'Taciz edildim ama esas sorun bu değil'

Gazeteci Mimi Chakarova, Bulgaristan doğumlu. Komünizmin çöküşünün ardından 13 yaşındayken annesiyle ABD’ye yerleşmiş. Chakarova’nın dokuz ülkede yedi yıl süren araştırmasının sonucu olan, 2011 yapımı ‘The Price of Sex’ (Seksin Bedeli) adlı filmi Nestor Almendros, Daniel Pearl ve Dart da dahil çok sayıda ödül kazandı. Öyle ki artık ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından dünyadaki ABD elçilikleri ve BM’de eğitim materyali olarak kullanılıyor. 73 dakikalık filmde Chakarova, İstanbul başta olmak üzere birçok kentte fuhuşa zorlanan Doğu Avrupalı kadınlarla röportajlar yapıyor. İlk kez 2009’da Türkiye’ye gelip Aksaray’daki gece kulüplerinde gizli kamerayla çekim yapan, daha sonra bunu birkaç kez daha tekrarlayan Chakarova, geçen hafta ilginç bir itirafta bulundu.

GAZETECİNİN MAHREMİ
ABD’nin popüler kültür-sanat dergisi VICE’da yayınlanan “Correspondent Confidential” (Gazetecinin Mahremi) dizisine konuk olan Chakarova, Aksaray’da bir gece kulübünde fahişe kılığında gizlice çekim yaparken tacize uğradığını açıkladı. Haberde konuyu birkaç cümleyle geçiştiren Chakarova’ya bu olayı sorduğumuzda şu yanıtı aldık:

“VICE’daki röportajı, yıllardır birlikte çalıştığım bir meslektaşım yaptı. Aramızdaki samimiyete dayanarak çekimlerin perde arkasından bahsettim ve o vakayı da aktardım. Şimdi çok fazla kişisel detaya girmediğim için beni bağışlayın. Ama şunu söyleyebilirim: Aksaray’da kılık değiştirerek çalışmak çok fazla hazırlık gerektirdi.”

"YALNIZ GİREMEZDİM"
Chakarova kılık değiştirme operasyonu sırasında aldığı riskin elbette ki farkındaymış ama ilk taciz beklemediği yerden gelmiş:
“İstanbul’un ‘Red Light District’inde yaşayabileceklerimi zaten biliyordum. Mesele, beni koruyacak birini bulmak değildi. Ama o mekanlara yalnız başıma veya erkek gazetecilerle birlikte giremezdim. Türk arkadaşlarım da benimle gelmek istemedi. Bu yüzden

sisteme katılan veya mekan sahipleriyle ilişki içinde olan erkekleri bulmalıydım. Mekanın müdavimi olan bu erkeklere, hiçbir şekilde kimliklerini açıklamama sözü verdim. Bir tanesi, pavyonda fahişe kılığında yanında oturup gizlice çekim yaptığım sırada elini bacağıma koydu. Gazeteci olduğumu biliyordu. Ama elindeki gücün de farkındaydı. Böyle bir kötülük yapmaktan çekinmemişti. Gidip mekan sahibine beni ihbar etse kim bilir neler olurdu?”

Chakarova bu aşamadan sonra mekanda neler yaşandığını anlatmayı reddediyor.

"POLİS GÖZ YUMUYORDU"
“Fuhuş bölgelerinin ülkelere göre ayrı kuralları vardır. Oralarda yeterince zaman geçirince, nasıl işlediklerini öğreniyorsun. Dubai’de seks ticareti kent geneline yayılmış otellerde ve kulüplerdedir. İstanbul ve Türkiye’nin diğer şehirlerindeyse herkesin bildiği belirli bölgeler vardır” diyen Chakarova’nın İstanbul özelinde en çok şaşırdığı şeyse kayıtsızlık:

“İstanbul’da çekim yaparken beni en çok şaşırtan şey, Aksaray gibi yerlerde çalışma yapan sivil toplum örgütlerinin ve devletin sağlık görevlilerinin sayısının ne kadar az olduğunu görmek oldu. O bölgeyi herkes biliyor, ama pek az insan oralarda zaman harcama zahmetine giriyor. Özellikle de gece. Yasadışı fuhuş yapıldığı çok iyi bilinen bir mekanın tam karşısındaki polis karakolunu görüntüledim. Karşısındaki otelde bir oda tuttum. Herşey polisin gözleri önünde oluyordu.”

