Taksi şoförleri hakkında

Güncelleme Tarihi:

Taksi şoförleri hakkında
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 14, 2002 17:59

Hürriyet Yakın Plan’dan (benim takımımdan yani) Ayça Barut, İstanbul’daki taksi şoförleriyle ilgili bir araştırma yaptı, dünya metropolleriyle karşılaştırmalı. Mesela, Moskova’da taksi şoförü olmak için alkolik olmamak yeterli, Paris’te sadece körler taksiye köpekleriyle binebilir, İstanbul’da taksi şoförlerinin çoğu Sivaslı, Trabzonlu veya Mardinli... Beğeneceksiniz.

Haberin Devamı

Not : Serdar Devrim sayfasının sağ köşesinde YAKINPLAN diye bir bölüm açtık. Tıkladığınız zaman birbirinden ilginç dosyalara ulaşabiliyorsunuz. Ben, yeni dosyaları buradan da anons ediyorum. Ama önemli, hatta hayatî iki okurumdan (biri kardeşim, diğeri bir arkadaşım) fena azar işittim : yeteri kadar görünür değilmiş bu YAKINPLAN haberleri. Onun için, bugünden itibaren, önce bu sütunda, haber gibi size sunacağım, sonra sağ köşede YAKINPLAN logosunun altına taşıyacağım bu dosyaları. Ayça Barut’un Metropolde taksi şoförü olmak, başlıklı araştırmasıyla başlıyoruz.

METROPOLLERDE TAKSİ ŞOFÖRÜ OLMAK

Yoldan bir taksi çeviriyorsunuz, “Beşiktaş’a gideceğim” diyorsunuz. Taksi şoförü, size “Ben karşı tarafın taksisiyim, yolu tarif eder misiniz?” cevabını veriyor. Bir taksi şoförünün yolları bilmesi gerekmez mi diye düşünerek başlıyorsunuz yolu göstermeye. Yukarıda bahsettiğim gibi bir sahneyi hangimiz yaşamadık ki? Eskinin orta halli, ama görgülü şoförleri, günümüzde yerini iş bulamadığı için taksi şoförü olan ve yol yordam bilmeyenlere bırakmış gözüküyor. Mesleğini hakkıyla yapmayan bir iki kişi yüzünden, işinin erbabı taksiciler de karalanıyor ne yazık ki.

*Ayça BARUT/Yakın Plan

Eskiden bütün mesleklerde bir “müessese anlayışı” hakimdi. Mahallenin bakkal amcasını herkes tanır, esnafla saygı çerçevesinde bir ilişki yaşanırdı. O zamanın taksicileri de böyleydi.Orta halli, görmüş geçirmiş taksi şoförlerinin çoğu İstanbul’da yetişmişti. Dolayısıyla, İstanbul’u avuçlarının içi gibi bilirlerdi. Ağırbaşlı, ciddî, insana güven veren esnaftı onlar.

Geçen yıl, böyle bir taksi şoförüne rastlamıştım. Hâlâ yüzümde bir gülümsemeyle hatırlıyorum. Bir gece arkadaşımla Nişantaşı’na gitmek için taksiye binmiştik. İkimizin de para çekmesi gerekiyordu, o yüzden çarşıda durduk ama bankamatikte bir arıza olduğu için para çekemedik. Aramızda bunu konuşurken taksi şoförü “Eğer isterseniz ben size para verebilirim, siz bana sonra verirsiniz” diye lafa girdi. İkimiz de şaşırdık, teşekkür ettik ve sohbete başladık. Şoförümüz tam bir İstanbul beyefendisiydi, çok kibar konuşuyordu ve İstanbul aşığıydı. “İstanbul’u aşureye benzetiyorum. Güzel yapılırsa çok severim o tatlıyı. İstanbul’da aynen aşure gibi, her türlü tadı bulabiliyorsun” dediği sırada ineceğimiz yere geldik. Şoförümüz borç verme teklifini yineledi ve bize iyi eğlenceler dileyerek uzaklaştı.

Ne yazık ki, böyle taksi şoförlerinin sayısı artık giderek azalıyor. İstanbul dışından gelenler ve elinden başka iş gelmeyenler, ehliyeti de varsa taksici oluyor. Yolları bilmiyormuş önemli mi nasıl olsa müşteri tarif eder. Araba kendinin değil ki “çiçek gibi” baksın. Üç günlük sakalı, ağzında “Malbora” cigarası, bangır bangır bağırtttığı “arabeks” müziği...

