım. Üç yıl öncesine kadar bu konuda hiçbir girişimde bulunmadım. Sonra 2003 yılında Belçika’da bir popstar yarışması yapıldı. Televizyonda tanıtımları izleyince hemen katılmaya karar verdim. Fakat finalde yarışacak 10 kişi arasında yer alamadım.

- Neden? Türk olduğunuz için mi yoksa sizden daha iyileri mi vardı?

Türk olduğum için elendiğimi sanmıyorum. Belki de benden iyileri vardı. Aslında Türklerden çok iyi oylar geldi ama yine de barajı geçemedim. Şans diye düşünüyorum. 17 yaşındaydım, çok gençtim. Sesim daha oturmamıştı. Bunun ardında başka bir şey aramak yanlış olur.

HAVALARA GİRERSEM DÜŞERİM

- Sonrasında ne oldu?

Yarışmadan çıktıktan üç ay sonra beni, şu an menajerliğimi yapan Johan Hendrickx aradı. Meğerse Johan yarışma boyunca beni hep takip etmiş ve kendi kendine "Eğer bu kız elenirse onunla mutlaka kontrat yapacağım" demiş. Yarışma sonrasında benimle bağlantı kurdu. Önce babam ve annemle tanıştı. Sonra neler yapmak istediğini anlattı. Bizim de kafamıza yattı ve kendisiyle 2003 Ağustos’unda kontrat yaptık. Johan’ın "2 Brains" adında bir şirketi var. Bu hem menajerlik hem de plak şirketi. Anlaşma yaptıktan hemen sonra, bir yıl boyunca, müzik, şan ve dans eğitimi aldım. Bütün masraflarımı Johan karşıladı. Sonra prodüktör aradık, beraber şarkılar yazdık. Tamamen hazır olduktan sonra okumalara geçtik. 2004’te ilk single’ım olan "Sweat"i piyasaya çıkardık. 2005 Mayıs’ında "Stir Me Up", Eylül’de de "Milkchocolate Girl" piyasaya çıktı. Bu single’ı henüz Türkiye’ye göndermedik. Birkaç ay önce de 14 şarkıdan oluşan albümüm "Sweat"i çıkardık.

- Kısa sürede epey yol almışsınız...

Evet öyle. Benim için de her şey rüya gibi zaten. Hayalimde hep şu vardı; Belçika’da bir müzik markete girdiğimde single’ımı görmek. Bunu görmek yeterdi bana, ama öyle olmadı. Hadise’nin ünü ülke sınırlarını aştı, Türkiye’ye, Hindistan’a, Fransa’ya ulaştı. Bu bambaşka bir heyecan. Belçikalılardan güzel tepkiler alıyorum, beni destekliyorlar. Özellikle müzik dergileri çok pozitif şeyler yazıyor hakkımda. Satışlarımız da iyi gidiyor.

- Avrupa pazarından gelen tepkiler nasıl?

Birçok ülkeden, birçok plak şirketinden teklifler alıyoruz. Mesela Fransa, Yunanistan, Hollanda, Hindistan benimle çalışmak istiyor. Menajerimle birkaç haftadır bu ülkelere gidip görüşmeler yapıyoruz. Anlaşmalar sağlandığı takdirde oralarda yeni albümler yapacağım. Şu an ise kliplerim Hollanda, Almanya ve Lüksemburg’da dönmeye başladı. Radyolarda şarkılarım çalıyor.

- Menajerin Johan Türkiye’de plak şirketleri ile görüşüyor. Anlaşılan burada da bir albüm çalışması olacak...

Türkiye’den 10 tane plak firması bizimle görüşmek istedi. O yüzden İstanbul’a menajerimle beraber geldim. Kendisi burada kaldığımız süre içinde bütün firmalarla görüştü. Gelecek hafta mutlaka bir firma ile anlaşmış oluruz. En kısa zamanda ülkemde bir albüm hazırlayıp, piyasaya çıkarmak istiyorum.

- Bu albüm ya da albümler Türkçe mi olacak?

Belçika’daki albümüm İngilizce. İçinde sadece bir Türkçe şarkı var. Eğer burada istediğimiz şartlarda anlaşma yaparsak, çıkaracağım albümün içinde birkaç tane de Türkçe şarkı olur. İngilizce, Türkçe karışık olabilir, bilmiyorum. Zamanı gelince karar vereceğiz buna. Ama şunu söylemeliyim ki kendi stilim kalacak. Asla başkasını taklit etmek istemem.

- Meşhur olmak, tanınmak... Bütün bunlar çok güzel duygular. Şu an kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

Tuhaf bir duygu tabii ki, rüyada gibiyim. Ama asla şımarmadım. Kişiliğimde, karakterimde hiçbir değişiklik olmadı. Ayrıca niye şımarayım ki? Eğer havalara girersem çok çabuk düşüşe geçeceğimin farkındayım. Tanınmaktan, sevilmekten mutlu oluyorum ve bu güzel anların keyfini çıkarıyorum. Samimi davranıyorum, yapmacık değilim. Zaten annem her fırsatta uyarılarını yapıyor.

