Survivor adasında yarışsaydım kazanırdım

Güncelleme Tarihi:

Survivor adasında yarışsaydım kazanırdım
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 09, 2012 00:00

Burcu Esmersoy, digital platformda yayın yapan Unspoken Mag adlı moda dergisinin ağustos sayısına kapak oldu. Dergi için Mehmet Turgut’un objektifine poz veren ünlü sunucu, Survivor adasında yaşananları ve hakkında merak edilenleri anlattı.

Haberin Devamı

Burcu Esmersoy’u tanıyoruz. Ekrandaki Burcu’yu bir kenara bırakırsak, nasıl birisin?       

- Ekranda göründüğünden biraz daha farklıyım anladığım kadarıyla. Çünkü istisnasız bir şekilde herkes, “biz sizin çok daha farklı olduğunuzu düşünüyorduk, ekrandan çok daha farklı bir enerji yayıyorsunuz” diyorlar. Mesela bazen soğuk, mesafeli hatta kibirli bile durduğumu söyleyen insanlar oldu.

Ben de itiraf edeyim daha soğuk biri olduğunu düşünüyordum!

- Aynen işte, aynen öyle ama o benim zırhım! Çünkü bizim sektör normalde çok zor bir sektör ve tek başına bir kadın olarak ayakta durmak da çok zor. Ve ekran arkasında yaşadığım gerçek hayatta da zaten pek çok şey yaşadığım için böyle bir zırh oluşturmuşum herhalde kendi kendime. Soğuk ve mesafeli olarak, insanları kendimden uzak tutarak korunuyorum.

Doğru bir şey aslında...

- Aynen Öyle. Kendi güvenliğimi sağlamış bulunuyorum.

Garanti altına alıyorsun kendini.

- Ve çok fazla insanları içime sokup, yakınıma almadığım için de bununla ilgili herhangi bir sıkıntı yaşamıyorum.

BULUNDUĞUM YERDE OLMAYI HAK EDİYORUM

97 yılında bir güzellik yarışmasıyla başladı her şey ve o günden bugüne birçok şey değişti. Bu kariyer yolculuğunu nasıl özetlersin?

- Meşakkatli! Çok meşakkatli bir yol. Tırnaklarımla geldiğim için buraya, bulunduğum yerde olmayı hak ediyorum. O konuda mütevazı olamayacağım açıkçası. Normalde hayat düsturu olarak mütevazı olmayı her zaman kendime yakıştırmışımdır. Ama iş konusunda ve geldiğim nokta konusunda hak ederek geldiğimi düşünüyorum ve hatta hâlâ daha yolun başındayım gibi geliyor. Aslında normalde yolun sonunda olmam lazım ama hâlâ yapacağım çok şey var. Ve onun için de çok heyecanlıyım. “Geldim buraya bitti” gibi bir şey hissetmiyorum. Hep yapacak bir şey çıkıyor ve her zaman bir basamak üstü oluyor.

Yoğun bir şekilde medyanın önünde olmak nasıl bir ruh hali? Bunun olumlu ve olumsuz yanları vardır mutlaka...

- İnsan her zaman çok mutlu olmuyor. Bazen çok yorgun oluyorsunuz, bazen bir gün önce yaşadığınız bir şeye canınız sıkılmış olabiliyor. Öyle günlerde aslında çok zor oluyor onunla yüz yüze gelmek eğer magazinden bahsediyorsak. Ancak çok iyi olduğunuz, modunuzun yüksek olduğu zamanlarda hiç rahatsız etmiyor ama yalnız kalmak istediğiniz zamanlarda özellikle yüzünüze 20-30 tane kameranın flaşı tutulduğunda gözüne fener tutulmuş tavşan gibi oluyorsunuz. Bir de yanınızdaki insanlar da rahatsız olabiliyor. Bu bir bedel, bunu ödemeye hazırım ama yanımdaki insanları rahatsız ediyorsa bu, ben de rahatsız oluyorum.

AJDA PEKKAN VE HÜLYA AVŞAR ÇOK GÜÇLÜ KADINLAR

“Anne-baba bilmeden, ne işe yaradığını bilmeden babaannem tarafından büyütüldüm” demişsin. Nasıl bir çocukluk geçirdin?

- Annem ve babam çok erken yaşta ayrıldılar. Biz de ablamda birlikte babaannem ve dedemle yaşadık. Yani aslında en doğru olan şey büyük bir ihtimalle. Şimdi anneler babalar çok bilinçli, yollarını ayırsalar bile çocuklarına nasıl davranmaları gerektiğini çok iyi biliyorlar. Bunun profesyonel yardımını da alıyorlar, çocuklarına nasıl davranmaları gerektiğini araştırıyorlar. Ancak o zaman öyle değildi. O zaman herhalde çok normal bir şey olduğunu düşünüyorlardı. Kendileri için ne kadar normalse ayrılmak, çocukları için de aynı şey olduğunu düşünüyorlardı. Ama öyle değil işte... Kimse yanlış anlamasın, babaannem ve dedem annelik babalık yapmıştır, onların yokluğunu hissettirmediler hiçbir zaman bize.