Kurunun yanında yaş da yanıyor gerçekten. Bu durumdan en çok şikayet eden de yine taksi şoförleri.

Oysa Londra’da taksi şoförü olmak öğretmen olmaktan zor . Taksi şoförü olmak isteyen kişi, meselâ, Londra’daki her sokağın ismini, yerini ve çevresindeki diğer sokakların, kamu binalarının, kilise, camii, hastane ve sinema gibi binaların yerini bilmek zorunda. Londra’daki tüm yabancı elçilikler ve konsolosluklar da diğer ezberlemesi gereken yerler. Kurslar ve imtihan bunun için haftalar sürüyor...

Moskova’da sarhoş ve küfürbaz olmamak yeterli

İstanbul’da taksicilik yozlaşmasından söz ediyoruz ama neyse ki durum Moskova’daki kadar kötü değil. Moskova’da taksi şoförü olmak için aranan ilk özellik şoförün alkolik olmaması. Küfürbaz olmaması da “tercih sebebi.”

Moskova ayrıca korsan taksi rekorunu da elinde bulunduruyor. Resmi makamlara göre yasal taksi sayısı sadece 3 bin ile sınırlı. Buna karşılık, gayri resmi hizmet veren araçların yani korsan taksilerin sayısı ... ya 35 bin, ya 40 bin! 18 bin kayıtlı taksinin çalıştığı İstanbul’daki korsan taksi sayısı ise 5 bin kadar.

Brüksel’de 100-150 korsan taksinin çalıştığı tahmin ediliyor. Atina’daki korsan taksi sayısı ise 3 bin. Paris ve Londra korsan taksi sorunun en az yaşandığı metropoller. Roma’da ise korsan taksi problemi yok.

Sivaslı, Trabzonlu, Mardinli şoförler ağırlıkta

Bizde, taksi şoförü olmak isteyen kişinin ticari taşıt kullanma belgesine sahip olması gerekiyor. Bunun için, Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü ve Selamiçeşme Trafik Şubesi’nde 15 saati trafik mevzuat, 10 saati çevre bilgisi, 8 saati turizm bilgisi, 10 saati ilkyardım ve 5 saati halkla ilişkilerden oluşan toplam 50 saatten oluşan kurslara katılması gerekiyor.

Bu kurslara katıldıktan sonra bazı şoförlerin hâlâ yolları bilmemesi neden peki? Bunun nedeni korsan çalışan ve bu kurslara katılmamış kişiler olabilir. Ayrıca, taksi şoförlerinin çoğu artık “İstanbullu değil”, daha üç gün önce geldikleri bu koca şehri, öyle 10 saatte “bellemeleri” de kolay değil.

İstanbul’da taksicilik yapanların arasında Sivaslı, Trabzonlu, Mardinli ve Şebinkarahisarlılar (Giresun) ağırlıkta. Taksicilik yapan yabancı ülke vatandaşı yok. Oysa, diğer metropollerde taksicilik yabancı ülke vatandaşlarının en çok rağbet ettiği mesleklerden biri.

Paris’te Fransızların dışında Cezayirliler, Faslılar, Portekizliler ve Yunanlılar da taksicilik yapıyor. Londra’da da taksicilik yapanların yüzde 7’si yabancılar. Brüksel’de ise taksicilik Faslıların tekelinde, sayı olarak ardından İranlılar ve sonra Belçikalılar geliyor. Roma’da da, İstanbul gibi, yabancı yok yollarda.

Kadın taksi şoförleri çoğalıyor

Geçtiğimiz yıllarda kadın bir taksi şoförüne denk gelmiştim. Bakırköy civarında çalışan bir hanımdı. Kadın taksi şoförü olarak medyanın da bayağı ilgisini çekmişti o dönemlerde. Şu anda İstanbul’da iki üç kadın taksi şoförü olduğu tahmin ediliyor.

Bu sayının bu kadar az olmasının en önemli nedeni, kuşkusuz taksicilerin yaşadığı can güvenliği sorunu.Buna karşılık Atina, Brüksel, Londra’da kadın taksi şoförü sayısı giderek artıyor. Roma’da taksicilik yapan kadınların sayısı ise 27. Moskova’da ise taksi şoförlüğü yapan kadın yok.

