Röportaj: Mevlüt TEZEL
Oluşturulma Tarihi: Eylül 30, 2004 01:56
Kurtlar İmparatorluğu filminin çekimleri Nevşehir’in Uçhisar beldesindeki Uçhisar Kalesi’nde devam ediyor. Filmde başrolü oynayan ünlü Fransız aktör Jean Reno, Hürriyet’e konuştu. Reno, Sürü ve Yol filmlerinden etkilendiğini söyledi.
Kızıl Nehirler, Taş Meclisi ve Leyleklerin Uçuşu kitaplarıyla Avrupa’nın en çok okunan yazarlarından biri olan Jean Christophe Grange’ın ‘Kurtlar İmparatorluğu’ kitabından uyarlanan filmin Türkiye çekimleri başladı. Filmin başrolünde ise ‘Leon’ filmiyle hafızalara kazınan ünlü Fransız aktör Jean Reno var. Çekimler için ülkemize gelen Reno, Nevşehir’in Uçhisar beldesindeki sette Hürriyet muhabirinin sorularını yanıtladı:
Klasik bir soruyla başlayalım. Türkiye hakkında izlenimleriniz neler?
- Ülkeniz hakkında ne mi düşünüyordum! Hiçbir şey!.. Şaka şaka... Ülkenize daha yeni geldim, ama çok cana yakın insanlar olduğunuzu söyleyebilirim. Türkiye iki medeniyeti birbirine bağlayan bir köprü. Çok renkli bir ülkeye sahipsiniz. Şimdilik izlenimlerim bunlar.
Avrupa’nın Stephan King’i kabul edilen Jean Christophe Grange’ın Kurtlar İmparatorluğu’nun sinemadaki uyarlamasında ne gibi farklar olacak?
- Kurtlar İmparatorluğu, gerçekten çok iyi bir kitap, ama filmde bazı farklar ve sürprizler var. Karakterler, olay örgüsü ve finalde bazı farklar olacak.
Filmde canlandıracağınız Jean Louis Schiffer karakterinden biraz bahseder misiniz?
- Filmi fazla deşifre etmek istemiyorum. Çünkü izleyicileri sürprizler bekliyor. Schiffer gizemli, karanlık yönleri, vahşi yapısı olan bir anti-kahraman polis. İnsan olarak ondan fazla hoşlanmadığımı belirtmeliyim. Ama ben bir oyuncuyum. Beğenip beğenmeme gibi bir lüksüm olmaz. Rol ne gerekirse onu perdeye yansıtacağım.
Filmdeki kötü adamlar ülkücü Türkler mi?
- Kötü adamların bazıları Türk. Aralarında milliyetçiler de var, ama filmde iyi Türk karakterler de var. Fransız filmlerinde de kötü Fransızlar ve iyi Fransızlar var. Bu, her ülke için geçerli. Her filmde de iyi ve kötünün savaşımı olmalı.
Türk sineması hakkında neler düşünüyorsunuz, izlediğiniz Türk filmleri hangileri?
- Türk sinaması hakkında fazla bir bilgim yok. Ama izlediğim filmlere gelince Yılmaz Güney’in ‘Sürü’ ve ‘Yol’ filmlerini izledim. İnsanı derinden etkileyen sağlam filmlerdi.
KAMYON ŞOFÖRÜYDÜM
Gençliğinize büyük zorluklar yaşadınız.
- Evet, hayatla mücadele içinde geçen zor bir gençlik dönemi yaşadım. Kamyon şoförlüğü, tezgahtarlık yaptım. Zor günlerdi şimdi ise bir
film yıldızıyım.
İki kere evlendiniz ve ayrıldınız...
- Aile benim için hayattaki en önemli değerdir. Ailem ve çocuklarım benim her şeyim. Ayrılma konularına girmeyelim.
Peki yanınızdaki güzel kadın kim?
Kadınım, Sophia... Yarı Fransız, yarı İngiliz.
Evlenecek misiniz?
- Neden olmasın... Hatta şunu söyleyeyim, yakın bir tarihte evleneceğiz.
Sinemada istediğiniz yere ulaştınız mı?
- 56 yaşındayım. Kariyerim hakkında ya da geleceğim hakkında planlar yapmıyorum. Artık sinemayı bırakmak istiyorum. Yeterince param var. Artık hayatımı aileme ve kadınım Sophia’ya adamak istiyorum.