Güncelleme Tarihi:
“Kınalı Kar”, “Aynalı Tahir”, “Yalan Dünya”, “Senin Uğruna” dizilerinde oynayan Didem Uğurlu şu sıralar Cine5’te yayınlanan “Yakın Takip” adlı magazin programını sunuyor. Uğurlu, dizilerde hep kötü karakteri oynamaktan sıkıldığını söyledi.
Artık kötü kadın olmak istemiyorum
Şu sıralar Cine5’te yayınlanan “Yakın Takip” adlı magazin programını sunan genç oyuncu Didem Uğurlu, dizilerde hep kötü karakteri oynamaktan sıkıldığını söyledi: “Kötü karakterleri canlandırmamın birçok avantajı var. Ama başka karakterleri nasıl canlandırırım, bunun merakını ve açlığını duyuyorum.”
“Yakın Takip” adlı magazin programında sunuculuk yapıyorsunuz. Biraz programınızdan bahsedebilir misiniz?
- Atılgan Poyrozoğlu ve Atılay Yılmaz ile birlikte çalışıyorum. Kendileri haberci kökenli oldukları için farklı bir magazin programı yapmak istediler. Bizim programımız aileye hitap ediyor, aileler çocuklarıyla birlikte izliyorlar. Çünkü “Yakın Takip”te ‘Aman ona biri çamur atmış, aman burada yakalanmış’ tarzı bir haber anlayışı yok. Biz insanları rahatlatan ve merak ettiklerini öğrenecekleri bir program yapıyoruz.
Programımızı aileler çocukları ile izleyebilir dediniz. Bunu biraz daha açar mısınız?
- İçki ve sigara ortamlarını çekmiyoruz. “Yakın Takip” hafta sonu gündüz izlenilen magazin programı standardında.
“Yakın Takip” canlı yayınlanıyor. Canlı yayında sunum yapmak zor mu?
Olmaz mı? Bir kere heyecanınızı kontrol etmeniz gerekiyor. ıkincisi çok hızlı konuşuyorum normalde ama canlı yayında daha yavaş konuşmaya dikkat ediyorum. Aslında ekran tecrübem var. 10 yıldır oyunculuk yapıyorum ama magazinin farklı bir disiplin anlayışı var. .
10 yıldır bu camianın içerisindesiniz, artık her şeyi yaptım diyebiliyor musunuz?
- Dokuz tane dizi çalışmam oldu, bakarsanız her sene bir dizi çevirdim. Ama hâlâ kendi adıma yapmam gereken daha çok şey var. Hiç sinema projesinde yer almadım. ıyi bir filmde rol almak hayallerimin arasında.
Bazı oyuncuların kendilerine gelen projelerde senaryoya ve oyuncu seçimine müdahale ettikleri konuşuluyor. Siz böyle bir durum yaşadınız mı?
- Oyuncuların öyle bir hakkı olduğunu düşünmüyorum. Yapımcılar ve yönetmenler bunların kararını veriyorlar. Bana teklif edilen projelere müdahale etmem söz konusu olmadı.
CÜRETKÂRLIĞIMI GÖSTERİRİM
Sizi ekranda hep kötü karakterler canlandırırken gördük, bu durumun oyunculuğunuzu körelteceğini düşünüyor musunuz?
- Düşünmüyorum. Kötü karakterler içinde birçok duyguyu barındırıyor. Bu nedenle canlandırdığım karakterler çok dişi ve besleyiciydi. Evin iyi kızı yerine kötüyü oynadığım için çok şanslıyım.
Kötü karakterleri canlandırmak size ne kattı?
- Ben Sarıyer Halk Eğitim Merkezi Çocuk Tiyatrosu’nda ve 2002’de Ekol Drama’da Ayla Algan ve Emre Kınay’dan oyunculuk eğitimi aldım. Onunu için alaylıyım. Bana sürekli aynı tarz da rollerin gelmesi bence oyunculuğa bir şeyler katabilmiş olmamın kanıtıdır. Yani sürekli kötü karakterlerin canlandırmamın bana birçok avantajı olduğunu söyleyebilirim. Tek dezavantajı ise hep bu tarz rollerde oynadığım için başka karakterleri nasıl canlandırırımın merakı ve açlığı var.
Oyunculukta kurallarınız var mı?
- Bu işi ne kadar çok seviyor olsam da öpüşme ve sevişme sahnelerinde tabularım var. Önce projenin ne kadar gerçekçi olduğuna inanmam lazım. Çünkü çok fazla iş yapılıyor. Bazıları benim içime sinecek işler değil. Böyle bir işte de tabuları yıkmak istemem. Çok inandığım bir proje olursa cüretkârlığımı gösteririm. Bu benim işimin bir parçası. Gözü kapalı bazı şeylere giriliyor ama pişman da olmamak lazım.
Kadınlar daha hızlı
Oyunculuk dünyasında kadınlar birbirini kıskanıyor mu?
- Bir ankete göre bir mekâna girildiğinde kadınlar erkeklerden çok birbirlerine bakıyorlarmış. Sette bir araya geleceğin oyuncularla mutlaka şöyle bir ön süzme oluyor. Ben değilimdir ama hırslı kadınlar gördüm.
Genç nesilden beğendiğiniz oyuncular var mı?
- Evet, Burçin Terzioğlu, Nehir Erdoğan, Dolunay Soysert, Nurgül Yeşilçay ve Özgü Namal.