Tarkan’ın 150 bin Euro’luk Dilli Düdüğü

Güncelleme Tarihi:

Tarkan’ın 150 bin Euro’luk Dilli Düdüğü
Oluşturulma Tarihi: Eylül 20, 2008 00:00

Tarkan’ın yeni klibi "Dilli Düdük" klip kanallarında kısa bir süre önce gösterilmeye başlandı. Klip sanal alemde üç boyutlu animasyondan evrenler yaratılarak hazırlandı. İzleyenlerin hatırlayacağı 300 Spartalı filmindeki teknik kullanıldı. Çekimlerden önce klibin çizgi romanı oluşturuldu.

Tarkan yeşil bir fonun önünde çizgi romandaki sahneleri varolmayan objelerle tekrarladı. Daha sonra bu görüntüler, 12 dijital setin içine eklendi. Çalışmalar toplam dört ay sürdü. Ve "Dilli Düdük" 150 bin Euro’ya mal oldu. Çalışmanın Tarkan için diğer bir yeniliği de ilk kez basında hakkında çıkan asılsız haberlere klibi ve şarkısıyla cevap veriyor olması. Yönetmen Murat Onbul "Tarkan’a sözleriyle saldıranlara güzel bir konseptle cevap vermeyi hedefledik" diyor.

Tarkan konser salonunun garajından son model spor arabasıyla çıkıyor. Magazin gazetecilerinin araçları, aksiyon filmlerini aratmayacak şekilde şehrin merkezinde onu takip ediyor. Arabasından inince basın ordusuyla karşılaşıyor, flaşlar patlıyor. Evine giriyor, televizyonda kendiyle ilgili haberleri görüyor. Klip boyunca magazin programlarında Tarkan’la ilgili çıkan haber başlıkları da ekrana gelmeye devam ediyor. Ve Tarkan ilk kez basında çıkan asılsız haberlere dayanamayıp cevap veriyor:

"Pireyi deve yaptı dilli düdük/ Ateşe bile bile körükle gidiyor/ Kendi kuyusunu kazıyor enayi/ Cır cır ötüyor".

İşin ilginci bütün bu olaylar üç boyutlu animasyon çizimlerle ekrana yansıyor. Yapım aşaması dört ay süren klipte sanal eşyalar, araçlar, mekanlar kullanılıyor. Yapımcılığını Kasa Film’in üstlendiği klibin post prodüksiyon ve animasyon sahneleri Genel Yetenek Tasarım ekibine ait.

YEŞİL FONUN ÖNÜNDE ROL YAPTI

Animasyon klibin tek gerçek karakteri Tarkan. Zaten işin en zorlu yönü de bir kerede çekilecek olan Tarkan görüntülerinin sonradan üç boyutlu animasyon dünyaya doğru ve estetik şekilde yerleştirilmesiydi. Tarkan’ın çekimlerde yapacağı en ufak bir yanlış her şeyi bozabilirdi. Bu yüzden ekip Tarkan’ı kamera karşısına geçirmeden önce her sahneyi en ince detayına kadar tasarlamak için uğraştı ve bir "story board" hazırladı. Yani birçok film
/images/100/0x0/55ea6e84f018fbb8f87f8291
yönetmeninin yaptığı gibi, klibin önceden kare kare sahnelerini gösteren bir çizgi romanı yapıldı. Bir buçuk ay boyunca Tarkan ve prodüksiyon şirketi, senaryodaki her sahneyi sayfalara en ince detayına kadar çizdi. Ortaya 120 kareden oluşan bir çizgi roman çıktı. Bu çizimler en iyi sonucun alınması için defalarca incelendi ve düzeltildi.

Bütün sahnelerin çizimleri tamamlandıktan sonra sıra Tarkan’ın stüdyo çekimlerine geldi. HD formatında kaydedilen görüntüler için özel ışık teknikleri kullanıldı. Sanatçının arkasına yeşil bir fonun yerleştirildiği, greenbox teknolojisinden faydalanıldı. Tarkan yeşil fonun önünde, varolmayan objelerle temas halindeymiş gibi rol yaptı. Örneğin, sanal stüdyoda şarkı söyledi, olmayan uzaktan kumandayla kanal değiştirdi, görmediği sanal izleyicilerine konser verdi. Bu yöntem, sinemada gerçek oyuncuların animasyon sahnelerde oynadığı Sin City gibi filmlerde kullanılıyor. Oyuncular yeşil fonun önünde rol yapıyor, sonra bu görüntüler animasyonlu sahnelere yerleştiriliyor.

