Surlarda yürüyüş
Güncelleme Tarihi:
Emre ERDOĞAN
Oluşturulma Tarihi: Kasım 19, 2004 00:31
Bu hafta Leman grubuna ait Git Dergisi’nin editörü Timur Danış’ın rehberliğinde İstanbul’un tarihi surlarında yürüyoruz. Gezimiz Gülhane-Cankurtaran-Kadırga hattında devam edip, Aksaray’da son bulacak. İstanbul’un bütün surlarını yürüyerek dolaşmış olan Timur Danış’ın, tavsiye ettiği yerlerde mola da vereceğiz. Surları takip ederken, Cankurtaran ve Kadırga’daki mahallelerin içine de giriyoruz. Bu yürüyüşe 21 Kasım Pazar günü siz de katılabilirsiniz. Etkinlik, yürüyerek yeni yerler keşfetmek isteyenlere hitap ediyor.
Gezimize Gülhane Parkı’ndan başlıyoruz. Yürüyüşle ilgili bilgiler veren Timur Danış, ‘İstanbul’daki bütün surları tempolu olarak bir günde yürümek mümkün. Ama belli parçalara bölerek gezmek daha kolay. İlk rota Sirkeci-Ahırkapı Feneri-Cankurtaran hattı. İkinci olarak da Cankurtaran-Kumkapı-Yenikapı-Samatya ve Yedikule hattı gezilebilir. Üçüncü rota, Yedikule-Topkapı-Vatan Caddesi-Haliç hattında bulunuyor. Son olarak Haliç surlarını gezebilirsiniz’ diyor.
Gülhane Parkı’nın içinden geçip sahile çıkıyoruz. Aksaray’a kadar surları elimizden geldiği kadar takip etmeye çalışacağız. Bazen sahile, bazen de içeri girerek gezimizi sürdüreceğiz.
Ahırkapı’ya doğru giderken Turgut Reis Parkı’nın yanında, surların arka tarafına geçen bir giriş var. Cankurtaran Feneri’ne kadar surların arkasından yürüyoruz. Bu bölge biraz bakımsız durumda ve tren yoluna paralel ilerlemek gerekiyor. Trenlerden korkarım diyorsanız sahil tarafından da yürüyebilirsiniz.
DEDE EFENDİ’NİN EVİNİ GEZİN
Cankurtaran’daki Armada Oteli’nin sokağında, Hamamizade İsmail Dede Efendi’nin tarihi evi karşınıza çıkıyor. 1825-1846 yılları arasında bu evde yaşayan İsmail Dede Efendi’nin evi, 1984 yılında Türkiye Tarihi Evleri Koruma Derneği tarafından restore edildi. Şu anda müze olarak hizmet veren mekan, iki kattan oluşuyor. Üst katta iki oda ve bir sofa bulunurken, alt kat salon olarak düzenlenmiş. Dönüşümlü olarak her cumartesi, Türk halk ve sanat müziği konserleri ile paneller düzenleniyor. Etkinlikler saat 14.00-17.00 arası. Giriş ücretsiz ama isterseniz bağış verebiliyorsunuz. İsmail Dede Efendi’nin evini, pazartesi-çarşamba-cuma hariç her gün ziyaret edebilirsiniz.
KÜÇÜK AYASOFYA’DA MOLA
İsmail Dede Efendi’nin evini gezdikten sonra üstgeçitten tren yolunun karşısına geçiyoruz. Bu bölgede surlardan biraz uzaklaşıp mahalle aralarına gireceğiz. Yürüyerek Küçük Ayasofya’ya geliyoruz. Küçük Ayasofya el sanatları sokağını geçtikten sonra, Küçük Ayasofya Camii’nin içinde Hoca Ahmed Yesevi Restoran ve kafe var. 10 senedir hizmet veren mekan, Ahmed Yesevi Vakfı’na ait. Ev yemekleri veriliyor. Et kavurma, süzme mercimek ve nohutlu pilav mekanın önerisi. Bahçesinde de oturabileceğiniz toplam 70 kişilik yer bulunuyor. Fiyatlar kişi başı 5-10 milyon arasında. Mola verebileceğiniz bir diğer adres Yeni Marmara Kafe. Eresin Otel’in karşında bulunan kafenin iç mekanında ağırlıklı olarak halılar ve eski semaverler göze çarpıyor. Nargile ve çay içebilirsiniz.
