Sükûnet adamı motora binmez deniyor, komik

Güncelleme Tarihi:

Sükûnet adamı motora binmez deniyor, komik
Oluşturulma Tarihi: Eylül 13, 2009 00:00

Geçtiğimiz haftalarda, Mevlana’nın 800. doğum yıldönümüne özel “Huzurda Ney Taksimi” adlı bir albüm hazırlayan Konyalı Neyzenbaşı Sadreddin Özçimi (54), aynı zamanda tam bir motosiklet tutkunu. Beş senedir evden işe, trafiğe takılmadan motoruyla yetişiyor. Havanın güzel olduğu hafta sonları motor tutkunu diğer arkadaşlarıyla seyahatler düzenliyor. Hız yapmaya bayılıyor. Bunun yanında uzun süredir ebru sanatıyla ilgileniyor. Yüzlerce öğrenciye ders veriyor.

Sadreddin Özçimi, her ay bir gün ders vermek için Konya’ya gidiyor. Özellikle yaz aylarında seyahatlerini motoruyla yapıyor. Sanatçının motorla tanışıklığı aslında yeni değil. Çünkü o her yaştan insanın motor ya da bisiklet kullandığı Konya doğumlu. Babasının motosikletine ortaokul yıllarında binmeye başlamış. Üniversiteye gidene kadar fırsat buldukça motosikletle dolaşmış. Sonrasında İstanbul’a taşınıp, evlenmiş, motorla arasına mesafe girmiş. Fakat Özçimi, 5 sene önce bir arkadaş teşvikiyle yeniden motorla barışmış: “Ebru dersleri verdiğim bir öğrencim derslere motosikletiyle gelmeye başladı. Ona eski motorcu olduğumu söylediğimde inanamadı. Birkaç kere motoruyla tur atmamı istedi. Bir gün kapı çaldı. Motorunu bana hediye etmeye gelmişti.” Şimdilerde Özçimi her gün işe BMW marka kırmızı motosikletiyle gidip geliyor. Özel motorcu kıyafetlerini üstüne geçirip yola çıkıyor. İşyerine varınca odasında duran takım elbiselerini giyiyor.

GİT - GEL KONYA 9 SAAT

Onu motorun üstünde akrobasi hareketleri yaparken göremezsiniz fakat en büyük tutkusu hız yapmak. Kova burcu ve özgürlükçü olduğunu söylüyor: “Bu hobi için asi bir ruh gerekmiyor. Fakat arabada da motorda da hızı çok seviyorum.” En fazla kaç yaptınız, diye soruyoruz: “İbre en son kaçı gösteriyorsa o kadar. Şimdi BMW motosikletim en fazla 230 falan yapıyor. Şöyle diyeyim Konya’ya 4.5 saatte gidiyorum. Hep 200’ün üzerinde gittiğim için etrafımda araç kullananları görmüyorum bile.”

Hem asfalt hem dağ motoru olan aracıyla şimdiye kadar Karadeniz’den Ürgüp’e kadar pek çok yeri gezmiş. “Neyzenbaşı nasıl motor kullanır?” diyenlere de esas o şaşırıyor: “Beni motorla gördüklerinde şaşıranlar çok fazla. Bazıları senin bu haline akıl sır erdiremiyoruz diyorlar. Oysa klasik müzikle uğraşan insanlar dünyadan kopuk yaşamazlar. Biz sosyal hayatın içinde yaşıyoruz ki müziğimizi kabul ettirelim. Sükûnet adamı motora binmez deniyor. Sonuçta insan etrafına zarar vermeyecek şekilde hür olabilmeli.”

Sadreddin Özçimi Mevlânâ’nın 800. doğum yıldönümü şerefine de geçtiğimiz haftalarda Lila Müzik’ten kendisine gelen teklifle bir albüm hazırladı. Albümün Konya’daki Mevlana Müzesi’nde kaydedilmesine karar verildi. Ve “Huzurda Ney Taksimi” adlı albümü piyasaya çıktı. Eserlerin canlı kaydedilmesi ve dışarının gürültüsünün kayda girmemesi için sadece gece saatlerinde kayıt yapıldı. 50 dakika ve üç bölümden oluşan çalışma doğaçlama olarak Mevlevi ayinlerinden bazı bölümler parçalara eklenerek hazırlandı.

Albüme klip çekmeyi düşünmeyen Özçimi “Bugün nasıl müziklere klip yapıldığı ortada. Bence yakışık almaz” diyor. Günümüzde eski tekke üslubuyla ney üfleyen nadir isimlerden olan Özçimi, neye son 10 yılda gençlerin gösterdiği ilgiden oldukça memnun. Fakat özellikle son birkaç yıldır neyin pop müzikte kullanmasından rahatsız oluyor: “Motora bindiğime bakmayın. Ben sanatımda bağnaz bir adamım. Son 50 yıldır ney Mevlevi musikisi dışında kullanılmamış. Bugüne kadar anlamını korumuş. Gençlere neyin aslını ve tarihçesini öğretmeliyiz.”

İLAHİYAT FAKÜLTESİNDE MASTER YAPTI

Tıpkı motor merakı gibi Sadreddin Özçimi’nin müziğe merakında da babasının etkisi büyük. Ney ile onu babası tanıştırdı. İstanbul’da açılan Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı’nın ilk öğrencilerinden biriydi. Öğrenciliği sırasında Dr. Nevzad Atlığ tarafından kurulan İstanbul Devlet Klasik Türk Müziği Korosu’na neyzen olarak katıldı. Türkiye’nin en büyük neyzenlerinden Niyazi Sayın’dan dersler aldı. Konservatuvardan mezun olduktan sonra Konya’ya döndü. Bu sırada şans yüzüne güldü. 1980’de Konya Belediye Başkanı Mehmet Keçeciler’in isteğiyle Konya Belediyesi bünyesinde bir Türk müziği korosu kurdu ve burada gençlere musiki dersleri verdi. Ardından 1984’te Selçuk Üniversitesi’nde müzik okutmanı oldu ve Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Bölümü’nün kuruluş çalışmalarında bulundu. 1986’da İstanbul’a dönerek Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dini Musiki Kürsüsü’nde master programına katıldı.

Bu sırada Konya’da düzenlenen Mevlânâ İhtifalleri’nde hemen her yıl neyzen olarak yer aldı. Ardından neyzenler için en yüksek derece olan neyzenbaşılık makamına getirildi. Sadreddin Özçimi, yurtiçinde ve yurtdışında çok sayıda etkinlikte görev aldı. “Trance-1” isimli albümü pek çok ülkede yayımlandı. Halen iki yıl önce kurmuş olduğu Kültür Bakanlığı’na bağlı İstanbul Devlet Türk Müziği Topluluğu’nda neyzen olan Sadreddin Özçimi, Konya’da neyzenbaşılık görevine devam ediyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!