Tamer o limanda çok durmaz

Arzu Balkan fotoğrafları için tıklayın

Tamer Karadağlı-Arzu Balkan fotoğrafları için tıklayın

Deniz Uğur Sunat fotoğrafları için tıklayın

Deniz Uğur'la ilişkisinin ortaya çıkması üzerine Tamer Karadağlı'dan tek celsede boşanan Arzu Balkan, sert konuştu: "Tamer çok flörtöz biri, o limanda da çok durmaz."

Hâlâ beni seviyor
Tamer çok zor bir adamdır. Bir yere bağlı kalamıyor, yani çok flörtöz... Flört etmeyi, ilgiyi, beğenilmeyi seviyor. Bence zaafları var. Sanırım kendini rahat hissetmek ve hiçbir şey düşünmemek istedi. Bir şeylerden kaçtı. Ama o limanda da fazla uzun kalmaz. Ya o başka bir limana gidecek ya da liman halatları atıp onu bırakacak. Ama her ne olursa olsun, Tamer'in beni çok sevdiğini biliyorum.

Başka adam mı kalmadı
Neler neler yapmak istedim ama aklım beni engelledi. Çok öfkelendim, hâlâ da öfkeliyim. Çok kırıldım, altı saat ağladığım gün oldu. İnat edip Tamer'le evli de kalabilirdim ama evimde huzur olmazdı. Kimseye karşı "Sana yar etmeyeceğim" duygum yok. Hayat bize her şeyi gösterecek. Ama evli bir adamla birlikte olmak çok haksız bir durum. Hiç adam kalmadı mı dışarıda, niçin evli bir adam? Niçin yeni çocuğu olmuş bir adam?

Rus'tan sonra AIDS testi
Arzu Balkan, daha önce otel odasında bir Rus hayat kadınıyla birlikte olan ve şantaja maruz kalınca tek gecelik kaçamağı ortaya çıkan Tamer Karadağlı'dan, o dönemde AIDS testi istediğini söyledi. Balkan, "Tamer Rus kadınla birlikte olduktan sonra test yaptırmasını istedim. Rus'la ilişkisi önemli değildi ama Deniz Uğur'la ilişkisini hissedince yatağımı ayırdım" dedi.

Tamer flörtöz biri bu limanda da çok durmaz

Birkaç gün önce eşi Tamer Karadağlı’dan tek celsede boşanan Arzu Balkan, Kelebek’e bomba gibi açıklamalarda bulundu. Tamer Karadağlı’nın eşini kaybettiği dönemde Deniz Uğur’a yardımcı olmasını desteklediğini belirten Balkan, "Hayat işte, ne zaman ne olacağı belli olmuyor. Ama Tamer çok flörtöz biri, bu limanda da uzun süre kalmaz" dedi.

Herkes şunu konuşuyor: "Erkekler parayı bulunca ilk iş karısını aldatıyor." Ne diyorsunuz?

- Bizim Tamer’le hiçbir zaman zor bir hayatımız olmadı ki. Seslendirmenin en güzel döneminde, ikimiz de bu işi yapıyorduk ve çok güzel para kazanıyorduk. Tamer aynı zamanda "Ferhunde Hanımlar" dizisinde oynuyordu. Sonra ben Ankara’dan İstanbul’a, bir çocuk kanalına yönetici olarak geldim. Ardımdan Tamer geldi. İkimiz de burada çok güzel işler yaptık, çok güzel yerlerde oturduk. Maddi sorunumuz hiç olmadı. Tamer benimle en iyi döneminde, yani "Çocuklar Duymasın"ın zirvede olduğu bir dönemde evlendiğine göre, bunun pek şöhretle, parayla alakası yok diye düşünüyorum.

Peki neden aldatıyor?

- Bence zaafları var Tamer’in. Her çiçekten bal almayı seviyor demek ki. Hayat zaman zaman insana monoton gelebilir. Uzun süreli ilişkilerde heyecanın yitirilmemesinin imkanı yok. Ama Tamer’le evliliğim, ilişkim bana monoton gelmiyordu. Üstelik bir bebeğimiz olmuştu ve bu benim için çok heyecan verici bir şeydi.

Kadınlar hayatı paylaşacağı, birlikte yaşlanacağı, evleneceği adamı seçer. Seçtiği adama da sonuna kadar inanır, güvenir. Peki sizin inandığınız, güvendiğiniz adama ne oldu?

- O başka bir hayat yaşamak istedi. Fikrini değiştirdi, olamaz mı?

Başka bir hayat dediğiniz nedir?

