TABBY'Ä°M... SENSÄ°Z ÖLÜRÜM ALÄ°MALLAH! Tekir kedimle bir köÅŸe kapmaca oynadık, geçenlerde... Birden yok oldu, kayboluÅŸu tam bir muamma. Åžayet geçici hafıza

Güncelleme Tarihi:

TABBYİM... SENSİZ ÖLÜRÜM ALİMALLAH Tekir kedimle bir köşe kapmaca oynadık, geçenlerde... Birden yok oldu, kayboluşu tam bir muamma. Şayet geçici hafıza
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 01, 2000 00:00

TABBY'Ä°M... SENSÄ°Z ÖLÃœRÃœM ALÄ°MALLAH! Tekir kedimle bir köşe kapmaca oynadık, geçenlerde... Birden yok oldu, kayboluÅŸu tam bir muamma. Åžayet geçici hafıza kaybına uÄŸramadıysam, sokak kapısından kaçıp gitmesi -ÅŸoför tabiriyle- "mümkünsüz" idi. Tek ihtimal, sık sık pencere pervazlarında gezindiÄŸi ve komÅŸu Ticaret Lisesi'nin öğrencilerinin yüreÄŸini aÄŸzına getirdiÄŸi için, kuÅŸ avlayayım derken, pencereden uçmuÅŸ olmasıydı. Tecrübeli -ve de, halimi görüp merhabete gelen arkadaÅŸlarım, kedim tüy siklet olduÄŸu için, hayatta olabileceÄŸini söyleyip beni teselli ettiler. Günlerce...Onu, bizim reklam servisinden Alev Bey ile bulmuÅŸtuk, garaja inen yolda. Resmen el kadarcıktı... Habire miyavlıyordu... Alev Bey, akÅŸamüstü çayı için aldığı sandviçindeki salamları ona yedirirken, küçük hanımla ben de tanıştım. Galiba, annesini kaybetmiÅŸti. Sürmeli, kocaman yeÅŸil gözleri vardı. Ve o, artık duvar dibinde kalamazdı... YazıiÅŸlerinden, köpek uzmanı Sema Hanım'ın, tarafımdan gaspedilen, ayakkabı çantasına ihtimamla yerleÅŸtirildi. Onu göğsüme bastırdım ve gazetedeki bir baÅŸka can arkadaşım, genç Kader Hanım'la yola düzüldük.BeÅŸiktaÅŸ'a inerken, amirlerinden azar iÅŸitme korkusuyla, kedi miyavlamasına itiraz eden münasebetsiz bir otobüs ÅŸoförünü azarlamak zorunda kaldım. Neyse... SaÄŸ salim eve geldik. Evde, kraliçe kedim Beyza ve iki kocası, bizi karşılayınca, minik tekirin korkacağını bilmek için kâhin olmak gerekmiyordu. Hemen, çalışma odasında muhafaza altına alındı. Ve, dünyanın en ÅŸirin tekir kedisi için, bir hayat sahası oluÅŸturuldu.Ä°smi, Tabby olacaktı... Ä°ngilizce, "tekir" demek... Daha sonraları, hep "Tabby the Queen" diye sevildi. Yani, "Tekirlerin Kraliçesi"... Ama, henüz bir yaşında. Ä°lk iki gün, olaÄŸanüstü ürkekti. Pencerenin dışında, pervazda yattı. Odaya girip masanın üstündeki süt kabına ilgi göstermesi, 36 saati buldu. Üçüncü günü, artık peÅŸimden koÅŸuyordu. Dördüncü günü ise, evin kedi cemaatine dahil oldu ve kendilerini hanenin asıl sahipleri sayan kodaman kedilerin aÄŸzının payını veriverdi. Artık, hayat sahasını kendisi yaratmıştı.Tüm kediler zekidir. Sokak kedileri ise, olaÄŸanüstü beceriklidir. Tabby de maharetini ispat etmiÅŸti. Bir adet, memleket saat ayarıydı mübarek! Her sabah 06.30'da, kendi ayaklandığı için, artık benim de uyanmam (?) icap ettiÄŸine karar vererek, yatağıma gelir ve gül kokan pütürlü dilikle yüzümü yalardı.Evet, Tabby tüm cins kedileri püskürttü ve evdeki en "miniskül" kedi olduÄŸu halde, kendini kabul ettirdi. En sokulgan, en kanaatkâr, en gerçekçi, hayata en kolay intibak eden oydu. Kucağımdan hiçbir zaman inmedi. Sevgiyi nasıl talep edeceÄŸini pek iyi bildiÄŸi için -cins kedilerim manasız kaprislerle vakit kaybederken- kendisini en çok sevdiren o oldu. (Çevremde tanıdığım pek çok insanın, Tabby'den alacağı esaslı dersler olduÄŸunu hep düşünmüşümdür.)Bizim ailede -yani, baba tarafından- tekir kedi geleneÄŸi hâkim. (Ben, Ankara, Van ve Ä°ran uzmanıyım.) Tabby, bu yüzden, "Kedi dediÄŸin tekir olur!" diye kestirip