Sevgi Gönül, Hürriyet Pazar'da 2001 Haziranı’nda başladığı ve sade, rahat, yer yer güldüren ama düşündüren bir üslupla kaleme aldığı yazıları için çok titizlenirdi. Murat Bardakçı onun için, ‘‘Eminim fabrikalarında -Allah korusun- bir grev başlasa yahut hisse senetleri tepetaklak olsa o kadar telaşlanmayacaktır’’ demişti. İşte Gönül'ün ailesi, çocuk sahibi olmaması, görgü ve kültür eserlerine Türkiye ile dünyadaki bakış farklılıkları gibi konuları irdelediği yazılarından...
Çocuğum yok vergiden düşün9 çocuk doğuran ve devletten yardım isteyen aileler gibi hiç çocuk doğurmamış bir aile olarak devletten büyük bir vergi indirimi isteme hakkını kendimde görmekteyim (...) Çocukları çok sevdiğim halde benim çocuğum yoktur. İyi ki de yoktur, olsaydı, ona nasıl bir Türkiye bırakacağımı acı acı düşünecektim. Çocuğumun potansiyeli olup ekonomisi düzelemeyen bir ülkede, haksızlığın prim yaptığı bir ülkede, demokrasisi belli olmayan bir ülkede, siyaseti karışık bir ülkede, radikallerin öne çıktığı bir ülkede yaşamasını hiç istemezdim.
Sevgi dö Gönül olsam mı?Unvanlar nerede satılıyor? Türklerde asalet unvanı olmadığı gibi Yahudilerde de yoktur. Acaba bir ‘dö’ unvanı satın alsam nasıl olur? Mesela ‘Sevgi dö Gönül’, kulağa hiç fena gelmiyor. O zaman yazılarımdaki ‘Sevgi’nin Diviti' logosunu ‘Dö Gönül’ün Diviti' yapardık.
Kürk paralarım müzede yatıyorReklama girer mi acaba? Biraderim Rahmi M.Koç'un Sanayi ve Teknoloji Müzesi açılıyor. Müzeyi ben de dolaştım. Övünmek gibi olmasın ama tam ‘A La Koç’ bir iş yapılmış, her şey mükemmel. Hangi ara bu kadar işi planlamışlar, kimler çalışmış bilemiyorum. Herkesi tebrik ederim. Üstüne üstlük ilk girdiğim salon, Erdoğan Gönül salonu ve kocamın büyük bir titizlikle mint condition (iyi durumda) topladığı otomobiller yan yana dizilmişler. Helal olsun ama benim kürk paraları kuzu gibi arka arkaya orada sıralanmışlardı. Vehbi Koç'un ruhu şad olsun, para kazanmayan işlere hiç inanmazdı.
Beyoğlu’nda cimcik yemedimBeyoğlu'da cimcik yemeyen yegane hatunlardan biri herhalde benim. Bir aralık, çocuk aklımla bayağı aşağılık kompleksine kapılmıştım, niye beni cimciklemiyorlar diye.
Parayla ama hobi için yazıyorumBabam Vehbi Koç'un hiç hobisi yoktu. Onun bütün hobisi işiydi veya bütün işi hobiydi. Benim ise hiç işim yok, her yaptığımı hobi gibi yapmaktayım. Her ne kadar bu yazı için para alıyorsam da zevk aldığım için hobi gibi yazmaktayım.
Dodo, odama 250 gülle geldiDoğan Gönül ile 41 senedir evliydik. Çok kavga ettik, çok şahsiyet çekişmesi yaşadık. 16 Temmuz 2003... Dodo bu sabah saat 11'i 10 geçe hayata veda etti, beni yalnız ve dul bıraktı. Bana çok jestler yaptı. Bir doğum günümün sabahı, yatakta kahvaltı tepsimi bekliyorum. Birdenbire evde çalışan çocuklar tam 250 adet gülle odaya girdiler. Bu sefer 4 vazo gül odaya girdi, derken uzun saçlı, frak giyinmiş bir adam elinde bir kemanla ‘Love story’yi çalmaya başladı. Dodo tıraş olmuş, kokularını sürmüş, terütaze benim reaksiyonumu seyretmekteydi. Bendeniz yatakta eski bir gecelikle, saç-baş birbirine karışmış, üzerimde pejmürde bir sabahlıkla bu zarif sahneye hiç uymuyordum. O gün bugündür artık bayağı zarif gecelikler ve sabahlıklar giyiniyorum ama artık ne gelen var, ne de keman çalan.
Gerçek Sevgi Asmalı’ya bayıldıBu diziyi evvela, snobe ettiğimden dolayı seyretmiyordum. Bir bölümünü seyrettikten sonra kendisinde daha sonraki bölümleri de seyretmek arzusu uyandı ve bütün kasetleri baştan sona izledi. Ukala Sevgi Gönül'ü bir tarafa bırakalım, gerçek Sevgi Gönül olarak konuşalım: Ben bu diziye bayıldım.
Mercedes’teki bana laf attıBir gün trafik lambalarında durduk, yanımızda da gıcır gıcır bir Mercedes durdu. Direksiyondaki adam pencereyi indirdi ve dolu dolu bir balgamı bütün kuvvetiyle mevzii olarak tükürdü. Bu harekete dayanamayan bendeniz, bütün temizlik hislerimle ve milliyetçi duygularımla pencereyi açtım, ‘Bu yaptığınız, altınızdaki arabaya hiç yakışmıyor’ dedim. Demez olsaydım, zira adam bütün pişkinliğiyle, ‘Sen ne karışıyorsun!’ diye cevap verdi. Böyle bir adama ne yapabilirdiniz ki?''
