Talabani’nin otelini donattı Bağdat’ta ofislere de girdi

Güncelleme Tarihi:

Talabani’nin otelini donattı Bağdat’ta ofislere de girdi
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 03, 2005 00:00

Siret Sanı’nın Ekol Modüler Mobilya’sı, Kuzey Irak’ta Talabani’nin otellerini anahtar teslimi tefriÅŸ ederek girdiÄŸi Irak pazarında BaÄŸdat’a kadar ilerledi. Sanı, Irak’taki tecrübesiyle Afganistan’a da giren Sanı, 4 trilyon liralık cirosunun yüzde 45’ini ihracatla saÄŸladı.OFÄ°S mobilyasının yeni markalarından Volo, ilginç bir ÅŸekilde savaÅŸlı pazarların yıldızı oldu. Uzun süredir Afganistan ve Irak’a ihracat yapan Volo’nun sahibi H. Siret Sani, sektöre banyo dolapları üreterek girdiklerini sonra ev mobilyasına ardından da ‘yüklü bir ofis mobilyası sipariÅŸi’ üzerine tamamen ofise odaklandıklarını söylüyor.BABADAN PAZARLAMACI: Zonguldak doÄŸumlu olduÄŸunu söyleyen Ekol Modüler Mobilya Sanayi ve Ticaret Ltd.’in sahibi H. Siret Sani şöyle baÅŸlıyor anlatmaya: ‘Zonguldak’lıyım ama aile kökümüz Ä°stanbullu. Büyük babam Zonguldak’ta hakimdi o nedenle Zonguldak’ta doÄŸdum. 7 yaşından beri de Ä°stanbul’dayım. Babam ise PerÅŸembe Pazarı’nda demir-sac ticareti yapıyordu. Ben babamın iÅŸini seçmedim ama öğrencilik yıllarımda ticareti onun yanında öğrendim. Yaz aylarında ve arada boÅŸ zamanlarda hep PerÅŸembe Pazarı’ndaydım. Ä°stanbul Ãœniversitesi Ä°ktisat Fakültesi mezunuyum ama pratikte satışı pazarlamayı babamdan öğrendim. Zaman içinde profesyonel çalışırken de kendi giriÅŸimciliÄŸimde de onun öğrettiklerinin çok faydasını gördüm.’15 YIL MAAÅžLI: Siret Sani, üniversiteyi bitirdikten sonra birçok ÅŸirkette çalıştığını anlatıyor ve ‘15 yıldan fazla özel sektörde profesyonel olarak çalıştım. Genellikle de pazarlama ayağında görev aldım. 1987’de de kendim ticarete baÅŸladım’ diyor. Sani öyle anlatıyor giriÅŸimciliÄŸe adım atışını: ‘1987’de ticarete baÅŸladım. Ä°lk ticaretim de elektronik malzemeler satışı oldu. Sonra bir yatak bayiliÄŸi aldım. Zaman içinde de piyasadaki geliÅŸmeler bizi farklı bir konuda imalata yönlendirdi. Kadıköy’de bir mekanımız vardı. Halen de orayı bırakmadık. Kadıköy Çarşısı’nın içinde önemli satış potansiyeli olan ve ne koysan satacak nakit kaynak saÄŸlayan özellikli bir yer. Orada piyasayı koklamak da çok kolay oluyor.’BANYO DOLABIYLA: 1988’de Ä°stanbul’da inanılmaz bir ‘banyo dolabı talebi’ yaÅŸandığını söyleyen Siret Sanı şöyle konuÅŸuyor: ‘Ben de çıktım imalatçıları dolaÅŸtım ve öğrenmeye çalıştım. Bir üretici buldum ve fason üretim baÅŸlattık. Ãœretiminin hepsini biz pazarlıyorduk. Bir süre sonra bize iÅŸ yetiÅŸtiremez hale geldiler. Bunun üzerine ‘kendimiz küçük bir atölye kuralım’ dedik ve