Cahit AKYOL
Oluşturulma Tarihi: Ekim 09, 2010 00:00
Dünyanın dört bir tarafında dolaşan yolcu gemilerine, yakın zamanda bir yenisi daha eklendi: ‘Allure of the Seas’ (Denizlerin Cazibesi). Yüksekliği 72, uzunluğuysa 361 metre olan bu gemi, ‘Dünyanın En Büyük Yolcu Gemisi’ unvanını taşıyan ‘Oasis of the Seas’den (Denizlerin Vahası) 23 metre daha uzun. Uzaktan dev apartman blokları gibi görünün ‘Allure of the Seas, Finlandiya’da suya indi. İçi modern bir şehir gibi, 2 bin 704 adet yolcu kabini var. Yolcu kapasitesi 6 bin 360 kişi. 21 ayrı yüzme havuzunun yanı sıra eğlence, dinlenme ve alışveriş için her şey düşünülmüş: Meydanlar, parklar, tırmanma duvarları ve dalga sörfü alanları bulunuyor. Maliyetiyse 1,5 milyar doların üzerinde
Kruvaziyer turizminin önemli şirketlerinden Royal Caribbean International’ın filosuna kattığı Allure of the Seas Finlandiya’nın Turku kentindeki STX Europe tersanesinde bir yılda yapıldı. Gemi denize iner inmez, rotasını kuzey Atlantik dalgalarına çevirdi. Şu sıralar Kuzey Kutbu’na yakın yerlerde ve fırtınaların olduğu bölgelerde dolaşmasının amacı, sert havalara karşı direncinin test edilmesi. Bir ay boyunca yolcu taşımadan dolaşacak bu gemi, ilk gerçek seyahatine 23 Kasım Karayip Adaları’ndan başlayacak.
Şu sıralar içi boş olsa da, teknik adamlar geminin her hareketini kontrol ediyor, sürekli denemeler yapıyor. Royal Caribbean International CEO’su Adam Goldstein; “Önce güvenlik” diyor: “Tüm gemilerimizi yapımından sonra en az 15 gün test ederiz. Geminin her şeyi tamam. En küçük ayrıntıyı gözden kaçırmadık ama ya gözden kaçan bir şey olursa, diye gemiyi fırtınaların üzerine sürüyoruz.”
Aynı şirketin bünyesindeki ‘Oasis of the Seas’ (Denizlerin Vahası) adlı geminin ikiz kardeşi olarak yapılan Allure of the Seas; bu gemiden 23, Titanik’tense 92 metre daha uzun. Panama bandralı, ana limanıysa Florida Port Everglades olarak tescillendi. Proje çizimi ve yapımı bir yıl sürdü. Teknik çizimlerinden yolcu alacağı limanına kadar geçen aşamada 6 bin 86 kişi görev aldı. Her biri yaklaşık 600 ton ağırlığındaki 181 mega bloğun birleşimiyle meydana geldi. Yapımında irili ufaklı toplam 500 bin 150 parça kullandı. Güvertesinin kapladığı alan 25 hektar (250 bin metrekare). Geminin içindeki zemini kaplamak için 90 bin metrekare halı kullanıldı. Gemide kullanılan boruların birbirine eklenmesi halindeki uzunluğu 250 kilometreyi buluyor.
YEDİ BİN TABLO ASILDI
Boruların birbirine bağlanabilmesi için 2 bin 400 metre kaynak bağlantısı yapıldı. Olası bir yangın önlemi için 100 kilometre uzunluğunda yangın hortumları takıldı. Geminin elektrik sistemi için 5 bin 310 metrelik elektrik kablosu yerleştirildi. İçinin ve dışının boyanması için harcanan boya miktarı toplamı 600 bin litreyi geçti. Kamara ve salonlara 7 bin 50 yağlıboya tablo asıldı. 65 farklı ülkeden 2 bin 100 kişilik mürettebat çalışacak.
Yolcular için de 2 bin 704 adet kabin var. Bunların bin 481’i denize bakan balkon kabin. Kapasiteleriyse 6 bin 360 kişilik. Geminin orta bölümünde gezi parklarının bulunduğu Central Park ve Boardwalk alanlarına bakan balkonlu kabinlerin sayısıysa 475. Gemideki 16 kat arasında çalışan asansör sayısıysa 24.
Ayrıca 676 ilave yatak bulunduruluyor. Kabinlerden 46’sı engellilerin zorluk çekmemesi için tekerlekli sandalyeye uygun tasarlandı. Kabinler 22 farklı kategoride, aralarında 156 metrekarelik suitler de, 18 metrekarelik standart kabinler de bulunuyor. Mesela ailenizle birlikte iki katlı Crown Loft Suitlerde denize karşı keyif yapmak mümkün. 156 metrekarelik Royal Suitlerse çok özel yolcuların her türlü konforuna cevap verecek nitelikte.
