Tarih kitapları yanlış yazıyor
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 10, 2005 01:05
Usta yönetmen Ridley Scott, son filmi ‘Kingdom of Heaven’da (Cennet’in Krallığı) Haçlı Seferleri’ni öyle bir anlattı ki, ilk kez Haçlı Seferleri hakkında bir film, Müslümanları değil, Hıristiyanları kızdırdı.
İngiliz sinemasına katkılarından dolayı Kraliyet ailesince ‘Sir’ ünvanı verilen yönetmen Ridley Scott, belki de meslek hayatının en iddialı filmi için eleştirmenlerin yorumlarını heyecanla bekliyor.
- İslam dünyası bu filmi nasıl karşılar?
Filmi izleyen inançlı bir Müslüman, Haçlı Seferleri’nin ne denli gereksiz olduğunu, bugün batıdaki tarihçi ve teoloji uzmanlarının taraflı yorumlarının beyin yıkamaktan başka bir işe yaramadığına inanır. Okul kitaplarındaki Haçlı Seferleri’nde, hep acımasız olan, barışı yıkan, savaşa kışkırtan taraf İslam olarak gösterilir. Oysa senaryoyu yazan William Monohan, yıllardır Haçlı Seferleri üzerinde çalıştı. ‘Acımasız’ olarak tanımlanan Selahaddin Eyyubi’nin aslında adalete inanan, askeri dehası mükemmel bir lider olduğunu ortaya çıkarttı. Filmi bu iz üzerinden çektik.
FİLMİ 11 EYLÜL’DEN ÖNCE PLANLADIM
- ABD’de 12 İslam Birliği Kuruluşu gazetelere tam sayfa ilan vererek, filmi vizyona girmeden kınadı.
Onlar filmi izlemedi. Zannettiler ki bundan önce çevrilen Haçlı Seferleri filmleri gibi olacak. Ayrıca ben bu filmi 11 Eylül’den çok önce planladım...
- Yeni Papa 16. Benedikt bu filmi izleyince ne gibi bir yorum yapabilir? ‘Bu filmi izlemeyin’ fetvası verebilir mi?
Eğer yeni Papa, önyargısız olarak filmi izlerse, o zaman mesajı alır. Ayrıca, 1095 yılında başka bir Papa, 2. Urban’ın Hıristiyan Avrupa’sının birleşip Kudüs’ü İslam’dan kurtarma sevdasını da anımsamalı... Dünyanın barışa ihtiyacı var.
- Müslümanları canlandıran oyuncuları Müslüman oyunculardan seçtiniz.
Ben islam ordusundaki askerleri bile Müslümanlardan seçtim. Selahaddin Eyyubi rolünü, Suriye’nin en gözde aktörü Ghassan Massoud’a teslim ettim.
- Filmlerinizi hep Fas’ta çekiyorsunuz?
Evet, Fas beni büyülüyor. Doğası güzel, çekim ortamı rahat, lojistik desteği fazla!
- Nalbantlıktan şövalyeliğe yükselen kahraman Balian’ı anlatır mısınız?
Bence o günümüzden bir genç de olabilir. Belirli dönemde kendi kültürünü savunmaya çalışan, inancı arayan, kendisine umut bağlayanlara mümkün olduğu kadar az zarar verdirmeye çalışan, bu arada gerçek kimliğini arayan bir lider diyebilirim.
- Bu rol için Orlando Bloom’u nasıl seçtiniz?
Kara Şahin Düştü’de birlikte çalışmıştık. Çok yetenekli bir oyuncu.
- Sonunda da aslan yürekli Kral Richard’ı görüyoruz.
Evet. Yeni bir Haçlı Seferleri’nin habercisi... Dördüncüye doğru dört nala gidiş! Malum 200 yıldan fazla sürüyor ve o nefret günümüze kadar geliyor.
- Film için 30 bin figüran ve 15 bin kostüm kullanılmış...
Fas Kralı eksik olmasın, figüranlık için istediğimiz kadar asker gönderdi. Kostüm tasarımcımız Janty Yates 15 bin adet kostüm tasarladı. Sadece 58 tanesi Kraliçe Sibylla içindi.
‘Barış’ sözcüğü kafamıza dank etsin!
Son sözü seyirci söyleyecek. Ama lütfen adil olsunlar. Çünkü bu film toleransla ilgili. Çünkü annelerimizin babalarımızın beyinlerimize yerleştirdikleri bilgiler sonsuza kadar kalmaya çalışırlar. Sabit fikirli olacağımıza, mantığımızı kullanalım. Gerçeklere tarafsız olarak bakmaya çalışalım. İşte o zaman Haçlı Seferleri’nin günümüzdeki önemini anlarız ve ‘Barış’ sözcüğü kafamıza dank eder.