Bu da güçlü bir kadın olmanı sağladı aynı zamanda...

- Aynen öyle!

Peki güçlü bir kadın nasıldır sence? Bana güçlü bir kadın portresi çizebilir misin?

- Bence güçlü kadın; karşısına çıkan engelleri mümkün olduğunca soğukkanlı bir şekilde aşmayı bilen kadındır. Ama eğer soğukkanlılıkla aşamıyorsa da bir şekilde aşmayı bilen kadındır. Belki ağlayarak, belki kanayarak, belki üzülerek, belki çıldırarak, belki gülerek ama fark etmez hangi yolla olursa olsun karşısına çıkan engeli alaşağı edip yoluna devam etmeyi bilen kadındır.

Türkiye’de sanat camiasından kimi örnek gösterebilirsin bu tarife?

- Ajda Pekkan! Hülya Avşar da çok güçlü bir kadın. Genelde sanat dünyasında olup özel hayatını gözler önünde yaşamak durumunda olan kadınlar hâlâ ayakta durabiliyorlarsa güçlü kadındır. Bence onlar güçlü kadınlar.

Son olarak Survivor Ünlüler-Gönüllüler yarışmasında Acun Ilıcalı ile birlikte sunuculuk yaptınız. Adadaki ortam nasıldı?

- Normalde çalışan ekip için bir sıkıntı yok. Çalışan ekip zaten el üstünde tutuluyor ama yarışmacılar için gerçekten çok zor! Bana iki senedir soruyorlar; seni çağırsalar gider miydin diye. Bu sene özellikle bunu düşünme fırsatına sahip oldum. Gitseydim gerçekten kazanırdım! Ama gerçekten çok zor bir ortam. Özellikle bir kadın için çok zor. Mesela Begüm’ü gözümün önüne getiriyorum. Sonrasında bunun zorluklarını çok yaşadı. Her şeyden önce yalnız başına beş erkeğin arasında kaldı bir yerde. İster istemez insan bir kadınla konuşmak ister. Sadece bir kadınla konuşabileceğin şeyler var. Bu birisini çekiştirmek de olabilir, özel hayatıyla ilgili bir şey paylaşmak da olabilir.

Haberin Devamı

ALIŞVERİŞİMİ DAHA ÇOK ÇEKİMLERDE YAPIYORUM

Tarzınla da oldukça göz önündesin. Takip ettiğin birileri var mı bu konuda?

- Türk tasarımcıların hepsini çok beğeniyorum. Normalde stüdyolarına gidip de araştıramıyorum, bakamıyorum bu sene ne yapmışlar diye ama böyle çekimlerde özellikle, tasarımcıların kıyafetlerini giydiğim zaman görüp beğeniyorum. Daha çok çekimlerde yapıyorum alışverişimi diyebilirim.

Dolabındaki en nadide parça nedir? Olmazsa olmaz dediğin veya en çok giydiğin şey nedir mesela?

- Herve Leger elbiseler , beyaz tişört ve yırtık jean en kurtarıcı şeyler diyebilirim. Bir de tabii ki Pigalle Louboutin’ler.

Haberin Devamı

SEYİRCİYE SIRTINI DÖNEN TEK SPİKER BENİMDİR

Tüm meslek hayatını düşünürsen ilginç bir anın var mı?

- Cem Yılmaz Ntv Spor’a geldiği zaman komik bir şey olmuştu. Ntv Spor ve Ntv yayınları bazen aynı zamana denk gelebiliyor ve tek bir stüdyodan yayın yapılıyordu. Cem Yılmaz da “Not Defteri” programına konuktu, onlar da o sırada canlı yayındalardı. Atıyorum program 8’de başlıyorsa benimde 8’i çeyrek geçe Ntv Spor bülteni sunmam lazımdı. Ben de onlara arkam dönük bir şekilde bülten sunuyordum. İlk haberi sundum gayet rahattım ama ben işimi sunarken sadece ona konsantre olurum. Konsantrasyonumu bozacak şekilde arkadan bana müdahale vardı! Benden bahsediliyor ve yüksek sesle konuşuluyordu. Bir noktadan sonra izleyiciye arkamı dönüp “Ne diyorsunuz, canlı yayındayım” filan dedim. Herhalde araştırsalar izleyiciye arkasını dönen tek spiker benimdir. Çok komik bir anıydı, onu hiçbir zaman unutmayacağım.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!