Oluşturulma Tarihi: Aralık 12, 2004 00:00
Cerrahlar diÄŸer doktorlara benzemezler. Bu nedenle tıp dünyasında, cerrahların yaptıkları iÅŸten dolayı egolarının ÅŸiÅŸtiÄŸi, çoÄŸunda ‘yarı Tanrılık’ ya da ‘yaratma’ sanrısının geliÅŸtiÄŸi konuÅŸulur hep. Bazı cerrahlar bunu yüksek sesle söylemez ama davranışları, duruÅŸları ele verir onları.Hele bazen bir heykeltıraÅŸ gibi elindeki insan malzemesinden yeni bir yüz, yeni bir vücut, yeni bir uzuv yaratan bir plastik cerrahsanız, bu duygunun çok daha yakınındasınızdır. ABD ve Hong Kong’da da çalışan Ä°stanbul Tıp Fakültesi Plastik Cerrahi Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Topalan (46) ile bunu konuÅŸtuk. Gerçekten de kendinizi bir yarı-tanrı olarak görüyor musunuz, diye sorduk.Hasta önünüze geldiÄŸinde her ÅŸeyiyle size teslim oluyor. Kaderi tamamen sizin ellerinizde. Neler hissediyorsunuz o anda?- BambaÅŸka bir boyuta geçiyorum. Özellikle mikroskop kullandığımız mikrocerrahi ameliyatlarında. Mikroskobun altında çok küçük hareketlerle, özel aletlerle ameliyat yapıyoruz. O anda en ufak bir hareketle büyük depremler yaratabilirsiniz. Ä°nsan Tanrı’nın gücünü parmaklarının ucunda hissediyor. Ben de aynen öyle o gücü hissediyorum. Aslında aradığım ÅŸey gerçeÄŸin ta kendisi. Belki de yaÅŸamın gizemi.Elinizde bir bistüri var ve onunla önünüzdeki canlı organizmayı kesiyorsunuz. Birçok insan için belki de asla yapamayacağı korkunç bir ÅŸey bu. Hiç ürkütmüyor mu bu sizi?- Bistüriyle canlı insan dokusunu kesmek ürkütücü fakat heyecan verdiÄŸini itiraf etmeliyim. Belki de cerrah olarak en çok yapmak istediÄŸim ÅŸey bu. Ama bistüriyi elime aldığımda heyecan fırtınası içinde de olsam son derece dikkatli davranmam, hastaya zarar vermeden iÅŸimi bitirmem gerekiyor. Belki de paradoks burdadır! Hazzı almak için bu iÅŸi yapıyorum. Yoksa herkes daha basit cerrahi iÅŸlerle, risksiz iÅŸlerle uÄŸraÅŸabilir. Risk arttıkça heyecan ve sonunda elde edilen tatmin de artıyor. Bistüriyi bir silah gibi algılar mısınız? - Evet ama söylediÄŸim gibi yine de bütün kontrol beynimizde. Hastaya zarar vermeden veya en az zarar verecek ÅŸekilde istediÄŸimiz dokuya ulaÅŸmak... Bu silahın (bistüri) kontrolü parmağının ucunda. TetiÄŸi çekilmeye hazırlanmış bir silah gibi.‘Güç bende’ hissi mi bu?- Ä°nanılmaz bir heyecan veriyor. Sadece kitlendiÄŸim, hedeflendiÄŸim asıl yapmam gereken ÅŸeye ulaÅŸmak için bana yol açıyor.ORGAZMLA EÅžDEÄžERDoruÄŸa nerede çıkıyorsunuz?- Hastanın ameliyatına göre deÄŸiÅŸiyor. Ama kesi yerinde deÄŸil. Ä°ki damarı mikroskop altında diktiÄŸim, içinden kanın geçtiÄŸini gördüm anda ilk büyük doyuma ulaşıyorum. Çalışan damarı mikroskop altında seyretmenin verdiÄŸi heyecan orgazmla eÅŸdeÄŸerdir. Belki bütün ameliyatlar bu heyecan, haz için yapılıyordur. Kopuk bir organın yerine dikilmesi ve bir dokunun transfer edilmesi, organın çalışması. Ameliyatta yapılan iÅŸle hedeflenen sonuca varılabilmesi ikinci doyum. Aldığım haz uzun sürüyor.‘Ben bu iÅŸi çok iyi yaptım, yaparım’ duygusunu sık yaÅŸar mısınız?- O duygu her cerrahta var. Onarım yapıyoruz, hastayı büyük bir dertten kurtarıyoruz. Ya da bir aÄŸrısını yok ediyoruz. Tümörünü temizliyoruz. DoÄŸumsal bir anomalisini düzeltiyoruz... Bunlardan sonra ciddi bir kendini beÄŸenme duygusu geliÅŸiyor doÄŸrusu. Bir cerrah için en tehlikeli duygulardan biri de bu duyguyu elde etmek için riskli bir ameliyata giriÅŸmek. O zaman tehlike çanları çalıyor demektir. Yani kendi egosunu tatmin için yapıyorsa tehlike orada baÅŸlıyor. Ameliyattan elde edilen hazzın normal boyutlarda kalması, önce hastanın düşünülmesi gerekir. Peki ameliyat sırasında kendinizi sırat köprüsünde gibi hissettiÄŸiniz oluyor mu?- Bazen. Büyük rekontrüktif (düzeltme) ameliyatlarında seçenek tek ve baÅŸarmak zorundasınız. BaÅŸka bir alternatifi genellikle olmuyor. Ameliyatlardaki zaman sıkıntısını da unutmayın. Aslında ben satranç oyununa benzetiyorum operasyonları. Ama hamleleri hep doÄŸru yapmak zorundasınız. Yanlış hamle yaparsanız ya baÅŸa dönüyorsunuz, zaman kaybediyorsunuz veya oyunu kaybediyorsunuz. Cerrah genellikle sırat köprüsüne geldiÄŸini düşündüğü zaman elindeki silahları en uygun ÅŸekilde nasıl kullanacağına karar verir. Ameliyatı bir kiÅŸi yapar. DiÄŸerleri ona yardım eder. Bir ameliyat yarasında icap ettiÄŸinde 8 el, birbirine deÄŸmeden çalışır. Ameliyat sırasında size ‘Eyvah ÅŸimdi yandık’ dedirten durumlar?- Bir cerrah için en büyük felaket hastanın masada kaybedilmesi. Bugünkü anestezi ve teknoloji ÅŸartlarında bir cerrahın hastasını masada kaybetmesi riski düşük. Hayatımda böyle bir ÅŸey yaÅŸamadım. YaÅŸamak da istemem. Hakikaten bir felaket. Peki ameliyattan istediÄŸiniz sonucu almazsanız?- Çocuklar gibi dövünüp dururum. Ameliyatın kendisi gerçekte problemler ve onların çözümünden oluÅŸur. Bazen de bilmeceler veya bir yapbozun tamamlanması gibi. Sonuçta yaptığım iÅŸi beÄŸenmem lazım. Ä°stediÄŸimin gerisinde kaldıysam büyük mutsuzluk yaşıyorum ve ‘niye böyle oldu?’ diye uzun uzun düşünüyorum.Â
button