-  Özgür, sorumlulukların olmadığı bir hayat. Ama bu hayatı seçiş biçimi çok kırıcı oldu. Ben çok kırıldım. Bunu hak etmedim çünkü. Belki yaşadıklarını benimle paylaşsaydı, anlayabilirdim onu. Ama o, konuşmamayı seçti.

Belki de ne istediğinden emin değildi...

- Kimbilir. Keşke bunları da benimle konuşsaydı. Eğer konuşsaydı, 7 ay önce sessizce boşanıp, yolumuza bu kadar olay olmadan devam ederdik. Herkes öyle düşünse de ben zorlayan biri değilim. Bugüne kadar evliliğimi, kocamı sevdiğim için mücadele ettim. Ama herkesin hayatta bir seçim hakkı olduğunu düşünürüm. Hatta ona "Bir gün benden başkasını seçebilirsin, başka bir hayat yaşamak isteyebilirsin. Bazı şeyler seni mutsuz ediyor olabilir. Seni ne mutlu ediyorsa git, onu yaşa" dedim. Çünkü zorla güzellik olmaz.

Bu konuşmayı yaptığınıza göre hayatında biri olduğunu hissettiniz. Ne zaman oldu bütün bunlar?

- Kızım dünyaya geldikten birkaç ay sonra. Yani bundan yedi ay önce. Aslında o zaman da pek bir şeyin farkında değildim. Sadece Tamer’in bunalımda olduğunu düşünüyordum. Bu konuşmayı yaptığımda da zaten bana hiçbir şey olmadığını, sadece çok sıkıldığını, çok bunaldığını söylüyordu.

Ve bu dönemde Deniz Uğur’la yakınlaştılar...

- Öyle oldu galiba... Ben çocuğumla, evimle ilgileniyordum. Tamer’i de ihmal etmemeye çalışıyordum ama benim de sıkıntılarım vardı. Kendimi beğenmediğim bir dönemdeydim.

Deniz Hanım, Tamer Bey’le "Yağmur Zamanı" dizisinde tanıştıklarını, eşini yeni kaybettiği o günlerde Tamer Bey’den çok destek gördüğünü söylemişti. Sizin bu arkadaşlıktan haberiniz var mıydı?

- Yok daha eskiden tanışıyoruz. Tamer çok şefkatli, merhametli biridir. Herkese destek olmak ister. Ben de Tamer’in ona destek olmasını destekledim. Başıma ne geldi.

OTEL OLAYINI HİÇ AFFETMEDİM

Hangi bilgi eşinizin Deniz Uğur’la ilişki yaşadığına inandırdı sizi, sabaha karşı işkembecide görüntülenmeleri mi?

- Hayır.  Deniz Uğur’a "Boşanıyorum. Yolunuz açık olsun" diye bir mesaj attım. Kendisinden gelen yanıt şu oldu: "Radikal kararları ancak güçlü kadınlar alabilir. Buna saygı duyuyorum. Hoşçakalın..." Eğer bir ilişki yaşamasalardı, böyle bir yanıt gelmezdi. Bu mesaj benim için belirleyici oldu ve boşanmaya karar verdim. Zaten Tamer’in de kafası çok karışıktı.  Belki karşı tarafa çok yoğun şeyler hissediyor ama beni kaybetmek istemiyordu. Ya da orası çok geçici gibi duruyor, yine beni kaybetmek istemiyordu falan...

Yani "Aman karım burada dursun, ben orada hayatımı yaşayayım" durumu biraz...

- Bundan daha konforlu bir şey olabilir mi? Kadın olarak böyle bir konforu ben de isterim. Düşünsenize, bir tarafta gönlünüzü hoş eden biri, diğer tarafta aileniz, çocuğunuz, sıcak yuvanız... Oh ne güzel bir düzen.

Büyük bir aşk yaşıyorlar mı sizce?

- Hayır. Onu sığınacak bir liman olarak gördü. Ama Tamer o limanda da fazla durmaz. Ya da liman halatları atıp, onu bırakacaktır. Çünkü Tamer çok zor bir adamdır. Ve Tamer bir yere bağlı kalamıyor. Bağlılık sorunu olabilir. O flörtöz biri. Flört etmeyi, ilgiyi, beğenilmeyi, her çiçekten bal almayı seviyor. Ama her ne olursa olsun, onun beni çok sevdiğini biliyorum.

Birkaç yıl önce de bir otel olayı var Tamer Bey’in. Ve siz o zaman affetmiştiniz. Neden?