Reha Erus, Sir Ridley Scott ile Londra Park Lane’deki Dorchester Oteli’nde konuştu.
- İslam dünyası bu filmi nasıl karşılar?
Filmi izleyen inançlı bir Müslüman, Haçlı Seferleri’nin ne denli gereksiz olduğunu, bugün batıdaki tarihçi ve teoloji uzmanlarının taraflı yorumlarının beyin yıkamaktan başka bir işe yaramadığına inanır. Okul kitaplarındaki Haçlı Seferleri’nde, hep acımasız olan, barışı yıkan, savaşa kışkırtan taraf İslam olarak gösterilir. Oysa senaryoyu yazan William Monohan, yıllardır Haçlı Seferleri üzerinde çalıştı. ‘Acımasız’ olarak tanımlanan Selahaddin Eyyubi’nin aslında adalete inanan, askeri dehası mükemmel bir lider olduğunu ortaya çıkarttı. Filmi bu iz üzerinden çektik.
FİLMİ 11 EYLÜL’DEN ÖNCE PLANLADIM
- ABD’de 12 İslam Birliği Kuruluşu gazetelere tam sayfa ilan vererek, filmi vizyona girmeden kınadı.
Onlar filmi izlemedi. Zannettiler ki bundan önce çevrilen Haçlı Seferleri filmleri gibi olacak. Ayrıca ben bu filmi 11 Eylül’den çok önce planladım...
- Yeni Papa 16. Benedikt bu filmi izleyince ne gibi bir yorum yapabilir? ‘Bu filmi izlemeyin’ fetvası verebilir mi?
Eğer yeni Papa, önyargısız olarak filmi izlerse, o zaman mesajı alır. Ayrıca, 1095 yılında başka bir Papa, 2. Urban’ın Hıristiyan Avrupa’sının birleşip Kudüs’ü İslam’dan kurtarma sevdasını da anımsamalı... Dünyanın barışa ihtiyacı var.
- Müslümanları canlandıran oyuncuları Müslüman oyunculardan seçtiniz.
Ben islam ordusundaki askerleri bile Müslümanlardan seçtim. Selahaddin Eyyubi rolünü, Suriye’nin en gözde aktörü Ghassan Massoud’a teslim ettim.
- Filmlerinizi hep Fas’ta çekiyorsunuz?
Evet, Fas beni büyülüyor. Doğası güzel, çekim ortamı rahat, lojistik desteği fazla!
- Nalbantlıktan şövalyeliğe yükselen kahraman Balian’ı anlatır mısınız?
Bence o günümüzden bir genç de olabilir. Belirli dönemde kendi kültürünü savunmaya çalışan, inancı arayan, kendisine umut bağlayanlara mümkün olduğu kadar az zarar verdirmeye çalışan, bu arada gerçek kimliğini arayan bir lider diyebilirim.
- Bu rol için Orlando Bloom’u nasıl seçtiniz?
Kara Şahin Düştü’de birlikte çalışmıştık. Çok yetenekli bir oyuncu.
- Sonunda da aslan yürekli Kral Richard’ı görüyoruz.
Evet. Yeni bir Haçlı Seferleri’nin habercisi... Dördüncüye doğru dört nala gidiş! Malum 200 yıldan fazla sürüyor ve o nefret günümüze kadar geliyor.
- Film için 30 bin figüran ve 15 bin kostüm kullanılmış...
Fas Kralı eksik olmasın, figüranlık için istediğimiz kadar asker gönderdi. Kostüm tasarımcımız Janty Yates 15 bin adet kostüm tasarladı. Sadece 58 tanesi Kraliçe Sibylla içindi.
‘Barış’ sözcüğü kafamıza dank etsin!
Son sözü seyirci söyleyecek. Ama lütfen adil olsunlar. Çünkü bu film toleransla ilgili. Çünkü annelerimizin babalarımızın beyinlerimize yerleştirdikleri bilgiler sonsuza kadar kalmaya çalışırlar. Sabit fikirli olacağımıza, mantığımızı kullanalım. Gerçeklere tarafsız olarak bakmaya çalışalım. İşte o zaman Haçlı Seferleri’nin günümüzdeki önemini anlarız ve ‘Barış’ sözcüğü kafamıza dank eder.
Reha Erus, Sir Ridley Scott ile Londra Park Lane’deki Dorchester Oteli’nde konuştu.