İstanbul’da 5 yılda 1153 gasp olayı

Yukarda taksiciliğin giderek yozlaştığı söyledik, ama onların da aslında çok zor şartlar altında çalıştığını kabul etmek lazım. İstanbul’da son beş yıl içinde 1.153 gasp olayı yaşanmış. Genellikle gece, 24 ilâ 01 arasında.

Son yedi yılda, cebindeki 3-5 milyon para için öldürülen taksici sayısı 49. Ne yazık ki taksicilerin can güvenliğini sağlamak için bir çalışma da yapılmıyor. Bu konuda görüştüğümüz İstanbul Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Semih Kaçanoğlu şunları söyledi: “Saat 22’den sonra polisin çevirme yaptığı yerlerde taksiler çevrilsin ve müşteriler aransın. Arabalarda gasp olaylarına karşı korunmak için telsizler yerleştirilsin. Dünya ülkeleri gibi otomotiv sanayi, can güvenliği olan otomobiller üretsin.”

Can güvenliği konusunda İstanbul’dan beteri de var: Moskova. 2000 yılında Moskova’da saldırıya uğrayan şoför sayısı 2.500, ölen şoför sayısı ise 12 idi. Brüksel’de güvenlik sorununu çözmek için her arabaya ‘gizli alarm’ ve telsiz yerleştirilmiş. Buna rağmen, yılda ortalama ikisi ya da üçü ölümle sonuçlanan 15-20 yaralama olayı oluyor.

Londra’daki taksicilerin güvenliği ise arabaların üretim aşamasında düşünülmüş. Üretici firma, araçlara şoförün oturduğu ön kısımla müşteri arasına bir cam bölme koyarak sürücüyü saldırılardan korumayı düşünmüş. Ayrıca Londra’da şoförün yanına müşteri olarak binilmesi kesinlikle yasak. Müşteri taksiye bindiği anda şoför tarafından kilitlenen aracın kapıları, müşteri taksiden inene kadar açılmıyor.

Notlar:

Metropollerde taksi sayısı

İstanbul

Nüfusu: 10.033.478

Resmi taksi sayısı: 18.000 (Bin kişiye 1,8 taksi)

Atina

Nüfusu: 4.500.000

Resmi taksi sayısı: 16.000 (Bin kişiye 3,5 taksi)

Londra

Nüfusu: 7.077.900

Resmi taksi sayısı: 23.000 (Bin kişiye 3 taksi)

Moskova

Nüfusu: 9.300.000

Resmi taksi sayısı: 3000 (Bin kişiye 0,3 taksi)

Paris

Nüfusu: 2.200.000

Resmi taksi sayısı: 14.900 (Bin kişiye 7 taksi)

Roma

Nüfusu: 3.816.000

Resmi taksi sayısı: 6050 (Bin kişiye 1,5 taksi)

Brüksel

Nüfusu: 750.000

Resmi taksi sayısı: 3000 (Bin kişiye 4 taksi)

İstanbul’da Tofaş; Atina, Paris, Roma ve Brüksel’de Mercedes ağırlıkta

İstanbul: Tofaş’ın “kuşları” ağırlıkta ama diğer markalara da rastlamak mümkün.

Atina: Mercedes ve Skoda’nın yanı sıra diğer markalarda da taksiler var.

Londra: Taksiler, Londra’nın dar sokaklarında ve özellikle de dar köşe başlarında yaşanan problemler göz önüne alınarak özel olarak sadece Metrocab ve TX1 firmaları tarafından üretiliyor ve her taksici bu araçları kullanmak zorunda.

Moskova: 1990 yılında Moskova’da devletin çalıştırdığı garajlarda sarı renkli Volga marka damalı araçlar vardı.1992 yılında Rusya’da rejimin değişmesiyle taksicilik sektörü de öldü. Taksi kaosunun yaşandığı Moskova’da belli bir markanın ağırlığı yok.

Paris: Mercedes, Peugeot ve Renault en çok kullanılan araçlar.

Roma: Mercedes, Opel ve Ford’un yanı sıra 6-8 kişilik minibüs tipleri de taksi olarak kullanılıyor.

Brüksel: Taksiler, genellikle Mercedes ama Japon markalarına da rastlanıyor.

Taksi renkleri

İstanbul, Atina, Moskova: sarı

Brüksel: siyah, beyaz

Roma: beyaz

Paris: renk mecburiyeti yok

Londra: renk mecburiyeti yok ama ‘siyah taksi’ Londra’nın sembollerinden biri.