SEYİR HALİNDEKİ GEMİDE SÖRF
Dünyanın en büyük gemisinin içi görülmeye değer. Çeşitli restoran ve mağazaları, barları, çarşıları, diskotekleri, gece kulüpleri ve canlı ağaç ve bitkilerle dekore edilmiş kafeleri var. Parkları nostaljik atlı karınca ve su gösterileriyle zenginleştirilmiş. Gemi 12 bin 175 bitkiye, 62 asmaya ve en uzunu 7,3 metrelik 56 ağaca da ev sahipliği yapıyor.
Pilates, yoga ve fitness’in yanı sıra SPA hizmetlerinin verildiği bölüm, kaya tırmanma duvarları, mini golf sahası, seyir halindeki gemide güvertede sörf yapma olanağı sağlayan simülatör, bin 380 kişilik tiyatro salonu ve çevresinde 789 koltuk olan buz pateni pisti de ‘Allure of Seas’in diğer cazibe merkezler arasında.
Gemiye her biri 17 metre uzunluğunda ve 370 kişi kapasiteli 18 cankurtaran botu yerleştirildi. Kendilerine ait motorları ve dümenleri olan bu botlara tuvalet ve GPS sistemleri de kurulmuş.
BOĞAZ KÖPRÜSÜ’NDEN GEÇEMİYOR
Filodaki diğer gemilerden farklı olarak, bu gemide acil durumlar için kaptan köşkünün yanında faaliyet gösterecek bir güvenlik merkezi de kuruldu. 24 saat hizmet verecek olan merkez, acil durumlarda daha etkili ve teknolojik çözümler üretecek. Acil durumlarda yolcuları botlara taşımadan önce hızlı sayım yapabilmek için, tüm ana noktalara elektronik tanıma sistemleri de kuruldu.
Geminin su hizasındaki eni 47 metre, ağırlığı 225 bin gross ton, hızı 22,6 knot. Denizden yüksekliği 72 metre ancak hidrolikli bacalarının aşağıya inmesiyle yükseklik 65 metreye kadar düşüyor. Ancak bu haliyle bile 64 metre yüksekliğindeki Boğaziçi Köprüsü’nün altından geçmesi olanaksız. Geminin toplam elektrik gücü güç 97 bin kilowat. Pervane güç çıkışıysa 3x20 bin kilowat (3x34 bin 460 hp). Pervanelerin çapları 6,1 metre. Pruva pervanelerininin çapları da 4,1 metre.
Gemide 12-17 yaş aralağında ve daha küçük çocuklar için ayrı ayrı bölümler var. Onların vakit geçirebilecekleri yerlerin genişliği 870 metrekare. Bakıcı hizmeti de var. Ayrıca, isteyenler çocuklarının ayak bileklerine takılan bir nevi kelepçeli çiple çocuğunun nerede olduğunu elektronik cihazlardan görebilecek.
HALİÇ’TEKİ SİMON DEĞİL BALAT’TAKİ ANDERSON
Gemideki önemli görevlerinden birini de Teksaslı çevre mühendisi Anderson England (38) üstlenmiş. 12 yıldır Royal Caribbean’da çalışıyor. Gemilerin çevreye duyarlı kalmasını sağlıyor. İşi gereği zamanının iki buçuk ayını denizde, iki buçuk ayını da evinde geçiriyor: “Ev iznimi alınca hemen İstanbul’a, Balat’taki evime koşuyorum” diye gururla anlatıyor. “20 yıl önce tatil için Türkiye’ye geldim ve çok beğendim. Beş yıl önce de Teksas’taki evimi İstanbul’a taşıdım. Balat’ta dört katlı bir ahşap evde oturuyorum. Evimde hamam bile var. Çok ilginç bir yaşam sürüyorum. Kentin eğlence hayatını da çok seviyorum. Burada sayısız arkadaşım ve dostum var. Onlarla geceleri Taksim’de Beyoğlu’nda çok eğleniyorum. 10 hafta sonra da gemiye işim başına dönüyorum. Gemideyken en çok rakıyı özlüyorum. Çok sevdiğim mercimek ve ezogelin çorbalarıyla köfteyi de kendi kamaramda pişiriyorum.”
KAMERALARI BİR İSTANBULLU TAKTI
Geminin kamera sistemlerini İstanbullu İzzet Gönder (32) ve ekibi taktı. Liseyi İstanbul’da bitirdikten sonra ABD’de teknoloji ve elektronik eğitimi alan Gönder, uluslararası bir petrol şirketinde işe başladı. Azerbaycan Irak ve Dubai’de çalıştı. Son üç yıldır da Royal Caribbean’da görev yapıyor. Şirketin bünyesindeki gemilerin güvenlik kameralarını, cep telefonları baz istasyonlarını ve teknoloji antenlerinin montajını yapıyor. Bu gemiye bin 344 kamera taktıklarını söylüyor. Ancak, askeri birliklerde de bulunan, son derece hassas gece görüş kamera ve dürbünlerinin sayısını güvenlik gerekçesiyle açıklamıyor.