Güncelleme Tarihi:
Sarı kırmızı elbise olmaz, olmamalı
CENGİZ ABAZOĞLU
Sarı ve kırmızı, koleksiyonlarımda ayrı ayrı kullandığım ve çok sevdiğim renkler. Bir araya geldiklerinde tek yaptıkları çağrışımsa taraftarı olduğum Galatasaray. Size özel bir elbise tasarladım ama bu renklerin giyimde bir araya gelecek bir kombin olarak görmüyorum. Sarı-kırmızı elbise olmaz, olmamalı. Zira çok iddialı ve çarpıcı bir görüntü. Bence bu da Galatasaray’ın lehine bir durum. Böylece asırlık renkleri kimseyle paylaşmak zorunda kalmıyor.
PERDE ARKASI
İçimize kurdu Ayşe Arman düşürdü. Hatırlarsınız son Galatasaray-Fenerbahçe derbisini izlemeye giderken Fener formasının yakasını kesip, feminenleştirmişti. Buradan hareketle biz de en son noktayı düşündük. Özlem Süer, Cengiz Abazoğlu ve Erol Albayrak’ın kapısını çalarak, takım renkleriyle yapılabilecek en abiye kostümü tasarlamalarını istedik. Herkes tuttuğu takımın renklerini sahiplendi ve ortaya çıkan göz alıcı elbiseleri Türkiye’nin çok beğenilen spor spikeri Dilara Gönder giydi.
Siyah beyaz bir klasik
EROL ALBAYRAK
Siyah beyaz kombinasyonu benim için bir klasik. Çok farklı bir şıklık, her zaman klas. Sarı kırmızı ya da sarı lacivert bir elbise tasarlamaya kalksan herkesin ilk tepkisi, “Bayrak gibi” olur. Ama siyah beyaz öyle değil. Sizin isteğinizle Beşiktaş’ıma yaptığım bu kostüm sporla modayı buluşturdu. Takımıma olan duygularım pekişti.
Sarı çantaya lacivert ayakkabı
ÖZLEM SÜER
Gittikçe yaygınlaşan ve adeta bir online catwalk fırtınasına dönüşen ‘What I wore today’ (Bugün ne giydim) ve benzeri lifestyle akımlarıyla birlikte, yaş aralığı fark etmeksizin kadınlar özel ilgilerini stillerinde rahatça öne çıkarmaya başladı. Takım renklerine olan ilgi artıyor. Açıkça belirtilmese de tuttuğu takımın renklerinden oluşan değerli taşlarla kaplı bileklikler, sarı ayakkabı - lacivert çanta gibi gizli mesajlarla, kırmızı bir kostümü beyaz bir çantayla kombinlemek gibi örneklerle karşılaşıyoruz.
Ben düğüne giymem
DİLARA GÖNDER
Kadınlar futbola sevdalı oldukları zaman renklere de sevdalı oluyorlar. Dolayısıyla tuttukları takımın renklerine kıyafetlerinde de yer veriyorlar. Mesela Fenerbahçeli kadınlar sadece forma giymiyor. Emin olun, onların dolabında çok fazla sarı, çok fazla lacivert var ve birlikte kullanıyorlar. Sadece kıyafet de değil üstelik, makyajını ona göre yapıyor, ojelerini ona göre sürüyorlar. Ama düğüne bu renkle gidilir mi? Eğer söz konusu kadın futbolla yatıp futbolla kalkıyorsa mümkün. Eğri oturup doğru konuşayım, ben yapamazdım. Ama mesela Feryal Pere kesinlikle böyle bir kadın. Sarı lacivert elbisesini giyer, düğüne gider. Hatta gitmiştir. Hatta onun sarı lacivert abiye koleksiyonu olduğunu bile düşünüyorum.
Türkiye’nin parlayan yıldızları
Onlar henüz meşhur değil belki ama her biri büyük potansiyel taşıyor. GAP Türkiye, yeni kampanyası için İKSV ve Aksanat’la ile işbirliği yaparak gelecek vaat eden bu genç sanatçılarla çalıştı
ALPER ÇOKER / TROMPETÇİ
Alper, 10 yaşındayken gittiği bir konserde trompetçi olmaya karar veriyor. İstanbul Devlet Konservatuvarı’nın ardından Almanya’da başvurduğu okula herkesten küçük olmasına rağmen kabul ediliyor. 21 yaşındaki Alper, şu anda Borusan Filarmoni Orkestrası’nda çalışıyor: “Müziği yaratmada fiziksel olarak bedeninizi nasıl kullandığınızdan çok, nefesiniz rol oynuyor ve ben bunu seviyorum.”
