Sünnetle ilgili bilinmesi gerekenler

Güncelleme Tarihi:

Sünnetle ilgili bilinmesi gerekenler
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 08, 2009 11:32

Sünnet hazırlıklarının yoğunlaştığı yaz mevsimi öncesinde, ailelerin, çocuğun sağlık koşullarının sünnete izin verip vermediği, yapılacak işlemin cerrahi prensipler doğrultusunda gerekli sterilizasyonun sağlanıp sağlanmadığı, çocuğun psikolojik olarak hazırlanması konularına dikkat etmesi gerektiği bildirildi.

Haberin Devamı

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Adil Esen, bilimsel data olmamasına karşın sünnet yapılmayan toplumlarda penis kanseri riskinin daha da arttığının gözlendiğini, toplumsal kültür de göz önüne alındığında, sünnetin gerekli olduğunun görüldüğünü aktardı.

Sünnetin cerrahi bir işlem olduğunun unutulmaması gerektiğini, küçük bir cerrahi işlemde dahi belirli kurallara net şekilde uyulması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Esen, özellikle kurallara uygun yapılmayan sünnetlerde enfeksiyon ihtimalinin çok ciddi ve en sık yaşanan problem olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Esen, sünnet olacak çocuklarda belli tıbbi değerlendirmelerin yapılması gerektiğini belirterek, “Mesela bir kanama bozukluğu olan, hemofili hastası olan bir çocuğa sünnet yapıldığı zaman ciddi, hatta hayatı tehdit edebilecek sonuçlar dahi olabilir. Bu nedenle sünnet öncesi mutlaka çocuğun işleme uygun olup olmadığının değerlendirilmesi gerekir” dedi.

Prof. Dr. Esen, Türkiye'deki uygulamalara bakıldığında bu değerlendirmelerin yaygın olarak yapılıp yapılmadığına ilişkin bir soruya “Kendi uygulamalarımızdan yola çıkarak söyleyebilirim, tıbbi merkezlerde yapılan sünnetlerde doktorların bunu sorduğunu biliyorum. Çünkü bu olay en büyük korkulardan bir tanesidir. O zaman bu tip çocuklarda sünnet yapılmak zorunda kalınsa bile özel önlemler almak gerekiyor ki çocuğun hayatını tehdit eden unsurlar oluşmasın” karşılığını verdi.

Toplu sünnetlerde dikkat edilmesi gerekenler konusundaki soru üzerine de Prof. Dr. Esen, şunları söyledi:

“Her ne kadar toplu sünnetlerde oluşan enfeksiyonlara ilişkin bilimsel data bulunmasa da tıbbi olarak bu uygulamanın çok doğru olduğu kanısında değilim. Burada öncelikle cerrahi prensiplere dikkat edilmesi gerekiyor. Yani her cerrahi malzemenin bir çocuğa uygulandıktan sonra asepsi-antisepsi, bir başka deyişle gerekli temizlik sterilizasyon koşullarının sağlanması lazım. Ama toplu sünnetlerde bunun sağlanma olasılığı tekli sünnetlere göre daha az.”

Prof. Dr. Esen, sünnet için en uygun yaşların sorulması üzerine, tıbbi zorunluluk olduğu durumlarda her zaman sünnet yapılabileceğini, bu hallerin dışındaysa, çocuğun psikolojik gelişiminde fallik (3-6 yaş) dönemin geçilmesi gerektiğini belirterek, “5-6 yaşın geçildiği, yani ilkokulun başlangıcındaki dönem sünnet için daha uygun diyebiliriz” diye konuştu.

Prof. Dr. Esen, sünnette genellikle lokal anestezinin uygulandığını, ancak çocuğun anksiyetesine ve stresine göre düşük düzeyli birtakım sakinleştirici verilebileceğini, böylece psikolojik travmaların daha az yaşanmasının sağlanabileceğini aktardı.
Yeni doğan sünneti konusunda farklı görüşlerin bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Esen, yeni doğan döneminde yapılan sünnetlere ilişkin yapılan çalışmalara bakıldığında, sünnetli olmayan çocuklarda idrar yolu enfeksiyonlarının daha yüksek olduğunun gözlendiğini söyledi.

“ÇOCUK ALDATILMAMALI”

İşlem ve gerekçelerinin çocuğa anlayabileceği şekilde anlatılarak, çocuğun mutlaka ameliyata hazırlanması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Esen, sadece fazla derinin alınacağını, bu işlemden hiçbir zarar görmeyeceğinin çocuğa açıklanmasının önemine işaret etti.

Aldatılarak, zorla tutularak ve ne olacağı izah edilmeden sünnet edilen çocuklarda psikolojik sorunların ortaya çıkabileceği uyarısında bulunan Prof. Dr. Esen, sünnetin hastane koşullarında, temizlik kurallarına uygun olarak, işin ehli kişiler tarafından yapılmasının, sağlık açısından olduğu kadar, çocuğun kaygılarının azalması açısından da önemli olduğunu sözlerine ekledi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!