Küçükyalı’da kurduk. Çok büyük adetlerde üretime baÅŸladık. Bu arada yatak bayiliÄŸimiz ve diÄŸer ticaretler de sürüyordu. Birara piyasa daralınca banyo dolabına daha büyük ölçekte odaklandık ve atölyeyi büyüttük. Makine yatırımlarımızı da talebe göre yaptık. Ä°talya’ya bir fuara gittim ve daha saÄŸlıklı makina yatırımları yapmaya baÅŸladık. Bu arada düşme kapaklı ayakkabılık yapmaya baÅŸladık. Kolay çıkan yan ürünler ekledik üretime. 25 işçimiz vardı ama çok iyi üretimler yapabiliyorduk.’İhracatı Irak gezisiyle baÅŸladı savaÅŸ ortamı mobilyacısı olduEKOL Modüler Mobilya Sanayi olarak Volo markalı ile ilk ihracatı 2001 yılında Ankaralı iÅŸadamlarının Irak gezisinde baÄŸladığını anlatan H. Siret Sani bu satışın öyküsünü şöyle anlatıyor: ‘Kuzey Irak’ta önemli baÄŸlantılar yaptık. Kendimize Süleymaniye ve Erbil’de 2 tane partner bulduk. Celal Talabani’nin ürün talepleri oldu. Onun birkaç otel iÅŸini aldık ve otellerin mobilya tefriÅŸini yaptık. Dukan Villaları’nın (110 villa apart otel) gardırop, ÅŸifonyer iÅŸlerini yaptık. Köysancak’ta da bir baÅŸka oteli var; onu da tefriÅŸ ettik. Talabani’nin birkaç tane daha küçük otellerini yaptık. Irak’a ihracatımız devam ediyor. Artık BaÄŸdat’ta da satıyoruz.’Afganistan’a ihracat yaptıklarını söyleyen Siret Sani, geçen yıl bu ülkeye 500 bin dolarlık ihracat gerçekleÅŸtirdiklerini belirtiyor.Rekabet kızışınca maliyete odaklandımSÄ°RET Sanı, yaptığı iÅŸte rekabet kızışınca daha büyük fabrika kurmaya karar verir. Sanı, ‘Makine yatırımı yapıp üretim boyutlarını yine artırdım. Böylece ölçek üretim büyüyor maliyetimiz iniyordu ve daha kolay rekabet ediyorduk. 1998’de Ä°talya’dan komple yeni bir fabrika kurabilecek makine alımı yaptım. Ardından da ev mobilyasına yayıldık’ diyor. Ekol Mobilya olarak üretim sürerken genç odaları, ebeveyn odaları serileri oluÅŸturan Siret Sanı, artık ev grubunda ne varsa üretmektedir. Ancak bir süre sonra bu piyasadan rahatsız olur. Çünkü faturasız ticaret çok egemendir ve bu da rekabeti baltalamaktadır. Bir gün Siret Sanı’nın fabrikasına yüklüce ofis mobilyası üretimi teklifi gelir. Siret Sanı, şöyle anlatıyor bu konudaki geliÅŸmeleri: ‘2000 yılıydı. Tesadüfen bir müşteri ‘ofis mobilyası üretirmisiniz’ diye teklif getirdi. Ben bir anda karar aldım ve bütün ev mobilyası üretiminden vazgeçtik. Ardından ofis mobilyasına genel talep de gelmeye baÅŸladı.’Beylikdüzü’nde 10 bin metrekarelik fabrikaVOLO’nun uluslararası baÅŸarısı ofis mobilyası üretimini giderek büyütür ve 2003’te fabrikayı Beylikdüzü’nde 10 bin metrekarelik bir binaya taşırlar. 