Tango zamanı

Tango dersleri almaya başlayan Nükhet Duru ve Cenk Eren, "Tango öğrenip, tango şarkıları araştıracağız. Kıyafetiyle, ışığıyla, sahnesiyle izleyicilere nefis bir tango şov yaşatacağız. Bunun için çalışmalara başladık bile" diyorlar.

1.5 yıl aranın ardından yeniden bir araya gelen Nükhet Duru ve Cenk Eren, yepyeni bir projeyle seyirci karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Tango dersleri almaya başlayan başarılı ikili, "Bekleyin, nefeslerinizi keseceğiz" diyor.

Dört yıldır birliktesiniz. Bu birliktelik için eminim ki çok emek verdiniz. Hayatınızda neler değişti?

- Nükhet Duru: Cenk’le birlikte çalışana kadar piyasada olan şarkıları söylemeyen, sadece kendi şarkısını söyleyen, bir anlamda daha snop bir repertuvarı olan, ama yine de insanları acayip eğlendiren bir sahne kadınıydım. Ama Cenk ile bir milat oluştu. Her şarkıyı söylüyorum artık.

- Cenk Eren: Bende de tam tersi oldu. Tanju Okan, Özdemir Erdoğan şarkıları söylemeye başladım. Nükhet bana bir gün, "Sahnede zıplamaya mecbur değilsin. Çünkü sen iyi şarkı söylüyorsun, sadece şarkı söyle" dedi. Ben de dediğini yapıyorum.

Nükhet Hanım’la çalışmaya başladıktan sonra yorumcu kimliğinizle daha çok dikkat çekmeye başladınız...

- C.E: Kesinlikle. Son albümümde Sezen Aksu ile çalıştım. Bana, "Nükhet’in kıymetini biliyorsun değil mi? Ben bile Nükhet’ten sonra sana daha dikkat ediyorum" dedi. Evet, insanlar bana daha çok dikkat etmeye, beni daha çok takip etmeye başladı. Bunu asla inkár etmem.

Dört yıl kısa bir zaman değil. Birbirinizden sıkıldınız mı?

- C.E: Boşanamıyoruz bir türlü. (Gülüşmeler)

- N.D: Ben sıkılınacak bir kadın mıyım?

- C.E: Bütün milletin rüyalarında gördüğü kadın benim yanımda. Biz zevkle çalışıyoruz.

1.5 yıl birlikteliÄŸinize ara verdiniz. O arada Metin Aralot’la çalıştınız. Yoksa Cenk Bey’i deÄŸiÅŸtirmeyi mi düşündünüz?Â

- N.D: Yok ben tek başıma bir şeyler yapmak istedim. Yoksa Cenk’i değiştirmeyi falan asla düşünmedim. Metin Arolat’la bir yardım kampanyası için bir araya geldik, o kadar.

CENK’İ TARKAN’A TERCİH EDERİM

 "Ne işiniz var Cenk Eren’le" diyenler var mı hálá?

- C.E: Olmaz mı? Dört sene söylediler, hala söylüyorlar.

- N.D: Kariyer benim, çizerim de çizdiririm de! Evet insanlar hálá, "Nasıl olur, siz aynı yerde değilsiniz" diyor. Size ne! Biz bir süre ayrı çalışacağız dedikten sonra "Şekerim nihayet doğru yolu buldun" diyenler de oldu. Ben kendimi dinlerim, kendi bildiğimi okurum, kendi bildiğim yolda ilerlerim.

- C.E: Bizim güç birliğimiz bu camiadaki insanları korkutuyor. Yani yan yana geldiğimiz günden itibaren ekstra konusunda firmaların ilk aklına gelen biz oluyoruz. Çünkü biz, sahnede çok iyiyiz. Bu saatten sonra dokuz şiddetinde deprem bile birlikteliğimizi bozamaz.

Sanatçılar egoları yüksek insanlardır. Bu anlamda ikili çalışmak da zordur. Hiç kavga ettiniz mi?

- C.E: Asla. Birbirimize sesimizi bile yükseltmedik.

- N.D: Birçok kolektif işlerim oldu, bundan sonra da olacaktır ama bunların içinde Cenk Eren’in şahsiyet olarak yeri farklı. Bir de onunla dokumuz tuttu. Ben onun dişi versiyonuyum. Cenk sahnelerin ilgi çeken en karizmatik, en kuvvetli adamı. Sahnede çok iyi, şarkısı çok tutmuş insanlar var ama Cenk gibi coşku vermiyor seyirciye.

Tarkan?