- Para kazanmaya başladınız mı?

Yavaş yavaş kazanmaya başladım. Ama benim öyle uçuk hayallerim yoktur. Yani, param olsun şunu yapacağım, bunu alacağım gibi. Aileme, kardeşlerime destek olayım yeter bana.

DİZİ TEKLİFLERİNE AÇIĞIM

- Türk kanallarını izleyerek büyümüşsünüzdür. Mesela dizileri izler misiniz, hayran olduğunuz sanatçılar var mı
?

Evet, Türk kanallarını izleyerek büyüdüm, hálá da izlerim. Dizileri hiç kaçırmam. Aliye, Haziran Gecesi, Büyük Yalan en beğendiğim diziler arasında. Ailece oturup izliyoruz. En büyük keyfimiz çayımızı yudumlarken dizi seyretmek. Pazar akşamları İbo Show’u kaçırmam. Hayran olduğum birçok sanatçı var. Yıldız Tilbe, Ebru Gündeş, Doğuş, Rafet El Roman, İbrahim Tatlıses ve tabii ki Tarkan... Tarkan benim için bir numara. Onunla mutlaka bir araya gelmek, düet yapmak istiyorum. Umarım o da benimle bir araya gelmek ister.

- Peki gelebilecek dizi tekliflerine açık mısınız?

Oyunculuk yeteneğim var mı yok mu bilmiyorum. Ama teklif gelirse düşünürüz. Beğendiğim dizilerde rol alırmışım bir de! Annem o zaman çıldırır herhalde. Ben şarkıcıların, eğer yetenekleri varsa oyuncu olmalarına sıcak bakıyorum. Mesela Özcan Deniz... Bir şarkıcı ama çok güzel rol yapıyor, çok başarılı. Onun rollerine inanıyorum. Eğer bende de böyle bir yetenek varsa tabii ki yaparım. Ama olup olmadığını bilmiyorum. Bir deneme çekimi yapmak gerek.

- Kıyafetleriniz çok güzel. Ayrıca dekolteyi seviyor gibi görünüyorsunuz...

Ben hep böyle giyinirim. Şarkıcı olduktan sonra bir şey değişmedi. Sadece alışveriş yaptığım mağazalar değişti o kadar. Bu üzerimdekiler de Belçika’da satılan bir Amerikan markası...

- Sevgiliniz var mı?

Özel hayatımla ilgili konuşmak istemiyorum.

Türkiye’ye yerleşmeyi şimdilik düşünmüyorum

- Albümler yapacağına göre, bir ayağınız İstanbul’da olacak. Buraya yerleşmeyi düşünüyor musunuz?

Bilemiyorum. İki ay burada olmak durumunda kalırsam, kendime bir ev tutarım, ama Belçika’dan kopamam. Ailem orada, şirketim orada. Zor olur burada yaşamak benim için. İstanbul’a da bayılıyorum, çok seviyorum ülkemi. Fakat ilerisi için bir şey söyleyemem, bunun için çok erken. Benim bütün hayatım Belçika’da geçti, oraya alışığım. O yüzden bilemiyorum.

- Belçika’da Türk sanatçıların verdiği konserleri takip ediyor muydunuz?

Bugüne kadar hiç gitmedim. Ama artık takip edeceğim. Şubat’ın sonunda Rafet El Roman bir konser verecek mesela, biletimi çoktan aldım. Hem de ailemle beraber gideceğim.

- Hayran olduğunuz Türk sanatçılardan herhangi biriyle tanışma fırsatı buldunuz mu?

Doğuş’la tanıştım. Havaalanında karşılaştık. 1997 yılında onun "Gamsız" diye bir şarkısı çıkmıştı. O şarkıya bayılıyordum. Tam bir Doğuş manyağıydım. Bütün şarkılarını ezbere biliyordum. Tanışınca tuhaf geldi. Ebru Gündeş ve Sezen Aksu’yla da tanışmak istiyorum.

Amerika hayali kurmuyorum

Ben sadece müzikle meşgul olmak istiyordum. Bu noktaya geleceğimi, böyle olacağını hiç düşünmemiştim, ama oldu. Bu güzel değişimi umarım 70 yaşına kadar sürdürebilirim. Çünkü en sevdiğim şey sahneye çıkıp şarkı söylemek... Hayalim ise çok büyük konserler vermek, Türkiye’de birkaç albüm yapmak. Yani ülkemde bir albüm çıkarıp sonra kaybolmak, yok olmak istemiyorum. Avrupa’da güzel albümler yapmak istiyorum. Öyle Amerika gibi bir hayalim yok.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!