ŞEHİR İÇİ PATİKALARI
Kadırga’ya doğru yürüyoruz. Kadırga bölgesinde birçok tarihi ev mevcut. Bu yüzden fotoğraf da çekebilirsiniz. Kadırga Meydan’a geldiğimizde ufak bir restoranda sunulan tahinli pideyi Timur Danış tatmamızı öneriyor. Develi Seyrani adlı restorandaki tahinli pidenin fiyatı üç buçuk milyon. 26 senedir açık olan mekanda, toplam yedi masa bulunuyor. Kadırga’dan Kumkapı’ya doğru yürüyoruz. Kumkapı bölgesinde yine eski sokaklar ve evler karşımıza çıkıyor. Timur Danış, ‘Bu bölgede dolaşırken aniden farklı sokak ve evler karşınıza çıkar. Ben bu sürprizlerle dolu sokaklara, şehir içi patikaları diyorum’ diyor.
Timur Danış’ın tavsiye ettiği son mekan Boris’in Yeri adını taşıyor. 68 yıldır açık olan Boris’in Yeri’nden, kahvaltılık ürünler alabilirsiniz. Mekan kaymak ve tereyağı ile ünlü. Eğer yolunuz sabah düşerse, kahvaltı da veriliyor.
Şarapnel alt geçidini geçtikten sonra yine surlarla buluşuyoruz. Gezimizin Yenikapı ayağına geldik. Yavaş yavaş sona doğru yaklaşırken eski evler yine bize eşlik ediyor. Yolun karşısına geçip, yürüyüşümüzü Aksaray’da bitiyoruz. Timur Danış’la surları gezmek isterseniz 0535 223 49 66 numaralı telefondan uluşabilirsiniz.
TELEFON NUMARALARI
İsmail Dede Efendi’nin Evi Tel: 0212-233 87 37.
Ahmed Yesevi Restoran Tel: 0212-638 50 96.
Yeni Marmara Kafe Tel: 0212-516 90 13.
Develi Seyrani Restoran Tel: 0212-518 19 61.
Boris’in Yeri Tel: 0212 517 22 56.
BUNLARI UNUTMAYALIM
Gezinin ufak bir bölümünde surların arka tarafına geçiyoruz. Burada tren hattına belli bir mesafeden yürüdüğümüz için, trenden korkanlar sahili tercih etsin.
gezi profesyonel bir gezi değil. Daha çok amatör ruhla yapıldığı için surlar hakkında tarihi bilgi almaktan daha çok, yürüme amacıyla yapılıyor. Ayrıca bu bölgeyi ilk defa gezecekseniz, bölgeyi bilen biriyle dolaşmakta fayda var.
Katılım fiyatı derginin düzenleyeceği etkinliklerde kullanılmak üzere sembolik olarak beş milyon.
Surları gezmeden önce bilgi edinmek istiyorsanız, Gezi Türkiye Tatil Rehberi’nden (Ekin Yazım Grubu) Surlar Bölgesi adlı kısmı okuyabilirsiniz.
Git yeniden geldi
Git dergisi, iki yıl aradan sonra bu ay yeniden okuyucularıyla buluştu. Altı sene aralıksız 77 sayı çıkan dergi artık iki ayda bir yayınlanacak. Fiyatı iki milyon lira. Editörü Timur Danış, birbuçuk sene önce ABD’nin Irak müdahalesini protesto etmek amacıyla otoyolda 18 aylık oğlu Yunus’la yolculuğa çıkmıştı. Derginin bu sayısının kapak konusu Timur ve oğlu Yunus’un otostop seyahatleri. Başlık ise bir hayli ilginç: ‘Bu çocuğun annesi yok mu?’. İstanbul-Bandırma-Selçuk-Konya-Afyon-İzmir hattında geçen 13 günlük yolculukta, birçok ilginç konuşma da geçmiş. ‘Bu çocuğun annesi yok mu’ ve ‘Karınla ayrı mısın?’ gibi birçok soruyla karşılaştını belirten Danış, ‘İnsanlar Yunus’la beni tek görünce hemen tepki veriyorlar. Özellikle birbuçuk seneki yürüyüşte birçok kişi bilmeden bizi eleştirdi. Halbuki annesinin verdiği 8 sayfalık bir talimat listesi ile yola çıktık’ diyor. Timur Danış ve oğlu Yunus’un seyahatleri dışında; Ballıkayalar’daki Şahmerdan rotası hakkında yazı, Doğan Palut’la dağcılık üzerine söyleşi, Aziz Alparslan ve Yıldırm Ağgez’in Anadolu tur notları dergi sayfalarında bulabileceğiniz başlıklar. Git, 95 sayfa ve ufak boyda basıldı.
