Sualtı teröristleri

Balast suyuyla geldi
TARAKLI MEDÜZ (MNEMIOPSIS LEIDYI)
Deniz taşımacılığı sırasında gemiye alınan balast suyu, varılan limanda içindeki canlılarla birlikte boşaltılıyor. Taraklı medüz, 1989’da balast suyuyla Kanada’dan Karadeniz’e geldi. Hamsi, izmarit, palamutların yumurtalarıyla beslenmeye başladı. Büyük tahribata neden oldu. 1990’ların sonunda, başka bir organizma onu yemeğe başlayınca azaldı.

Süveyş kanalından geçtiler
BALON BALIĞI (LAGOCEPHALUS SCELERATUS)
1869’da Sultan Abdülhamid Süveyş Kanalı’nı açtırınca Kızıldeniz ve Hint Okyanusu kökenli canlılar, Akdeniz’den Ege, Marmara ve Karadeniz’e geçmekle kalmadı; Akdeniz’in batısına; İtalya, Fransa, İspanya, Tunus, Cezayir’e de ulaştı. O göçmenlerden biri de biri de zehirli balon balığıydı.

Akvaryum kaçkınları
PİRANHA
İnsanların alıp bir süre besledikten sonra doğaya bıraktığı tropikal deniz canlıları da girdiği sulardaki ekosistem için büyük tehlike yaratıyor. Geçtiğimiz günlerde Meriç Nehri’nde ya da 2006-2007’de Sapanca Gölü’nde bulunan piranhalar gibi. Bu hayvanların bir bölümü Eminönü’ndeki pet shop’lardan alınıyor. Bir süre sonra göle ya da nehre bırakılıyor.

NASRALLAH BALIĞI (NASRALLAH FISH)
Çok tehlikeli bir balık türü. Mısır ve İsrail’de Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’a atfen bu isimle anılıyor. Görüntüsü şirin ancak çok zehirli ve obur.
KATİL YOSUN (CAULERPA TAXIFOLIA)
1980’lerde Monaco’daki akvaryumdan soğutma suyuyla denize kaçtı. Bütün Doğu Akdeniz’e yayılıp yerli endemik deniz çayırlarını yok etti.
GÖÇMEN DENİZANASI (Rhopolema nomadica) Tatilcileri, turizmi, balıkçılığı ve biyo çeşitliliği olumsuz etkiliyor. Son beş yılda yaraladığı 800’ü aşkın kişi hastanelere başvurdu.

40 ÇEŞİT YABANCI BALIĞIMIZ VAR

Türkiye içsularındaki balıklar, 1950’lerden bu yana aşılanıyor. İçsulardaki 240 civarında balığın 40’ı yabancı tür. İçsulardaki türler sadece aşılamayla değil; yetiştirici tesislerinden kaçarak da çoğalıyor. Yeni balıklar, yerli türlerin yaşama alanına ortak oluyor, besin rekabetine giriyor. Getirdiği yeni hastalıklarla da yerli türleri yok ediyor. Aynı ülkenin su kaynakları arasında balık türlerinin aşılanması da yanlış. Türkiye’nin ikinci büyük tatlısu gölü olan Eğirdir’e, balıkçılık gelişsin diye 1955’te Avrupa kökenli Sander lucioperca (Sudak balığı) atıldı. 1980’lerde sudak yüzünden göldeki yerli balık türlerinin çoğu yok oldu. Yeterli av bulamayan sudaklardaysa kanibalizm (birbirini yeme) oranı yüzde 96’ya çıktı. Balıkçılık bitti.

İŞGALCİYİ TANIYIN

-Yerli: Atherina boyeri (Gümüş balığı), Cyprinus carpio (Sazan)
-Doğu Asya: Carassius auratus (Havuz balığı)
-Güney Asya: Hypopthalmichthys molitrix (Gümüş sazanı)
-Uzakdoğu: Pseudorasbora parva (Çizgili sazan)
-Avrupa: Sander lucioperca (Sudak balığı), Tinca tinca (Kadife balığı)
-Doğu Avrupa: Carassius carassius-Carassius gibelio (Havuz balığı)
-Güney Asya: Ctenopharyngodon idella (Ot sazanı)
-Avrupa: Esox lucius (Turna balığı)
-Güney Avrupa : Knipowitschia caucasica (Kaya balığı)
-Güney Amerika: Gambusia affinis (Sivrisinek balığı)
-Kuzey Amerika: Gambusia holbroki (Sivrisinek balığı), Lepomis gibbosus, Oncorynchus mykiss (Gökkuşağı alabalığı),
-Afrika: Oreochromis aureus (Mavi tilapya), Oreochromis mossambicus (Tilapya), Oreochromis, niloticus (Nil tilapyası) , Tilapia rendalli (Tilapya), Tilapia zilli (Tilapya)