80 kiÅŸilik istihdamla yeni makine yatırımı da yapılıyor. Siret Sani şöyle konuÅŸuyor: ‘Ayda 35 bin metrakare ürün iÅŸleyebiliriz. Ancak kurulum devam ediyor ve tüm kapasiteyi kullanamıyoruz. Günlük 400-500 parça ürün paketliyoruz. Uluslararası fuarlara katılıyoruz. Åžu anda 15 ülkeye ihracat yapıyoruz. Ciromuzun yüzde 45’i de ihracattan geliyor. Geçen yıl 4 trilyon lira ciro yaptık. Bu yıl çok daha fazla ciro yapacağız.’ Genç kumaÅŸ tasarımcıları dünya podyumlarına hazırÄ°STANBUL Tekstil ve Hammaddeleri Ä°hracatçıları BirliÄŸi’nin (Ä°THÄ°B) düzenlediÄŸi KumaÅŸ Tasarım Yarışması’nda dereceye girenler, ödüllerini aldı. ‘Tasarımın sınırları yoktur’ kavramından hareketle gerçekleÅŸtirilen yarışmada Canan HancıoÄŸlu birinci, Sema Tunca ikinci, Selin Dartar ise üçüncü oldu. Finale kalan 10 tasarımcının kumaÅŸlarıyla hazırlanan defilenin ardından konuÅŸan Devlet Bakanı KürÅŸad Tüzmen, Türkiye’nin artık katma deÄŸeri daha yüksek ürünler satacağını belirterek, tasarım ve ar-ge faaliyetlerine ağırlık verdiklerini söyledi. Tüzmen pek çok sıkıntıya raÄŸmen tekstil sektörünün cazibesini koruduÄŸunu ifade ettiÄŸi konuÅŸmasında ‘Bu yılın ilk 4 ayına bakıldığında tekstil ve konfeksiyon sektörünün Türkiye ihracatındaki oranı yüzde 28’ler civarında. Bu gerçekten önemli bir baÅŸarı’ dedi. Ä°THÄ°B BaÅŸkanı Ä°smail Gülle ise Türk tekstil sektörünün önemli bir tasarım yatırımı içinde olduÄŸunu belirterek, ‘Artık sektörümüzde bir tasarım karakteri ve tarzı oluÅŸuyor. Kurulan ekipler, oluÅŸturulan tasarım dili, firmaların ürünlerine ve tabii uluslararası pazarlardaki pozisyonlarına yansıyor’ dedi. TÄ°M BaÅŸkanı OÄŸuz Satıcı da Türk tekstil sektörünün geleceÄŸinin geçmiÅŸinden daha parlak olacağını vurgulayarak, sektöre katılan genç tasarımcıların bu sürecin gerçekleÅŸmesinde önemli paya sahip olacaklarını söyledi. Gıdacılar TÃœBÄ°TAK’la iÅŸbirliÄŸine gidiyorGIDA sektöründe binin üzerindeki firmanın üye olduÄŸu 16 derneÄŸin katılımıyla kurulan Gıda Dernekleri Federasyonu (GDF), Türkiye Bilimsel ve Teknik AraÅŸtırmalar Kurumu (TÃœBÄ°TAK) Marmara AraÅŸtırma Merkezi’yle iÅŸbirliÄŸi yapacak. Gıda bilimi ve teknolojisi alanında yapılacak iÅŸbirliÄŸi ile uzman olmayan kiÅŸilerin yarattıkları bilimdışı spekülasyonların önüne geçilmesi hedefleniyor. Ä°ÅŸbirliÄŸi protokolü, Gıda Dernekleri Federasyonu BaÅŸkanı Åžemsi Kopuz ile TÃœBÄ°TAK BaÅŸkan Vekili Prof. Dr. Nüket YetiÅŸ tarafından imzalandı. GDF BaÅŸkanı Åžemsi Kopuz, Avrupa BirliÄŸi sürecinde uluslararası entegrasyonunun saÄŸlamasında en temel ÅŸartın gıda güvenliÄŸi olduÄŸunu belirtti ve TÃœBÄ°TAK ve GDF arasında imzalanan protokolün gıda sanayinin ihtiyacı olan bilimsel verileri üretmek, teknik desteÄŸin maliyetlerini aÅŸağı çekmek olduÄŸunu anlattı. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!