Chakarova, konunun temelinde bir arz talep açmazı olduğunu da vurguluyor. Ona göre talep bir şekilde bitmedikçe meselenin tamamen çözülmesi zor. Ama yine de yapılabilecek önlemler var:

“Bu kızlar gerçek insanlar. Her insanın kaçmak isteyeceği sorunlarla yüzleşmişler. Türkiye, Batı’daki birçok ülke gibi başlıca varış yerlerinden. Elbette, çalışmak için göç eden kadınların hepsi beyaz kadın tüccarlarının tuzağına düşmüyor. Ama ben Türkiye’deki gazetecileri, şehrin karanlık bölgelerinde zaman geçirmeye ve biraz derinlere inmeye davet ediyorum. İlk adım olarak yüzeyin altında neyin yattığını ifşa etmeliyiz. Kamuoyu, bu toplumsal mesele hakkında geçerli ve derinlikli bilgiye sahip olmalı. Ardından insanlara ağır zarar veren bu süreci tersine çevirmenin yollarını arayabiliriz. Odaklanmamız gereken asıl sorunlar bunlar. Büyük resmi görmek istiyorsak, benim kılık değiştirerek hayatımı tehlikeye atmış olmam tamamen mevzu dışı.”

Chakarova'nın filminden çarpıcı hikayeler:

HAMİLE FAHİŞE İÇİN YATAKTA DELİK AÇTILAR

“Garson olacaksın, ayda 500 dolar alacaksın” denilerek henüz 19 yaşındayken kandırılıp Dubai’ye götürülen Moldovalı Vika, “dünya çektiğim çileyi görsün” diyerek kamera önünde Chakarova’ya konuşmayı kabul eden ilk kişi olmuş. Dubai’de daha ilk müşterisinden hamile kalan Vika, dokuz ay boyunca üç kez sekse zorlanmış. Hamilelik nedeniyle fiyatı iki kat artırılmış. Onu satan kadın, yüzüstü yatarken büyüyen karnını yerleştirmesi ve böylece müşterinin daha rahat etmesi için yatağın ortasında bir delik açmış. “Hayır desem beni 15’inci kattan aşağı atarlardı ve kimse kılını kıpırdatmazdı” diyen Vika, sonunda bir müşterisinin yardımıyla ülkesine kaçmayı başarmış.

FELÇ DE OLSAN ÇALIŞACAKSIN
Jenia da temiz bir iş vaadiyle Moskova diye İstanbul’a getirilip bir randevu evinde günde 50 kişiyle birlikte olmaya zorlanmış. “O gün ne düşündüysem hala öyle düşünüyorum: Keşke hiç doğmasaydım. Böyle yaşayacağıma ölseydim” diyor. Ramazan olduğu için müşteri gelmemesinden yararlanıp bir gün açık bulduğu balkon kapısından atlamış. Üçüncü kattan yere çakılınca belden aşağısı felç olmuş. Bir ay hastanede kalmış. Ameliyat olamadan yeniden zorla geneleve götürülmüş.

POLİS DE KURTARMIYOR
Aurica da 18 yaşında İstanbul’a getirilip fuhuşa zorlanmış. Filmde şöyle diyor: “Bir gün beni fuhuşa zorlayan kişinin otomobilindeyken polis çevirdi. Polisin yanına gitti. Beraber döndüler, polis arkaya benim yanıma oturdu. Bana dokunmaya başladı. İtiraz edince, o kişi bana Rusça “İşini yap” dedi. Mecburdum.”