- Ben o otel olayını hiç affetmedim. O içimde hep bir yara olarak kaldı. Orada organize bir iş ve ortada da zaafı olan bir adam vardı. Evet ben aldatılmıştım ama Tamer de aldatılmıştı. Bir organize işin içinde kandırılarak bulundu. Bu olayda Tamer’in yanında bulunmamın tek sebebi, bu durumu çok fazla önemsemememdir. Çünkü sürekli olan bir şey değildi. Bir hata yapıldı, bitti diye düşündüm. Bugün, bunları yeniden yaşayacağımı hiç aklıma getirmedim. Çünkü ilişkimiz sonrasında muhteşem hale gelmişti. Ama o olayda dediğim gibi Tamer’i affetmedim. O da içimde ince bir sızı olarak hayat boyu duracak. Ama bu olay başka. Burada yaşanan bir ilişki var.

Bundan sonra sizi nasıl bir hayat bekliyor?

- Tamer çok şöhretli, popüler ve yakışıklı bir adam. Kadınların ilgisini anlatsam roman olur. O da dayandı ve bir

yerde kırıldı işte. Kim bugün hoş, güzel sözden, ilgiden, etkilenmez ki? O da etkilendi. Bundan sonra da hep mutlu olmasını isterim. Yeniden bir araya gelir miyiz; hiç zannetmiyorum. Benim hayatım ise süper olacak. Bir kere çok heyecanlıyım, çünkü hayatımda yepyeni bir sayfa açtım. Çok güzel işler yapacağımı düşünüyorum.  Şu anda asla aşık olmak istemiyorum. Bir yara açıkken bu sağlıklı olmaz çünkü.

Dışarıda adam mı kalmadı ki evli erkeklere bakıyorlar

Bu olayda hiç intikam almak istemediniz mi?

- Of hem de nasıl. Neler  yapmak istedim ama beni hep  aklım engelledi. Bu öfkenin kime ne yararı olabilir ki? Kimseye olmaz. Öfkemi bir şekilde yapıcı hale getirmeye çalışıyorum. Çok kırıldım, altı saat ağladığım gün oldu. İnat edip Tamer’le evli de kalabilirdim ama evimde huzur olmazdı. Kimseye karşı "Sana yar etmeyeceğim" duygum yok. Hayat bize her şeyi gösterecek.

Yuva yıkanın yuvası olmaz mı diyorsunuz?

- Öyle. Evli bir adamla birlikte olmak çok haksız bir durum. Hiç adam kalmadı mı dışarıda, niçin evli bir adam? Niçin yeni çocuğu olmuş bir adam? O çocuğun ilk doğduğu dönemler, evliliklerin gerçekten kırılabilecek kadar zayıfladığı dönemlerdir. Çünkü eşlerin paylaşımı azalır. Eğer bu kadınsal bir rekabetse, o dönem de açıkça haksız rekabet dönemidir. Evli erkekle birlikte olmak, üç kere, beş kere düşünülmesi gereken bir şey. Aşk da bir duygudur ama aklımızı kullanarak bu iradeye sahip olabiliriz. Önce kendimize sadık olmalı, ondan sonra duygularımızı yaşamalıyız. Çünkü özgürlük, başkalarının özgürlüğünü kısıtladığınız sürece özgürlük değildir. Bunun adı tacizdir, kabalıktır.

İhaneti birkaç ay önce hissetmiştim

Eski eşinizin Deniz Uğur’la bir ilişki yaşadığını ne zaman öğrendiniz?

- Birkaç ay önce bir şeyler olduğunu hissetmeye başladım. Çünkü bana karşı davranışları değişmiş, benden uzaklaşmıştı ve hiçbir şey konuşamaz hale gelmiştik.  "Hayatında biri mi var?" diye sorduğumda da "Biri var ya da yok, bu hiç önemli değil. Sadece çok sıkılıyorum, bunalımdayım, istersen benden boşan" dedi. Gerçekten bunalımda olabileceğini düşünerek iyimser bakmaya, Tamer’i bu sıkıntıdan kurtarmaya çalıştım. Ama olmadı... Önce evlerimizi ayırmaya karar verdik ve Tamer evden ayrıldı. Tek derdimiz kafamızı toparlamaktı. Ama içimdeki kuşku beni rahat

bırakmadı. Bu kuşkuyla yaşayamazdım. Açıkçası kuşkudan daha öte bazı şeyleri net şekilde bilmeye başladım. Deniz Uğur’la ilgili yazılanlar ve bana gelen bazı bilgilerle bağlantılar kurup, puzzle’ı bir araya getirdim. O zaman her şey çok net ortaya çıktı. Çıkar çıkmaz da boşanmaya karar verdim.

                                                                        Röportaj:Sema DENKER

                                                                        Fotoğraflar:Sinan ÖZBALKAN