Güncelleme Tarihi:
Deniz Uğur’un "Arzu’nun hamile olduğunu duyunca Tamer'i sette dövdüm" açıklamasıyla büyük şaşkınlık yaşayan Tamer Karadağlı'ya en büyük destek Seda Sayan'dan geldi. Tamer Karadağlı'yı tanıdıktan sonra ilişkilere bakışının değiştiğini itiraf eden Sayan, "Tamer'in ağzından çıkacak tek sözle birçok kişi yerin dibine girer" dedi.
- Tamer Bey, Seda Hanım bana çok güzel yemek yaptığınızı söylüyor...
Seda Sayan: Ben yemeğini yedim mi, hayır!
S.S: Konuğum olduğun zaman benim ne kadar çalışkan olduğumu anlatırken, “Sabaha kadar çalıştık, sabah duş aldı, buraya geldi” dedin. Sen nereden biliyordun duş aldığımı? Sen de şimdi bana yediremediğin yemeklerden bahset! (Gülüyor) Bu golü atmayacak mıydım?
T.K: Ben yemek yapmayı çok seviyorum. Oyuncu olmasaydım, aşçı olmayı düşünebilirdim.
S.S: Evcimen, evinden dışarı çıkmıyor. Tam bir ana kuzusu... Ver bunun eline 48 tane film, sabaha kadar oturup izlesin...
T.K: 3 binden fazla filmimin olduğu bir arşivim var.
S.S: Film seyrederken yanında çekirdek yememek, ses çıkarmamak gerekiyor. Ben yanında mıydım, hayır!
T.K: Evet, öyle bir huyum var. Zaten sürekli setteyiz...
- Evet, set dışında yanınıza kimseyi yaklaştırmadan film izliyorsunuz ama yanınızda Seda Hanım yok...
S.S: Evet...
- Yemek yapıyorsunuz, Seda Hanım yemiyor...
S.S: Asla...
T.K: Bir de setim erken bitiyorsa kızıma gidiyorum ve onu uyutuyorum.
T.K: Sesimi duyunca veya televizyonda görünce uzatarak “Baabaaa” diyor. Bu dünyanın en güzel duygusu. Bunu yaşamadan bilmek imkansız. Müthiş bir aşk bu. İnsanın çocuğuyla olan ilişkisi çok farklıymış, yaşama sevinci veriyor. Onu düşündükçe daha sağlıklı olmam gerektiğini düşünüyorum. Bir anda önceliklerin başına çıkıyor. O benim “Z” vitaminim diyorum. Eve girdiğim zaman öpmekten bunaltıyorum, içime sokasım geliyor. Ne kadar yüce bir sevgidir ki bu, canım bir şeye sıkıldığı zaman Zeyno’yu düşünüp rahatlıyorum. Kafamdan bir çok şey siliniyor.
S.S: Bir de beni düşününce öyle oluyor.
T.K: Evet, Seda beni sakinleştiriyor.
- İyi bir ikili oldunuz yani...
T.K: Ben öyle olduğuna inanıyorum. Halkımız bir diziyi seviyorsa laf olsun diye sevmiyor.
TAMER ASALETİNDEN SUSUYOR
- Projeyi kabul etmeniz konusunda Seda Hanım’ın etkisi nedir?
T.K: Tabii ki etkisi vardı. Doğru bir iş olacağına inandım, Seda’nın olacağını duyduğum zaman da çok sevindim.
- Tamer Bey, "Yaralarımı sarma dönemindeyim" diyorsunuz. Bu dönemde en büyük desteği kimden aldınız?
T.K: Seda'dan... O dönemde kimse sizi savunmak istemiyor. Ancak Seda, her gün çıkıp benimle ilgili güzel şeyler söyledi. Ben bunu asla unutmayacağım.
S.S: Ben Tamer’in üzüntülerini, acılarını gördüm. Tamer’in kendisine çok yakışan bir duruşu var; konuşmuyor. Ne
T.K: Bence zaten bizim konuşmamamız gerekiyor. Benim mesleğim oyunculuk. Bu mesleğin kuralları arasında yazılıp çizilenlere cevap vermek gelmiyor. Ben oyunculuğumla bir şeyleri ifade ederim. Ne yaşarsam yaşayayım, onu kalbime gömerim. İçimde üzülür, kırılırım ama kimsenin arkasından bir şey söylemem. Bir erkeğe ilişkisinin ardından konuşmak yakışmıyor.
- Bir kadın ilişkisinin ardından konuşursa?
S.S: O daha kötü. Ben, yaşadığım bir ilişkinin ardından hiç yaşanmadı gibi bakıyorum. Temiz bir sayfa açıyorum. İnsanlar ayrıldıktan sonra karşı karşıya gelebilir. O zamanı da kendi içinde zaten tasarlarsın. Beynimden, gönlümden gönderdiğim adamın dilimde ne işi var?
Yaralarımı sarma
dönemindeyim
Röportaj: Gözde YILMAZ Fotoğraflar: Sinan ÖZBALKAN |
S.S: Ben benim için söyleneni kabul ediyorum.
T.K: Kapıyı kapattım ama kilitlemedim. Sonuçta hayatta üzüntüler, sevinçler, kırgınlıklar, beklemediğimiz şeyler yaşıyoruz. Her şeyi ciddiye almamak gerekiyor. Hayat çok kısa. Biz, göz önünde olan insanlarız. Yaptığımız işi ciddiye alıp, kendimizi çok fazla ciddiye almamamız gerekiyor. Bu bir dönemdir. Ben şimdi kendimi dinleme, yaralarımı sarma dönemindeyim. Yeni heyecanlar yaşıyorum. Mesleğim benim için çok önemli.