Suşi bağımlısı

Güncelleme Tarihi:

Suşi bağımlısı
Oluşturulma Tarihi: Eylül 02, 2009 01:00

“Nefes” adlı yeni dizisiyle izleyici karşısına çıkmaya hazırlanan Naz Elmas, hakkında merak edilenleri InStyle dergisine anlattı. Genç oyuncu, tam bir suşi bağımlısı olduğunu söyledi: “Bütün gelirimi suşiye yatırabilirim. Hatta doğum günü pastamı bile suşiden yaptırmayı düşünebilirim!”

Haberin Devamı

NAZ ELMAS FOTOĞRAFLARI        

Naz Elmas, tüm yazı yeni dizisi “Nefes”teki rolü için çalışarak geçirmiş. Alışık olduğumuz sarı saçlarını kızıl kahveye boyattığı bu rol için bol bol kitap okumuş, gözlem yapmış ve bir çellisti daha inandırıcı canlandırmak için çello dersleri almaya başlamış. “Elbetteki çellist olmak gibi bir amacım yok. Çello sanatçıları çok küçük yaşlardan itibaren eğitim alıyor, buna ömürlerini veriyorlar. Ben sadece çelloyu doğru tutmayı, hakim olmayı, onu anlamayı öğrenmeye çalışıyorum” diyor.
“Nefes aslında tasavvufi yanı olan bir isim. Adını taşıyan kızın nefesinde yer alanları temsil ediyor. Zalimlik, merhamet, iyilik...” diyerek başlıyor anlatmaya ve devam ediyor: “Her türlü konu hakkında bilgim olması için araştırmayı severim. Tasavvuf hakkında da daha önce kitaplar okumuştum. Bu sene Elif Şafak’ın ‘Aşk’ kitabının yalın dili herkes gibi beni de etkiledi. Bu kitabı okuduktan sonra, ardından da proje teklif edilince, ‘Çağırdım mı acaba?’ diye düşündüm. Çünkü hayatın her yanında tasavvuf var.”
      
AİLEM ‘İTALYA’DA MODA OKU’ DEDİ              

Ailesiyle ilgili pek çok üzüntü var yeni karakteri Nefes’in hayatında. Üzüntüsünü çellosuyla bastırmaya çalışıyor. Tahmin edeceğiniz gibi, hayatına girecek bir aşk ile hikâye apayrı bir boyuta taşınıyor. Bu hikâyeyi duyunca ister istemez akla Elmas’ın bundan birkaç yıl önce başrolünü Özcan Deniz ile paylaştığı “Haziran Gecesi” geliyor. “Evet onun kadar tutkulu bir aşk hikâyesi bu. Ama anlatılan birbirinden çok farklı konular. Zaten bana hep büyük aşk hikâyeleri denk geliyor” diyor gülerek.

Modayla ilgilenmeyi seven Elmas’ın bir şansı da bu dizide içine gireceği karakterin kendisi gibi modayı takip ediyor olması: “Ben genelde sade ve şık şeyleri seviyorum. Salaşlıktan hoşlanmıyorum. Yaşıma uygun giyinmeye çalışıyorum.”

Her kadın gibi ayakkabılara bayılıyor. Biraz fazla ayakkabı aldığını ve evdeki ayakkabı dolabının elbise dolabından daha büyük olduğunu söylüyor. İşin ilginç yanı, giydiğini kendisine yakıştırmasını bilen, çizimler yapan, elbiseler tasarlayan Elmas’a ailesinin, “İtalya’da moda okumak ister misin?” diye sormuş olmaları. “Ama ben oyunculuğu seçtim” diyen Elmas’ın hayatının bir köşesinde moda hep var olmuş.

Neredeyse beş yıldır dizilerle hayatımızda olan Naz Elmas’ın henüz bir film projesi yok. Diziler devam ederken, okulunu da bitirmiş. Şimdilerde sinema için daha çok heyecan duymaya başlamış. Gelen pek çok teklif arasından ona en uygun olanını seçmek için bağlı olduğu Gaye Sökmen Ajans harıl harıl çalışıyor. “Hayır demek de büyük bir karardır” sözleriyle bu konuda çok düşündüğünü hissettiriyor. Vee tiyatro...
Sahne lafını duyunca bile çok heyecanlanıyor: “Bugüne kadar hiç fırsatım olmadı ama bundan sonra olması için elimden geleni yapacağım.”

Bakmayın minicik göründüğüne, yemeğe içmeye çok düşkün. Formunu düzenli yemeye ve sabah kahvaltısını atlamamasına borçlu olduğunu söylüyor.
Bu arada harika bir cildi var Naz Elmas’ın. Çok sevdiğini söylediği çilleri yüzüne çocuksu bir ifade verirken gözleriyle bir anda seksi bir kadına dönüşebiliyor. “Çillerim kapanmasın diye hiç makyaj yapmak istemiyorum aslında. Dizi setleri dışında pek makyaj yapmıyorum. Cildimi temizleyip nemlendirmeye çalışıyorum. Arada bir de cilt bakımı yaptırıyorum” diyor. Son olarak, “Peki ya aşk?” diye soruyoruz. Eliyle ağzına fermuar çeker gibi yapıyor Elmas. Anlayacağınız bu konuda konuşmaya hiç niyeti yok.

Haberin Devamı

Naz Elmas hakkında bilinmeyen 5 şey

Haberin Devamı

1 Kıymetli köpeği Linda

Yakın zamanda kaybettiğim 13 yıllık köpeğimin yerini hiçbir köpeğin dolduramayacağını düşünüyorum. Bu nedenle çok istesem de yeni bir köpek alamıyorum. Ne zaman böyle bir şey düşünsem Linda geliyor gözümün önüne.

2 Suşi bağımlılığı

Bütün gelirimi suşiye yatırabilirim. Hatta doğum günü pastamı bile suşiden yaptırmayı düşünebilirim... Her zaman, her öğün suşi! Şu an bile canım çekti...

3 Favori filmi

Eski Türk filmlerini izlemeye bayılıyorum. Mesela “Ne Olacak Şimdi?” isimli komedi filmini defalarca izlememe rağmen filmdeki sahneler her aklıma geldiğinde çok gülüyorum.

4 Kitap hediyesi

Etkisinde kaldığım, beğendiğim filmleri ve kitapları tekrar tekrar izleyip tekrar tekrar okumak ayrı bir tat veriyor. Ayrıca benim için kült olan kitaplarımı başka birilerine hediye etmek de en büyük keyfim.

5 Yeşil takılar

Takıda yeşil rengin bana iyi geldiğine ve yakıştığına inanıyorum. Ablamın en son doğum günümde aldığı zümrüt kolyem şu aralar vazgeçilmezim.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!