Güncelleme Tarihi:
Yazbükey Kurhan aksesuvar tasarımlarıyla moda dünyasında isim yaptı
İşlemeli kedi maskeleri, bileklikler, kemerler... Daha ilk bakıldığında imza niteliğinde tasarımlar. Çünkü çok özgün ve çok ilginç. Modacıların yarının yıldızları olarak gördükleri Yüzbükey Kurhan'ın tasarımları dünya pazarlarında.
İstanbul doğumlu. 26 yaşında. Mısırlı Mehmet Ali Paşa'nın torunlarından ve Kral Faruk'la akraba. Paris'te yaşıyor. Aksesuvar tasarımcısı. Kimden mi söz ediyoruz: Yazbükey Kurhan'dan. Aksesuvar tasarımcısı. Dünyanın önde gelen moda dergilerinde röportajları yayınlanıyor. Ünlü tasarımcılar tarafından ‘‘yarının aslarından biri’’ olarak gösteriliyor.
Yazbükey, yeni sezonda tanıttığı aksesuvarlarıyla ilgi odağı oldu. Çünkü tasarımları şimdiye dek pek görülmemiş, özgün olduğu kadar da ilginç. Sözgelimi yüze kondurulan, alın ve burun bantlarından oluşan kedi maskeleri, el ve ayaklarda işlemeli bileklikler gibi. Yazbükey, tasarımlarında yalnız değil, kardeşi Emel Kurhan da ona eşlik ediyor.
Gerçekten çalışmaları çok ilginç. Aksesuvarlar sergilendikleri her modelde kendini ve yaratıcısını belli ediyor. Kısacası, tek başlarına imza gücü taşıyan tasarımlar bunlar.
DİPLOMAT ÇOCUKLARI
Yazbükey 9, Emel ise 5 yıldır Paris'te yaşıyor. Her iki kardeş de tasarım moda okumuşlar. Yazbükey, Paris'te klasik tasarım ve endüstri tasarımı okuduktan sonra tasarım-moda alanına geçiş yapmış Givenchy, Lacroix gibi dünyaca ünlü moda devleriyle çalışmış.
İki sezondur tasarımları sergilenen kardeşleri Londra, Paris, Hong Kong, Tokyo ve Osaka çok iyi tanıyor. Düzenli müşterileri var.
Kurhan kardeşler, babalarının diplomat olması nedeniyle çok ülke gezmişler ama Türkiye'yi fazla tanımıyorlar. Bu nedenle tasarımlarını ülkemizde sergileme konusunda çekinceleri var.
Yalnızca deri ve jean üzerine çalışmayı seviyor Yazbükey. Tasarımları fantastik ve oryantal karışımı çizgiler taşıyor. Yazbükey bütün gün ve gece televizyonunu açık tutuyor, müzik dinliyor. Çizgi filmler ve müzik onun için esin kaynağı.
Aksesuvarın altın çağı
Modada son yıllarda aksesuvar yükselişe geçti. İki-üç yıl önceki ‘‘çiçek çocuklar’’ yani hipi modasının geri dönüşünü hatırlayın. Bir de epeydir moda dünyasında kendini hissettiren etnik akımdan söz etmek gerekir.
Hiç düşündünüz mü, aksesuvar niye yükselişe geçti? Geçtiğimiz yazı bir hatırlayın, rengarenk boncuklar, boncuklu püsküllü çantalar... Kışa girerken büyük, renkli taşlı yüzükler, bilezikler, kolyeler... Şapka, bere ve atkının geri dönüşü...
Moda alanında bireyselleşme, hatta bireyselleştirme rüzgarları esiyor. Bu ne mi demek? Herkes verilen malzemeden kendi stilini yaratıyor. Bu ille de yaratıcı veya tasarımcı olmayı gerektirmiyor. Var olana katkılardan söz ediyoruz. Bunun için en uygun malzeme de aksesuvar. Modada renk ve parıltı egemenliği de sürdüğüne göre, aksesuvar da hak ettiği yere oturdu ister istemez.
Zaten aksesuvar biraz da bizlerin kim ya da kimlerden olduğumuzun bir göstergesi değil midir? Gençlere bakın: Neyi sevdikleri ya da nelerden nefret ettikleriyle ‘‘kimlerden’’ olduklarını, en iyi taşıdıkları aksesuvarla dışa vururlar. O yüzden aksesuvar, stil ve imaj konusunda titizlik gösterenler için özel bir değere sahip. Bu durumda günümüzün ‘‘bireyselleştirme’’ akımında iyice öne çıkması şaşılacak bir şey değil.
Modacıların, ‘‘bunu giymek imkansız’’ dedirtecek giysi ya da aksesuvar tasarımlarına çok tanık olduk. Ama zamanla ya gözler alıştı ya da modacıların ısrarından bilinmez; sıradışı giysi ya da aksesuvar taşıma konusunda biz de daha ‘‘cesur’’ olduk.
Çok iyi hatırlıyorum, 60'lı yılların sonlarında hem küpe, hem kolye, hem bilezik birarada takılmazdı. Görmemişlik ya da rüküşlük sayılırdı. Ama zamanla her şey değişiyor. Artık ‘‘full aksesuvar’’ dolaşmak uçukluk bile sayılmıyor! Aksesuvar, tanım gereği ‘‘bütünü tamamlayan ayrıntı’’ olarak görülür. Ama Günümüzde bundan fazla bir anlamı var.,
Çünkü aksesuvar düşkünleri iyi bilirler, bazen takılar imajımızın künyesidir.
Bu nedenle ‘‘yarının tasarımları’’ bugün için biraz uçuk kaçık görülseler de kuşku yok ki yakın gelecekte hepimizle buluşacalar.