Takkunya hammamda giyilmez heddiye edilir

- Tulipan ajandalarından sonra şimdi ‘Takkunya’yı kurdunuz. Hediyelik eşya sektörüne girmeye nasıl karar verdiniz?
MURAT BAŞOĞLU: Tulipan çok kullandığımız bir defterden çıktı. O iş, ticareti anlamak için bir yöntemdi. Şimdi markamız büyüdü ve Takkunya oldu. Aslında 10 yıllık reklam ajansıydık ve birçok işle ödüller kazandık. Çok seyahat ediyoruz. Hediye almayı çok severiz. Havaalanında özellikle cebimizde kalmış bozukları harcardık. Bazı ülkelerde yeni konseptler ve kendilerini diğer ürünlerden ayıran markalaşmalar gördük. “Neden bizim ülkemizde de olmasın?” diye düşündük.

- Sizin diğer hediyelik eşyalardan farkınız ne?
M.B: Birçok baskılı üründe aynı fotoğraflar kullanılıyor. Bizim derdimiz farklı bir dille anlatım yapmak. Osmanlı’dan bugüne Türkiye’nin bütün görsel dilini kullanmak istedik. Kendi bakış açımızla desenleri biraz daha modernize ettik. Turistlerin anı olarak saklayabilecekleri, aynı zamanda günlük hayatlarında kullanabilecekleri şeyleri hedefledik.

- Takkunya ismine nasıl karar verdiniz?
HANDE BAŞOĞLU: Takkunya bizim kültürümüzü biraz daha eğlenceli anlatan bir proje. Bu yüzden böyle bir isim bulduk.

- Tasarımları Murat Bey mi yapıyor?
M.B: Bir şeyi görmek bile bir yetenektir. Benim de öyle bir yeteneğim var. Ama tasarımcı değilim. Asla bir makinenin başına geçip bir şey tasarlamadım. Kafamda kurguladıklarımı ekiple paylaşıyorum.

- Ürünler nerelerde satılıyor?
H.B: Eskiden nasıl ‘Kapalıçarşı’ gezilirdi, şimdi turizm şirketlerine alışveriş merkezleri belli bir miktar para ödüyor ve tur paketi kapsamında turistler bu merkezlere gidiyor. Özellikle Arap turistlerin çok gittiği Olivium Alışveriş Merkezi’ne ilk standımızı açtık. Ürünlerin fiyatları 1-100 dolar. Bardaktan, tepsiye, fincandan tişörte kadar pek çok şeyi bulabilirsiniz. Yakında dünyanın her yerine takkunya.com’da da satılacak.

HANDE BAŞOĞLU

1999’da Murat’ın TV8’de bir programı vardı. O dönem cep telefonları çok önemliydi. Panasonic cep telefonu ve Tekofaks olarak Ayhan Bermek’i konuk almak istedi. Babamın işi çıkınca ben gittim. Memnun olmadı, yayına kadar beni görmek bile istemedi. Yeniden izlediğimizde gördük ki, o ciddi program hafif  sabah şekeri durumuna gelmiş.

MURAT BAŞOĞLU

Tabii babası başına bunun geleceğini bilse, gelmemezlik yapar mıydı? Anlayacağın ilk günden bozmuşum kendimi. Önce arkadaş olarak görüştük. Çıkmaya altı ay sonra başladık. Hande’nin sakinliği beni tavladı. Benim fırtınam onunla diniyor. Ona da fırtına gerekiyordu. O sakin deniz, ben onun rüzgârıyım.

KASLARIMI GÖSTERİNCE RAHATLIYORLAR

MURAT BAŞOĞLU

- Vücut yapmaya nasıl karar verdiniz. 40 yaş sendromu mu?
- Sendrom falan yok. 20’inde metabolizma hızlı çalışırken 40’ından sonra vücut bozuluyor. Dört senedir spor yapıyorum. Fazla kilom vardı. 10 yıl modellik, beş yılın üzerinde televizyon işi yaptım. Kendinizi bırakınca vücudunuz bozuluyor. Bundan hoşlanmadım. Dört yıl boyunca haftanın dört günü spor yaptım. Diyetim var, onu uyguluyorum. Bundan sonra da bu vücudumu korumak için çalışacağım.

- Bu vücut bir noktadan sonra yetmezse?
- Şişmediğim için rahatım. Vücudumu büyütmek gibi bir hedefim yok. Amacım fit olmak. 48 beden ceket giyiyorum. Ömrümün sonuna kadar 48 bedende kalmak istiyorum.

- Men’s Health’e soyunmaya nasıl karar verdiniz?
- Soyunmadım yahu sadece üstüm çıplak.

- İnsan doğrudan karnınıza bakıyor... Kasları merak edenler oluyor mu?
- Girdiğim ortamlarda önce kaslarımı gösterip sonra yerime oturuyorum. Bu şaka değil. Geçen Kenan Doğulu’ya gittim. Herkes karnıma bakıyor. Kaslarımı gösterince herkes rahatlıyor. Tabii bunu kadınlar yokken yapıyoruz.