Kadın dişiliğini hiç kaybetmemeliSon zamanlarda çevrilen bütün filmlerdeki kadınlar adeta erkekler gibi karate yapıyor ve erkeklerden daha sert dövüşüyorlar. Bu durum benim çok sinirime dokunuyor, zira dişilik mefhumunu ortadan kaldırıyor. Bir kadın ister çirkin, ister güzel, ister bilimsel, ister ev kadını; ne olursa olsun, hiçbir zaman dişiliğini kaybetmemeli, dişilik ve dolayısıyla yumuşakbaşlılık mefhumu, en önemli silahınız olmalıdır.
Olgunlaşmak için en az bir defa aşık olunBir kadın evlenmeden önce mutlaka birkaç aşk yaşamalıdır. O zaman kocasının değerini daha iyi bilir ve anlar. Bu faraziyem doğru mudur bilemem ama ailemde kocalarından başka bir erkeğin tadına bakmamış pek çok kadın var ve hayatlarından memnunlar. Ben de onlara şaşmaktayım.
Cenazeye uygunsuz kılıkla gitmeyinÖrneğin, bir cenaze merasiminde başı örtmek, bir köşede sessiz sakin durarak vefat etmiş kişiye ve cenaze sahibine saygıda kusur işlememek lazımdır. Ama gelgelelim bizim cenazelerde sigara içen, uygunsuz kılıklarla gelen ve baş örtmemeyi ‘‘modernlik’’ addeden kişilere rastlıyor ve sinir oluyorum. Sokakta Müslümanlığın bir simgesi sayılan tesettürlü kıyafetler nasıl bir simge belirtiyor ve ortama uymuyorsa, cenazelerdeki uygunsuz kıyafetler ve laubali davranışları da aynı şekilde tasvip edemiyorum.
Babam işkolik ve zor bir adamdıBabam, işkolik bir adamdı, karısının arzularını yerine getirmeye vakti olmazdı ve son derece titiz olduğundan dağınıklığa tahammülü yoktu, zor bir adamdı. Annem bütün bu zorluklara göğüs gerer, sesini çıkarmazdı. Ben olsam tahammül etmezdim, zahir, babamı çok severdi. Üstüne üstlük o devirde flört etmek mevzubahis olmadığı ve babam da teyzesinin oğlu olduğu halde sadece bir kere görüp öyle evlenmişti.
GS’liyim ama stattaki favorim FB Övünmek gibi olmasın, ben Galatasaraylıyım, ama daha okkalı küfür işitebilmek için
Fenerbahçe-Trabzon maçına gitmeyi tercih ettim. Her ne kadar Galatasaraylı isem de, localar çok şık olduğu için bundan böyle hep Fenerbahçe Stadı'na gideceğim. Taa ki
Galatasaray da kendine böyle bir saha yapıncaya kadar.
İş dünyasının Endüstri Prensesi’ydiKoç Holding'in kurucusu
Vehbi Koç'un ortanca kızı
Sevgi Gönül'ün kansere yenik düşerek önceki gece yarısı vefat etmesi, Koç Ailesi'ni ve iş dünyasını yasa boğdu. Sevgi Gönül,
‘‘Dodo’’ dediği 41 yıllık eşi
Erdoğan Gönül'ü 2 ay önce kaybetmişti. İş dünyasında
‘Endüstri Prensesi’ olarak söz edilen
Sevgi Gönül'ün cenazesi, 14 Eylül 2003 Pazar günü Teşvikiye Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra, Zincirlikuyu'daki Aile Kabristanı'nda defnedilecek.
Gönül için, cenaze töreni öncesinde pazar günü saat 11.00'de Koç Holding Nakkaştepe tesislerinde de bir tören yapılacak.
1938'de Ankara'da doğan
Gönül, Amerikan Kız Koleji mezunuydu. 1964'ten beri Koç Holding Yönetim Kurulu üyesi olan
Sevgi Gönül, 1970'den bu yana, Vehbi Koç Vakfı Yönetim Kurulu üyeliği, 1980'den beri de Vehbi Koç Vakfı Sadberk Hanım Müzesi İcra Komitesi Başkanlığı görevlerini de sürdürüyordu. Koç Üniversitesi Danışma Kurulu Üyeliği, Türk Nümismatik Derneği ve Geyre Vakfı Başkanlığı görevlerini de yürüten
Sevgi Gönül, Beşiktaş Belediyesi Encümen Üyeliği de yapmıştı. Müzeciliğe, antikaya ve tüm güzel sanatlara meraklı olan
Gönül, yaklaşık 3 yıldır Hürriyet Gazetesi'nde
‘Sevgi’nin Diviti' adlı köşesinde haftalık yazılar yazıyordu.
KÜLTÜRE BÜYÜK KATKI
Sevgi Gönül, yaşamı boyunca tarih ve sanatla ilgili çalışmalara aktif destek verdi. Sadberk Hanım Müzesi'nde pek çok sergi açtı. Afrodisias Antik Kenti'ne yeni müze kazandırmak için çok çaba gösteren
Gönül, 1987'de Geyre Vakfı'nı kurdu. Afrodisias Müzesi için sürekli destek veren
Gönül'ün bağışları 1 milyon doları aştı.