AYŞE DENİZ GÖKÇİN /PİYANİST
Ayşe Deniz daha çocukken beste yapmaya başladı. 10 yaşında Cemal Reşit Rey orkestrasıyla birlikte çalmaya başladı. Üniversiteyi Amerika’da okudu, master eğitimini Londra Kraliyet Akademisi’nden aldı: “Hiç kimse olmadan yapabilirim ama piyanosuz olmaz.”
KADİR OKURER / BALET
12 yaşında, Ankara Devlet Konservatuvarı’na kabul edildi. Dört yıl sonra katıldığı Varna Bale Yarışması’ndan dünya üçüncülüğüyle ayrıldı. 2008’de 1. Uluslararası İstanbul Bale yarışmasında en büyük ödül olan Grand Prix’yi alınca kendini bir anda Fransa’nın Bordeaux kentinde ulusal dans topluluğunda buldu. 22 yaşındaki Kadir: “En iyi olmak diye bir şey yok. Herkesin gidecek daha çok yolu var.”
NİL-GÜL BATIRBAYGİL / MODERN DANSÇILAR
İkiz kardeşler Nil ve Gül’ün dans serüvenleri 16 yaşında Yıldız Teknik Üniversitesi modern dans bölümünün hafta sonu kurslarıyla başladı. Bugün 26 yaşında olan ikizler Slovenya, Yunanistan, Çin, Bulgaristan, Avusturya gibi dünyanın birçok yerinde danslarını sergilediler. Konuşmayı sevmiyor, kendilerini dansla ifade ediyorlar: “Belki de bu yüzden dans etmek konusunda bu kadar inatçıydık.”
MODA iKONU
Gianni Agnelli
1921 doğumlu bir stil efsanesi o. Fiat’ın patronu, ünlü futbol kulübü Juventus’un sahibi Gianni Agnelli, sadece iş dünyasında değil spor ve moda dünyasında da İtalya sınırlarını aşan bir üne sahip. 24 Ocak 2003’te ölen ve hâlâ gerçek bir stil ikonu olarak hatırlanan Agnelli, ünlü modacı Nino Cerruti’nin en önemli esin kaynaklarından biriydi. Tıpkı James Bond ve John F. Kennedy gibi. Agnelli birçok sıralamada hayatı boyunca dünyanın en iyi giyinen ilk beş ismi arasında yer aldı. Giyim tarzında öncelikle fark yaratan klasik çizgileri, kişisel detaylarla kombinlemesi ve aksesuvarlarını kullanım şekli. Kol saatini gömleğin üzerine takardı ve bu tarzı bir trend haline getirmişti.
Asla vazgeçemediklerimiz
Altın rengiyle göz alıyor
Çocukluğumuzun en popüler saat markası Casio’dan bir türlü vazgeçemiyoruz. Bunda markanın kendini yenileyebilmesinin payı büyük. Altın rengi, son günlerin en popüler modeli.
Kadın dergisine erkek kapak
L’Officiel dergisi Türkiye’deki ilk sayısında kadın görünümlü erkek model Andrej Pejic’i kapak yaptı. Dergi son yılların en ünlü androjen kimliğini, ‘Modern zamanların Dorian Gray’i diye tanıtıyor
Andrej Pejic 1991 doğumlu. 17 yaşında keşfedildi. 2010 Paris Erkek Giyim Moda Haftası’nda podyumlarda ilk göründüğü zaman, “Kim bu sarışın kız?” sorusunun havada uçuşmasına neden olan Andrej, bir anda herkesin ilgisini çekmeyi başarıp, hızla dünya çapında bir hayran kitlesine sahip oldu. Görüntüsüyle hem erkekleri hem de kadınları kendine hayran bırakan model, dünyanın siyah ve beyazdan ibaret olmadığını, bu sebeple kendini ne erkek ne de kadın olarak gördüğünü söylüyor.
Mayıs 2011’den bu yana models.com’un ‘Top 50 erkek model’ listesinde 11’inci sırada. 2011’de FHM dergisinin ‘En seksi 100 kadın’ listesinde de 98’inci. L’Officiel Türkiye ilk sayısına Andrej’i kapak yapmak için Amerika’da bir prodüksiyon gerçekleştirdi. Derginin izlenimleri şöyle: “Mavi mini elbisesi ve siyah sandaletleriyle stüdyoya girerken, bizi esas şok eden pembe saçları oldu. Kuaförlerimiz saçlarını yeniden sarıya döndürebilmek için çok uğraştı. Küçük yaşta kazandığı üne rağmen oldukça mütevazı, sessiz ve uyumlu.”