Gülhane Parkı’nın içinden geçip sahile çıkıyoruz. Aksaray’a kadar surları elimizden geldiği kadar takip etmeye çalışacağız. Bazen sahile, bazen de içeri girerek gezimizi sürdüreceğiz.
Ahırkapı’ya doğru giderken Turgut Reis Parkı’nın yanında, surların arka tarafına geçen bir giriş var. Cankurtaran Feneri’ne kadar surların arkasından yürüyoruz. Bu bölge biraz bakımsız durumda ve tren yoluna paralel ilerlemek gerekiyor. Trenlerden korkarım diyorsanız sahil tarafından da yürüyebilirsiniz.
DEDE EFENDİ’NİN EVİNİ GEZİN
Cankurtaran’daki Armada Oteli’nin sokağında, Hamamizade İsmail Dede Efendi’nin tarihi evi karşınıza çıkıyor. 1825-1846 yılları arasında bu evde yaşayan İsmail Dede Efendi’nin evi, 1984 yılında Türkiye Tarihi Evleri Koruma Derneği tarafından restore edildi. Şu anda müze olarak hizmet veren mekan, iki kattan oluşuyor. Üst katta iki oda ve bir sofa bulunurken, alt kat salon olarak düzenlenmiş. Dönüşümlü olarak her cumartesi, Türk halk ve sanat müziği konserleri ile paneller düzenleniyor. Etkinlikler saat 14.00-17.00 arası. Giriş ücretsiz ama isterseniz bağış verebiliyorsunuz. İsmail Dede Efendi’nin evini, pazartesi-çarşamba-cuma hariç her gün ziyaret edebilirsiniz.
KÜÇÜK AYASOFYA’DA MOLA
İsmail Dede Efendi’nin evini gezdikten sonra üstgeçitten tren yolunun karşısına geçiyoruz. Bu bölgede surlardan biraz uzaklaşıp mahalle aralarına gireceğiz. Yürüyerek Küçük Ayasofya’ya geliyoruz. Küçük Ayasofya el sanatları sokağını geçtikten sonra, Küçük Ayasofya Camii’nin içinde Hoca Ahmed Yesevi Restoran ve kafe var. 10 senedir hizmet veren mekan, Ahmed Yesevi Vakfı’na ait. Ev yemekleri veriliyor. Et kavurma, süzme mercimek ve nohutlu pilav mekanın önerisi. Bahçesinde de oturabileceğiniz toplam 70 kişilik yer bulunuyor. Fiyatlar kişi başı 5-10 milyon arasında. Mola verebileceğiniz bir diğer adres Yeni Marmara Kafe. Eresin Otel’in karşında bulunan kafenin iç mekanında ağırlıklı olarak halılar ve eski semaverler göze çarpıyor. Nargile ve çay içebilirsiniz.
ŞEHİR İÇİ PATİKALARI
Kadırga’ya doğru yürüyoruz. Kadırga bölgesinde birçok tarihi ev mevcut. Bu yüzden fotoğraf da çekebilirsiniz. Kadırga Meydan’a geldiğimizde ufak bir restoranda sunulan tahinli pideyi Timur Danış tatmamızı öneriyor. Develi Seyrani adlı restorandaki tahinli pidenin fiyatı üç buçuk milyon. 26 senedir açık olan mekanda, toplam yedi masa bulunuyor. Kadırga’dan Kumkapı’ya doğru yürüyoruz. Kumkapı bölgesinde yine eski sokaklar ve evler karşımıza çıkıyor. Timur Danış, ‘Bu bölgede dolaşırken aniden farklı sokak ve evler karşınıza çıkar. Ben bu sürprizlerle dolu sokaklara, şehir içi patikaları diyorum’ diyor.
