Ayten SERİN
Oluşturulma Tarihi: Kasım 03, 2007 01:57
Türkiye’nin doğal ve kültürel zenginliklerinin tanıtımı için farklı alanlarda, derinlemesine bilgi veren rehberlerin hazırlanması gerektiğini söylüyor Suzanne Swan.
İnternette de yeterince bilgi olmadığını görünce termal sular üzerine çalışmaya karar vermiş. 1,5 yıllık çabanın sonucunda kitabını tamamlamış. Swan, "İstanbul’daki Tuzla ve Yalova’daki Termal kaplıcalarına hayran kaldım" diyor. Suzanne Swan (63) Türkiye’de yaşayan Kanadalı-İngiliz bir gazeteci-seyahat yazarı. 1990’da Türkiye’ye gelen ve Kaş’ta yaşayan Swan, uzun süre İngiliz dergileri için Türkiye’den
haberler yazmış. Sonra dünyanın tanınmış yayınevlerinden Penguin Books’a bağlı DK Yayıncılık tarafından çıkarılan Türkiye gezi kitabı "Eyewitness Travel Guide - Turkey"nin baş yazarlığını yapmış. Kitap için 1,5 sene çalışan Swan, halen Today’s Zaman gazetesi için yazılar yazıyor. İngiltere merkezli Fisher’s Travel SOS Guide internet sitesine de editörlük yapıyor.
TÜRKİYE’NİN SPA’LARI TANINMIYORSwan’ın bundan önce Türkiye ile ilgili yazdığı bir başka kitap da "Türkiye’nin Peynirleri." Yazar, Türkiye ile ilgili genel turistik bilgiler içeren bir çok rehber kitap olduğunu, farklı alanlarda ayrıntıya inen kitaplara ihtiyaç olduğunu söylüyor: "SPA ve termal kaplıca turizmi, dünyada en çok konuşulan konular arasında. Herkes Türkiye’nin önemli turistik noktalarını bilir ama gelen turistlerin çok azı Türkiye’deki SPA’lar hakkında bilgiye sahip. İnternette aradığınızda, dünyanın her yerindeki SPA merkezleri hakkında ayrıntılı bilgi bulursunuz. Ama Türkiye’ninkilere güçlükle rastlarsınız."Boyut Yayın Grubu’ndan çıkan kitabın editörlüğünü Nil Yüzbaşıoğlu, Burçin Ünlü ve Ceren Ünlü, İngilizce’den Türkçe’ye tercümesini Mustafa Kın yapmış. Swan, kitabın hazırlanması, ön araştırmaların yapılması sırasında, Kaş’ta yaşayan tur rehberi Özkan Yaşar’dan da yardım almış. Swan, kitap için 1.5 yıl boyunca Bursa, Yalova Termal, Balçova, Bodrum Kempinski, İstanbul Çırağan, Les Ottoman, Ritz Otel, Tuzla Kaplıcaları, Denizli, Sarayköy, Yenicekent, Swiss Otel, Sungate Port Royal gibi farklı illerdeki birçok tesisi gezmiş.
TERMAL SU ELZEMDİRSPA, günümüzde tartışmalı hale gelen sözcüklerden biri. Sözcüğün kökeni, termal sularıyla ünlü Belçika kenti Spa. Dolayısıyla, bir merkezin SPA olarak değerlendirilebilmesi için öncelikle termal su kaynağına sahip olması gerekiyor. Swan kitabında bu tanımı esas almış. Ancak, termal kaynaklardan yoksun olduğu halde su odaklı geniş terapi olanaklarına sahip otel ve SPA merkezlerine de kitabında yer vermiş. 5 yıldızlı "resort"ler ve şehir otellerinde gittikçe yaygınlaşan deniz suyu kullanan SPA’ları, yani talasso terapi merkezlerini de ihmal etmemiş. Swan, Türkiye’de aslında 1800 kaplıca olduğunu ancak kitap için bir seçme yapmak zorunda kaldıklarını belirtiyor. Bunlardan bazıları özellikle dikkatini çekmiş: "İstanbul’da Tuzla Kaplıcaları’na, gündüz trenle gidebilirsiniz, Sağlık Bakanlığı’nın da işletmesine ortak olduğu bu kaplıcanın yeri çok güzel.
Atatürk’ün odası olduğu gibi korunmuş. Yalova Termal, kendi içinde çok güzel bir köy. Yanında da Atatürk’ün köşkü, 300 senelik çınar ağacı var, suları çok sıcak. Ankara Beypazarı, Haymana Kızılcahamam, iyileştirici etkileri açısından çok faydalı kaplıcalar." Swan, Türkiye’de Sağlık Bakanlığı’nın kaplıca tedavisini sağlık sigortası kapsamı içine almasının bulunmaz bir nimet olduğunu belirtiyor. Ancak bu hizmetten yararlanmak ne yazık ki çok zor. Çünkü Sağlık Bakanlığı, tedavi bedellerini ödemek için kılı kırk yarıyor...