atan sevgili amcamın sevgilisi olmayı da baÅŸardı. Bunca baÅŸarıdan sonra, kaybolması hiç gerekmiyordu. "Teessüf ederim" dedirtti bana. Ve, tüm mahalle esnafı teyakkuza geçti. Öyle bir kırmızı alarm ki, deÄŸme askeri operasyona rahmet okutur"... Åžimdi ben tarif veriyorum: "Sırtı tekir, göğsü pamuk gibi, burnu pembiÅŸ, patiler beyaz. Ama, minik yuvarlak tekir halkalar var. YeÅŸil gözleri sürmeli. Boynunda boncuk kolyesi var."Mahallede bir hafta boyunca, herkes dört göz olmuÅŸ, mücavir alanı tarıyor. Ben her akÅŸam, belki kapının önündedir diye yüreÄŸim küt küt çarparak eve koÅŸuyorum. Gazetede ise, gayet abus bir suratla çalıştığımı söylememe hiç gerek yok. Her üzüldüğümde olduÄŸu gibi, yemeden içmeden kesilmiÅŸim. Açlıktan nefesim kokuyor, ama içim hiçbir ÅŸey almıyor.Sonunda, keÅŸfedildi ki, Tabby, zemin kattaki doÄŸramacı atölyesinin yanındaki kapalı dükkana girmiÅŸ. Az aralık kepengin altından. Çok korktuÄŸu için de çıkamamış. Geçen gün tam iÅŸe giderken, mahalle esnafı yolumu kesti: "Kedin döndü mü?" Ben, boynu bükük, "Hayır..." dedim. "Tamam, burada! Boncuklu kolyesinden tanıdık!..."Hemen kepenge yanaÅŸtım, içeride miyavlıyor. Jet süratiyle eve çıkıp aÄŸzına kadar mama dolu bir tabak ve süt kabıyla aÅŸağı indim. Yarı aralık kepengin altından içeri sürdüm.Kedilerin güven duyması çok uzun zaman alır. Yarım saat, "Canım Tabby'im benim. Hadi bana gel..." diye yalvardım. Sesimi tanıyor. Ãœstelik, acıkmıştı. Önce, mama kabına yanaÅŸtı. Sonra, beni gördü, kokumu aldı, güvendi... Mamasından bir iki lokma aldı, sonra burnunu uzattı, bana sürtünmek istedi. Tamam, gelmek istiyordu. Ön patilerinden birini yakaladım, kucağıma geldi. Veee, tüm mahalle rahat bir nefes aldı.Ama, evdeki kodamanlar ne olacaktı? Hemen, sandık odası kısmı ayrı kompartıman haline getirildi. Kum ve mama kapları yerleÅŸtirildi. Hep miyavlıyordu. Çok korkmuÅŸ... Yarım saat okÅŸamam gerekti. Ä°ÅŸe gelmek zorunda idim. Kırk defa öpüp çıktım. Sonra, karşı komÅŸu söyledi. Tüm öğleden sonra miyavlamış. Muhtemelen, "Beni niçin bırakıp gittin?" diyordu. Ne de olsa, hayvanlar dünyasında, iÅŸ gibi bir mecburiyet yok. Ä°ÅŸe giden bir kadın ona anlamsız gelmiÅŸ olabilir. Hem de, tam bulmuÅŸken...Nitekim, eve döndüğümde, gene, kapının önünde miyavlıyordu. Kucağıma geldiÄŸi anda, her ÅŸey unutuldu. Tabaklar dolusu mama yedi. Gece de koynumda uyudu. Ertesi sabah, izin günümdü. Hain Ä°SKÄ° suyu kestiÄŸi ve de susuz hiçbir iÅŸ yapılamadığı için, meyus bir halde öğlen uykusuna yattığımda, yine koltuk altıma sığındı.Bütün bunları niçin anlattım? Herkes hata yapabilir. Kediler ve onları sevenler... Kediler dış dünyayı çok merak ederler. Ama ev kedileri, fırlayıp gittikten çok az sonra, bir hata iÅŸlediklerini anlarlar. Ama, nasıl dönülür? Bazen bir hafta alabiliyor. Ve, kedinin tekrar güvenini saÄŸlamak da ciddi bir mesai gerektirir. Tabby, bir haftalık gaybubetinde bir miktar zayıflamış olsa da, Whiskas ve tavuk ciÄŸeri imparatorluÄŸu ile Jülide'nin "Köle Isaura" emeÄŸine avdet etti.Peki, sana ne oldu, diyeceksiniz? Her gece, eve dönüşte, onu kapının önünde bulamayınca, "Kedim nerde?" diye hüngür ÅŸakır aÄŸladığım yanıma kâr kaldı. Olsun, varsın... Döndüğü ve köşe kapmacada o kazandığı için, inanamayacağınız kadar mesudum.Unutmadan... Dikkat edin okurlar... Sizin sevgili kediniz de, her an, kapıdan dışarı süzülebilir.Jülide ERGÃœDER - 1 Mayıs 2000, Pazartesi Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!