Timur Danış’ın tavsiye ettiği son mekan Boris’in Yeri adını taşıyor. 68 yıldır açık olan Boris’in Yeri’nden, kahvaltılık ürünler alabilirsiniz. Mekan kaymak ve tereyağı ile ünlü. Eğer yolunuz sabah düşerse, kahvaltı da veriliyor.
Şarapnel alt geçidini geçtikten sonra yine surlarla buluşuyoruz. Gezimizin Yenikapı ayağına geldik. Yavaş yavaş sona doğru yaklaşırken eski evler yine bize eşlik ediyor. Yolun karşısına geçip, yürüyüşümüzü Aksaray’da bitiyoruz. Timur Danış’la surları gezmek isterseniz 0535 223 49 66 numaralı telefondan uluşabilirsiniz.
TELEFON NUMARALARI
İsmail Dede Efendi’nin Evi Tel: 0212-233 87 37.
Ahmed Yesevi Restoran Tel: 0212-638 50 96.
Yeni Marmara Kafe Tel: 0212-516 90 13.
Develi Seyrani Restoran Tel: 0212-518 19 61.
Boris’in Yeri Tel: 0212 517 22 56.
BUNLARI UNUTMAYALIM
Gezinin ufak bir bölümünde surların arka tarafına geçiyoruz. Burada tren hattına belli bir mesafeden yürüdüğümüz için, trenden korkanlar sahili tercih etsin.
gezi profesyonel bir gezi değil. Daha çok amatör ruhla yapıldığı için surlar hakkında tarihi bilgi almaktan daha çok, yürüme amacıyla yapılıyor. Ayrıca bu bölgeyi ilk defa gezecekseniz, bölgeyi bilen biriyle dolaşmakta fayda var.
Katılım fiyatı derginin düzenleyeceği etkinliklerde kullanılmak üzere sembolik olarak beş milyon.
Surları gezmeden önce bilgi edinmek istiyorsanız, Gezi Türkiye Tatil Rehberi’nden (Ekin Yazım Grubu) Surlar Bölgesi adlı kısmı okuyabilirsiniz.
Git yeniden geldi
Git dergisi, iki yıl aradan sonra bu ay yeniden okuyucularıyla buluştu. Altı sene aralıksız 77 sayı çıkan dergi artık iki ayda bir yayınlanacak. Fiyatı iki milyon lira. Editörü Timur Danış, birbuçuk sene önce ABD’nin Irak müdahalesini protesto etmek amacıyla otoyolda 18 aylık oğlu Yunus’la yolculuğa çıkmıştı. Derginin bu sayısının kapak konusu Timur ve oğlu Yunus’un otostop seyahatleri. Başlık ise bir hayli ilginç: ‘Bu çocuğun annesi yok mu?’. İstanbul-Bandırma-Selçuk-Konya-Afyon-İzmir hattında geçen 13 günlük yolculukta, birçok ilginç konuşma da geçmiş. ‘Bu çocuğun annesi yok mu’ ve ‘Karınla ayrı mısın?’ gibi birçok soruyla karşılaştını belirten Danış, ‘İnsanlar Yunus’la beni tek görünce hemen tepki veriyorlar. Özellikle birbuçuk seneki yürüyüşte birçok kişi bilmeden bizi eleştirdi. Halbuki annesinin verdiği 8 sayfalık bir talimat listesi ile yola çıktık’ diyor. Timur Danış ve oğlu Yunus’un seyahatleri dışında; Ballıkayalar’daki Şahmerdan rotası hakkında yazı, Doğan Palut’la dağcılık üzerine söyleşi, Aziz Alparslan ve Yıldırm Ağgez’in Anadolu tur notları dergi sayfalarında bulabileceğiniz başlıklar. Git, 95 sayfa ve ufak boyda basıldı.