ELİNDE SADECE DİREKSİYON VARDI

Tarkan’ın klibinin yönetmeni Murat Onbul, işin en zor kısmının ellerinde bir çizgi roman olmasına rağmen çektiği görüntülerin animasyonla bütünleşmesi olduğunu söylüyor:

"Hazırladığımız ışıklar ve sonradan oturtacağımız üç boyutlu evren nasıl bir araya gelecek diye çok heyecanlandım. Tarkan’dan doğaçlama bir performans yerine her şeyi planlı yapmasını istedik. Mesela araba kullanma sahnesinde sadece elinde bir direksiyon vardı. Kapıyı açıp çıkması gerekiyordu ama ortada bir kapı yoktu. Adeta pandomim yaptı."

35 kişinin çalıştığı stüdyo çekimleri 24 saat sürdü ve montajı üç günde tamamlandı.

12 FARKLI SANAL SETTEN 5400 KARE OLUŞTURDU

Montajın ardından animasyonlar için Genel Yetenek Tasarım ve 3D ekibi, kolları sıvadı. Önce Tarkan’ın stüdyoda çekilmiş görüntülerinin yerleştirileceği, ekibin "sanal evrenler" adını verdiği üç boyutlu, 12 farklı alan yaratıldı: Araba kovalama sahnesi için bir şehir, yat sahnesi için uçsuz bucaksız bir deniz, Tarkan’ın şarkı söylediği bir plaza çatısı, stüdyo, ev ve konser alanı gibi. Bu sahnelerde kullanılması için de yine animasyonla, üç spor araba, bir televizyon kanalı minibüsü, helikopter ve yatlar oluşturuldu. Konser alanında Tarkan’ı izleyen 150’nin üzerinde sanal seyirci yaratıldı.

Tasarım ekibi sorumlusu Cem Erdoğan, kullandıkları teknolojiyi şöyle özetliyor: "Bilgisayarda sanal bir set oluşturuyorsunuz. Bu set üç boyutlu olduğu için size uçsuz bucaksız bir alandan görüntü alma olanağı sağlıyor."

Sanal alemin renkleri de önceden planlandı. Gösterişli ve yalan dünyayı anlatmak için siyahın içinde parlayan objeler ve renkler seçildi. Tarkan’ın kostümlerine de bu renklere uygun olarak önceden karar verildi. Klibin içine şarkının ritmini bozmayacak şekilde araba ve helikopter efektleri eklendi. Animasyon ekibinin çalışmaları 2.5 ay sürdü.

SEKİZ YILDIR BİRLİKTE ÇALIŞIYORLAR

Murat Onbul (33) Eskişehir Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Animasyon Bölümü mezunu. İzzet Öz Prodüksiyon’da reji asistanlığı yaparak mesleğe başladı. Sonra animasyon ağırlıklı reklam filmleri yaptı.

İlk klibini Aşkın Nur Yengi’nin İkinci Bahar şarkısına çekti. Bunu Ceza’nın Polis filmi için hazırladığı şarkıya çekilen klip takip etti. Tarkan’la konserlerinde sekiz yıldır birlikte çalışıyorlar. Murat Onbul animasyonun yeni jenerasyon için çok önemli olduğunu söylüyor: "Yeni nesil bilgisayar ve playstation ile büyüyor. Animasyon ve grafiğe ilgili. Bu yüzden kliplerde de artık bu yöne eğilim var. Bu tarz işler artık gençlerin daha çok ilgisini çekiyor."

KLİPTE DEDİKODULARA CEVAP VERİYOR

Tarkan klibi aracılığıyla hakkında çıkan yanlış haberlere tepki gösteriyor. Hayranlarının bu haberlere aldırmadığı da konser sahnesinde sanal seyircilerinin açtığı pankartlarda yazan "Boş çabaların bu gönüllere hükmü geçmiyor" sloganıyla gösteriliyor.

Klibin senaryosuna Murat Onbul ve Tarkan’ın ekibi birlikte karar verdi. Onbul, herkesin Dilli Düdük’ü sevgiliye söylenen bir şarkı olarak hayal ettiğini anlatıyor: "Klipte şarkının asıl anlamını göstermek istedik. Aynı zamanda ona sözleriyle saldıranlara güzel bir konseptle cevap vermeyi amaçladık. Tabii amacımız kırıcı olmadan bazı haberlerin zaman zaman iftira ya da yalan olduğunu göstermekti. Bir ay boyunca sivri bir dil mi kullanalım daha yumuşak mı yaklaşalım diye düşündük. Klibe magazin haberlerinden derlenen küçük küçük bölümler ekledik ve bunları hikayesi olan bir anlatıma dönüştürdük. Konuyu film gibi ele aldık. Kimseyi hedef göstermemek, çok sert olmamak ve konuyu renklendirmek içinde animasyon dilini seçtik."

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!