Küçük özellikler

-       Roma’da taksi şoförünün ve müşterisinin sigara içmesi kesinlikle yasak. Arabanın içinin ve döşemesinin kokmaması gerekiyor.

-       Brüksel’de yoğun trafik bölgelerinde taksilere özel şeritler var.Taksiler, ayrıca belediye otobüslerinin ve tramvayların yollarını da kullanabiliyorlar.

-       Paris’te bir taksi şoförü hayvanlı bir yolcuyu almayabilir, eğer söz konusu hayvan bir kör köpeği değilse.

-       İstanbul’da Türk Standartları Enstitüsü’nün yeni standardına göre, taksi şoförleri araçlarında cep telefonu da bulunduracak.

-       Atina’da taksi şoförlerinin 5 yılda bir taksi şoförü iznini yenilemeleri gerekiyor.

-       Moskova’da yol kenarında elinizi kaldırdığınızda, en azından üç özel oto yanınızda durarak sizi gideceğiniz yere götürmek isteyecektir.

Yaşadığına şükreden bir taksicinin hikayesi

 “Yaşadığıma şükrediyorum” diye başlıyor lafa Fehmi Şenoğlu. Bakırköy’deki Osmaniye Taksi Kooperatifi’nin durağındayız. 15 yıldan bu yana kooperatifin başkanı olan Fehmi Bey, 28 yıllık taksi şoförü. Onu birçok meslektaşından ayıran ise 1988 yılında yaşadığı bir olay.

Akşamüzeri 5 sularında Bakırköy’den aldığım müşteriyi Bahçelievler’e bırakmıştım. Yol kenarında duran üç kişi arabayı çevirdi. İyi giyimli kişilerdi. Bir tanesinin elinde bir çanta vardı.” Buraya kadar herşey normal ama Fehmi Bey’in daha sonra yaşadıkları tüyler ürpertici cinsten.

Zeytinburnu civarında arkadakiler silahları çıkartıp arabayı durdurmuşlar. Çantanın içinden çıkardıkları zincirle Fehmi Bey’in ellerini bağlamış ve bantla ağzını kapatmışlar. Daha sonra da Fehmi Bey’in deyimiyle ‘kurbanlık koyun’ gibi bagaja koymuşlar.

Kurtulabileceğimi düşünmüyordum. Sonra zinciri çıkarmayı başardım. Ağzımdaki bandı çıkardım. Alet çantasından tornavidayı aldım ve kendimi bagajdan dışarı attım. Merter’deydik. Arabadakiler ateş etmeye çalıştılar ama etraf çok kalabalıktı.”

İnsan bunları dinleyince kendini bir macera filminde gibi hissediyor. Bu olayın ardından Fehmi Bey günlerce uyuyamamış, simsiyah saçları on beş gün içinde beyazlamaya başlamış. Bir sene boyunca sivil ekiple adamların peşine düşmüş ama bir sonuç elde edememişler.

Bir ay çalışmamış Fehmi Bey ama sonra tekrar taksiciliğe dönmüş. Bu yaşadığı olaydan sonra başka bir meslek yapamaz mıydı? “Ben başka bir işten anlamıyorum, başka bir iş yapamam. Elimiz tuttuğu müddetçe bu mesleği yapacağız. İşler kötü ama hiç değilse günde birkaç iş alıp eve ekmek götürebiliyoruz.Yaşadığım olaydan sonra aldığım müşterilere çok dikkat ediyorum, yoldan mümkün olduğunca müşteri almıyorum.”

Duraktan ayrılırken bütün şoförler beni sıcak bir şekilde uğurluyorlar ve bir şey rica ediyorlar. “Lütfen can güvenliği meselesine dikkat çekin. Başımıza ne geleceği hiç belli değil” diyorlar hep bir ağızdan. Bir de ayak üstü korsan taksi problemine değiniyorlar.Korsan taksilerin müşterilerini çalmasından çok şikayetçiler. Fehmi Bey bana hazırladığı bir kağıdı uzatıyor. Kağıdın sonunda şöyle yazıyor: “Allah yardımcımız olsun.”

TEŞEKKÜR : Hürriyet’in ve Doğan Haber Ajansı’nın Atina, Brüksel, Londra, Moskova, Paris ve Roma bürolarının ve temsilcilerinin desteğine teşekkür ederiz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!