- N.D: Ben yine de Cenk’i tercih ederim. Tarkan’ın sahne enerjisi çok. Fıkır fıkır ama bana hitap etmiyor. Çok güzel bir ses, çok güzel bir surat ama ben Tarkan’ı daha cool görmek isterdim. Bana hitap eden pop müzik şarkıcısı başka bir şekilde. Tarkan’ı çok beğeniyorum ama alaturka. Genç kitleye çok farklı bir mesaj verebilirdi.

- C.E: Orient oldu Tarkan.

Dört yılda ne hikáyeler birikmiştir sizde.

- N.D: Oluyor tabii bir şeyler. Mesela kadınlar Cenk’i çok çimdikliyorlar.

- C.E: Ä°leri gidenler de oluyor.

- N.D: Aaaa. Ben bunu bilmiyordum!

Başka yeni projeleriniz var mı?

- N.D: Var tabii. Sema’cığım senin sayende ilk projemiz tango olacak. Bu güzel fikri sen verdin. Sana çok teşekkür ediyoruz. Şimdi tango dansı öğrenip, tango şarkıları araştıracağız. Kıyafetiyle, ışığıyla, sahnesiyle izleyicilere nefis bir tango şov yaşatacağız. Bunun için çalışmalara başladık bile.

- C.E: Şimdi Nükhet ile tango dersleri alacağız. Bu güzel fikrin sayesinde renkli bir gösteri sahneye koyacağız.

Tek istediğim ailemin olması

Cenk Bey sizin de mi gönlünüz Nükhet Hanım gibi boş mu?

- C.E: Çok güzel... Keyifliyim. Kiminle ne yaşadığımı bilmeyince dedikodu yapıyorlar ama milletin ağzını kapatacağım diye de kimseyi koluma takıp çıkmıyorum. Artık ciddi bir ilişki istiyorum. Çünkü çocuğumun olmasını istiyorum.

Nasıl bir eş arıyorsunuz?

- C.E: Bu camiadan uzak biri olursa çok sevinirim. Yuvamı kurup kesinlikle evlat sahibi olacağım. Belki bu saatten sonra yıldırım aşkı olmayabilir ama saygıyla ve sevgiyle bir evlilik yapacağım. Herkes görecek.

Sanki bir ÅŸeyleri ispat etmek ister gibisiniz...

- C.E: Bir şeyler ispat etmek için değil, kendim için istiyorum. Bakın, benim de zaman zaman hatalarım olmuştur. Yanlış şeylere sapmış olabilirim. Bu karmaşık dünyanın içinde kendimi korumak istediğim için bir şeyler yapmış olabilirim. Dönüp arkama "Neden yaptım" demem. Bundan sonraki tek hedefim, evime girdiğim zaman o "baba" sesini duymak. Tek isteğim ailemin olması.

Hayatınıza girecek kadının bu dedikoduları kaldırması zor.

- C.E: Ben de bu camiada neden dedikodu yapıldığını bilecek, aklı başında bir kadınla evlenirim.

Üç yıldır yalnızım

Aşk yok mu hayatınızda?

- N.D: Üç yıldır yalnızım. O kadar meşgulüm ki. Bir tane atölyem var. Orada elbiselerimi, ayakkabılarımı, aksesuvarlarımı yapıyorum. Mesela şimdi Müjde’yi (Ar) giydireceğim. Diğer yandan da hayatımdan parçalarında içinde olduğu bir kitap yazıyorum. Bir de hafta içi her gün çıktığım bir televizyon programım var. Tabii konserlerim de oluyor. Yani 24 saati çok yoğun geçiriyorum.

Aşk, ’vakit kalmıyor’ gibi bir mazeret dinler mi Nükhet Hanım?

- N.D: YaÅŸayacağım iliÅŸkinin her tarafıyla makul olması gerekiyor. ÇocuÄŸum büyüdüğü için benim belirgin kurallarım var.Â

Nedir bu belirgin kurallarınız?

- N.D: Rahat değilim, bırakamıyorum kendimi, tedirgin olurum. O zaman karşımdaki de mutsuz oluyor.

- C.E: Size bir şey söyleyeyim mi, Nükhet dört yılda üç tane ciddi evlilik teklifini reddetti.

- N.D: Benim hayatıma girecek adam hayatı yaşamış olmalı. Sofistike olmak, şaraptan anlamak önemli değil, halden anlamaktır önemli olan.

- C.E: Ben buradan hanımlara söyleyeyim, şaraptan anlamam ama şalgam suyundan anlarım.  
                       ÂRöportaj: Sema DENKER FotoÄŸraflar: Sinan ÖZBALKAN