Güncelleme Tarihi:
İslam burun estetiğine izin verir mi? Ya kimyasal peeling’e? Peki göğüs büyütme ameliyatlarına?.. Bıçak altına yatmak isteyen Suudi kadınları, bu ve benzer sorularla sık sık bu konuda en sok danışılan din adamlarından Şeyh Muhammed El Nuceymi’ye koşuyor. Sert bir şekilde uygulanan dini kurallar gereği baştan ayağa örtünmek zorunda kalmak, Suudi kadınların da dünyadaki hemcinsleri gibi estetik trendlerini takip etmedikleri anlamına gelmiyor. Estetik müdahalelerin sonuçları peçenin altından fazla belli olmasa da, kadınların ciddi bir rağbet gösterdiği kozmetik sektörü patlıyor.
Doktorlardan aldığı bilgiler doğrultusunda kadınlara rehberlik ettiğini anlatan El Nuceymi, üç yıl önce estetik cerrahlarla din adamlarının bir araya gelip bu konuda bir konsensüse ulaşmaya çalıştığı toplantıdan yola çıkıyor. Karar, estetik müdahalelerin çok küçük olan memelerin, kişiye üzüntü verecek kusurların ya da kaza sonucu meydana gelen zararların düzeltilmesinin helal olduğu yönündeydi. Öte yandan düzgün bir burnu, sırf bir şarkıcı ya da aktrise benzemek üzere değiştirmek haram sayılıyor.
Riyad caddeleri sıra sıra dizilmiş estetik merkezleriyle dolu. Gazetelerde bol miktarda lazer tedavisi, saç ektirme operasyonu ve liposuction (yağ emdirme) ilanları var. Cilt uzmanı Ahmet El Otaybi, 10 yıl önce estetik piyasası yok denecek kadar küçükken şimdiki 35 merkezin Suudi pazarını doyurduğunu söylüyor.
El Otaybi, yapılan bir araştırmanın kadınlarda en popüler estetik operasyonların liposuction, meme büyütme ve burun yaptırma olduğunu gösterdiğini anlatıyor. Erkeklerdeyse saç ektirme ve burun yaptırma başı çekiyor.
28 yaşında 22 operasyon
28 yaşında, bekâr bir kadın olan Sarah, peçenin estetik ihtiyacıyla ilgisi olmadığı görüşünde. “Çok sayıda özel etkinliğe katılıyoruz, ayrıca dışarı seyahat ediyoruz” diyerek ‘yapılı’ yüzlerin, saç, giysi tasarımlarının ülke içinde olmasa da özel durumlarda görünür hale geldiğini anlatıyor.
Sarah, meme operasyonu, popo kaldırtma ve dudaklarını düzelttirme dahil toplam 22 estetik operasyon geçirmiş. Şimdi de Lübnanlı şarkıcı Haifa Wehbe gibi dudaklara sahip olmak ve burun deliklerinin daha az genişlemesini sağlamak istiyor. Ancak doktoru burnunun değişikliğe ihtiyacı olmadığını söyleyerek bu operasyonu reddetmiş.
Dini yasaklar tüm kadınları bağlamadığı gibi, din adamlarının tavsiyelerini takip etmeyen estetik cerrahlar da var. Dolayısıyla dini kaygılar gütmeyen kadınlar, daha liberal doktorları seçiyor.
Küresel yükselişle birlikte talep arttı
ABD’de çoğu Harvard’da olmak üzere 14 yıl çalışan 43 yaşındaki Dr. Ayman El Şeyh, ülkedeki estetik taleplerin küresel yükselişle birlikte arttığını söylüyor.
Ülkeyi saran bu merakın pek sağlıklı olmadığını düşünen El Şeyh, dört sene önce ABD’den ülkesine döndüğünde, insanların ellerinde ünlü birilerinin fotoğraflarıyla kapısında yığıldığını, ancak kendisinin ‘her yüzün kendi özelliklerine sahip olduğuna’ inanan bir muhafazakâr olduğu kulaktan kulağa yayılınca bu taleplerin azaldığını anlatıyor.
Kendisi de İran Tebriz doğumlu olan Este Klinik’ten Plastik Cerrah Op.Dr.Yakup Avşar, yurtdışından özellikle Ortadoğu ülkelerinden estetik ameliyat olmak üzere Türkiye'ye gelen kadınların sayısının azımsanmayacak kadar çok olduğunu belirtirken, “Kadınlar, örtünseler de eşlerine güzel gözükmek istiyorlar. Dini açıdan günah olan yerlerini dışarıda sergilemedikleri için de yapılacak estetikler onları manevi olarak huzursuz etmiyor” diye konuştu.
60 kırbaç cezası
Suudi Arabistan'da kadınlar estetikte bazı konuları halletmiş görünürken cinsel konuların konuşulduğu bir televizyon programının hazırlanmasına katıldığı gerekçesiyle kadın gazeteciye 60 kırbaç cezası verilmesi çelişki yarattı.
Lübnan'dan yayın yapan LBC televizyonundan temmuz ayında yayımlanan programa katılan 4 Suudi erkek, Suudi Arabistan'daki cinsel yaşam hakkında ayrıntılı açıklamalar yapmış ve kullanılan bazı cinsel objeleri göstermişTi.
Programın hazırlanmasına yardımcı olmakla suçlanan gazeteci Rozanna El Yami'nin, bu türden bir ceza verilen ilk Suudi kadın gazeteci olduğu belirtiliyor.
El Yami'nin avukatı, müvekkilinin bir basın mahkemesinde yargılanması gerektiğini belirterek, mahkemenin davayı ele alıp ceza vermesinin, Suudi yasalarının ihlali olduğunu ileri sürdü.
Programa katılan dört erkekten birine, bu ay başlarında yapılan yargılama sonucu 5 yıl hapis ve bin kırbaç cezası, diğer 3 erkeğe de ikişer yıl hapis ve 300'er kırbaç cezası verilmişti.
Sanıklar, "cinsel konuları alenen konuşmaktan" suçlu bulunmuştu.