Tanıştırayım Nehir Tuna

Güncelleme Tarihi:

Tanıştırayım Nehir Tuna
Oluşturulma Tarihi: Şubat 02, 2012 21:25

Tekirdağlı bir genç, Nehir Tuna.Tıpkı adı soyadı gibi çılgın bir Tuna Nehri adeta.

Haberin Devamı

Lise yıllarından beri sinema tutkunu. Ama her ne olduysa eğitimini öncelikle ekonomi alanında yapmayı tercih etmiş. Sonra dayanamayıp kendini New York’taki RIT’te (Rochester Institute of Technology) film ve senaryo yazımı üzerine yüksek lisans yaparken bulmuş. Sebebini oldukça komik bir hikâyeyle anlatıyor:
“13 yaşıma kadar kadın doğum uzmanı olmak istedim. Onların verdiği haberler karşısında insanların mutluluğu beni çok etkilerdi. Bir doktorun muhayenehanesinden ilk girdiğiniz gibi çıkmazsınız. İyi bir film izledikten sonra da öyle! Ancak etkilediğiniz insan sayısı yönetmen olduğunuzda çok daha fazladır. İşte ben de insanların duygularına bu şekilde hitap edebilmek için sinemayı tercih ettim.”

/images/100/0x0/563d71aaf018fb32c8eeb8fe
İlk kamerasını, amcasının evinden yürütmüş. İkincisini de çalışarak almış. İlk filminiyse kendi odasını, oturduğu 18 katlı apartmanın çatısını ve iki arkadaşını kullanarak çekmiş. Deneysel diye nitelendirdiği bu çalışması ile, kalitenin her şekilde farklı olmaya çalışmaktan gelmediğini öğrenmiş.
Neden mi anlatıyorum Nehir Tuna’yı...
Çünkü ilk denemesinin ardından çektiği pek çok kısa metraj ya da reklam filmi özellikle eğitimini sürdürdüğü Amerika’da ve Avrupa’da çok ses getiriyor Tuna’nın. Pek çok festival onun filmini bekliyor, istiyor.
Geçen eylül ayında çektiği son kısa filmi ‘Dedeler En İyisini Bilir’de de durum aynı.
Aslında çok farklı bir konuyla çıkmıştı yola; Musevi bir kızla evlendikten sonra eşinin ailesiyle tanışan Müslüman bir gencin hikâyesini anlatacaktı. Ama sonra bu hikâyenin içinden bazı noktaları alıp farklı bir şeye yöneldi. Neticede, “Kendini ve aileni aynı anda mutlu edebilir misin” sorusunun cevabını arayan bir kısa film çıktı ortaya.
Filmin konusundan ziyade oyuncuları da çok ses getirecek türden. Nehir Tuna ne yapmış ne etmiş, önceki başarılarını da önlerine koyarak Nursel Köse, Murat Karasu ve Köksal Engür gibi değerli oyuncuları ikna etmiş kısa filmi için. Aralarında en ince eleyip sık dokuyanı Nursel Köse olmuş. Ama Berlin’deki uzun bir yemeğin ardından “Ben varım” demiş.
Hiçbiri de ücret talep etmemiş, bu genç yeteneğe destek olabilmek adına.
Nehir Tuna’nın ‘Dedeler En İyisini Bilir’i bu ay New York’taki 365 Film Festivali yolcusu. Ardından Şikago, Boston, Los Angeles ve Hollywood’a çevirecek güzergahını.
Nehir Tuna’nın ismini gelecekte vizyon filmlerinde, sinema gişelerinde duyacağımıza eminim. Mutlaka takip edin, festivallere konuk edin derim!

Haberin Devamı

ÜÇÜNCÜ GÖZÜN FARKI

Haberin Devamı

Hava ve sualtı çekimlerinde yakaladığı karelerle izleyiciye farklı bir dünya sunan Ali Kabaş, yeni sergisi Üçüncü Göz’ü 8 Şubat’ta Pg Art Gallery’de açıyor. Lenticular baskı tekniği kullanan sanatçı, bu kez üçüncü boyutu işlerinin odak noktasına oturtmuş. 3 Mart’a kadar görülebilir. (212) 252 80 00.

EĞLENEREK ÖĞRENSİNLER

Dünyamız, bitkiler, hayvanlar, dinozorlar, insanlar ve yerler, zaman içinde insanlık, vücudum, bilim, uzay, makineler olmak üzere toplam 10 bölümden oluşan ‘Bilmeniz Gereken Her Şey’; çocuklar için Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’ndan çıktı. Özellikle 8-13 yaş grubuna hitap eden kitapta Şili’deki Atacama Çölü’nün dünyanın en kuru çölü olduğu bilgisinden Kral Arthur ve Yuvarlak Masa Şövalyeleri’ne, Karbon Ayak İzinden ilk pilotlu uçağın havada sadece 12 saniye kalışına kadar birçok ilginç bilgi var. Fiyatı 40 lira.

Haberin Devamı

KİMLİKSİZLEŞEN BALKANLAR

Tiyatro Adam, Bulgar yazar Hristo Boyçev’in ‘Bölge Hastanesi’ oyunuyla yeniden sahnede. Adından da anlaşılacağı gibi hastanede geçen trajikomik hikâyede bir kimlik nakli operasyonu söz konusu. Kimsenin taburcu olmadığı bir koğuşta, hastalar yıllardan beri parçalanarak kimliksizleştirilmeye çalışılan balkan toplumunun bir minyatürü olarak da algılanabilir. 7 Şubat’ta Kadıköy’deki Oyun Atölyesi’nde izleyebilirsiniz. (216) 345 39 39.

ALBÜMÜ ÇIKTI

Başrollerini Demet Akbağ, Belçim Bilgin, Asuman Dabak gibi isimlerin paylaştığı ve gösterimi hâlâ devam eden ‘Kurtuluş Son Durak’ filminin soundtrack albümü çıktı. Şimdiye kadar ‘Nefes’ ve ‘72. Koğuş’ gibi filmlerin müziğini yapmış genç besteci Fırat Yükselir’in imzasını taşıyan albümde filme renk katan pek çok şarkı yer alıyor.

Haberin Devamı

ATAMAN’DAN ÖPÜŞEN ÇANTALAR

Dünyaca ünlü sanatçımız Kutluğ Ataman, İstanbul Modern Mağaza için özel çanta tasarladı. Sadece 100 adet bulunan çantalar iki çantanın birleşmesinden meydana geldiği için ‘öpüşen çantalar’ olarak nitelendiriliyor. Tasarım için özel seçilen tuval kumaş, her bir çanta için tek tek elle siyaha boyandı. Siyah rengin tuval üzerindeki kırılmaları ham bir doku ortaya çıkararak çantaya yaşanmışlık hissi de veriyor. Fiyatı 500 lira.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!