Sualtı cennetinin renkli melekleri

Güncelleme Tarihi:

Sualtı cennetinin renkli melekleri
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 01, 1998 00:00

Haberin Devamı

Bedenindeki gümüş renkli çizgiler, bir dantel gibi açılıp kapanan geniş yüzgeçleriyle, Melek Balığı adının hakkını fazlasıyla verir. Meleklerin boyları 11 santime kadar ulaşır. Çapraz çiftleştirme sayesinde, siyahından yarım siyahına, damalısına, serpmelisine kadar pek çok türü olan Melekleri, akvaryumda izlemek kadar, üretmenin de büyük keyif vereceğini hatırlatmakta fayda var.

Melekler yumurta biriktiren balıklardır. Öyle bir kerede binlerce yumurta yapmazlar. 18 aylıkken erişkin olan Meleklerin kızıştığını, dişi ve erkeğin birbirine kur yapmasından kolayca anlayabilirsiniz.

HASSAS YARATIKLAR

Meleklerin üretimi için ayrı bir akvaryum gerekir. Mümkünse, yavruyken alacağınız melekleri akvaryumdan çıkartmayın. Akvaryumun diğer sakinlerini öteki akvaryuma aktarın ki, son derece hassas olan Melekler, yer ve ısı değişiminden etkilenip strese girmesinler. Melekler, akvaryumdaki hırçın balıklardan hatta akvaryum camına uygulanan darbelerden bile etkilenirler. Bu tür olaylardan sonra balıkta denge bozukluğu gözlenir. Üreticilerin 'Çarpıldı' dedikleri Melek, suda başaşağı durur.

Birbirlerine kur yapan bir dişi ve bir erkek Meleğin akvaryumuna karmaşık bitkiler koymayın. Su sıcaklığını normalin çok az üstünde tutun. Akvaryuma biraz yağmur suyu ilave edin.

YUMURTALARA YAKIN İLGİ

Akvaryumun belli yerlerine konan birkaç adet düz yüzeyli eşya, içlerine girebilecekleri küçük bir saksı balıklarınızın yuvası olacaktır. Yavruların yumurtadan çıkmaları birkaç günü bulur. Yuvanın içerisinden dışarıya ürkek hareketlerle çıkan ve sonra hemen içeriye kaçan yavruların bu sıkılganlıkları yine birkaç gün içerisinde sona erer. Bu süre içerisinde anne ve babayı yüzde 90 canlı yem ile beslemek gerekir. Arada bir verilecek kuru yemin dibe çökmesi tavsiye edilir. Çünkü Melekler, suyu karıştırıp, dibe çökmüş yem artıklarıyla yavrularını beslerler.

Balıklarınız yumurtadan çıktıklarında baba Melek çevre koruma, anne Melek ise yakın koruma ve beslenme görevini üstlenir. Akvaryumda bulunan başka balık varsa tehlike altındadır. Zira, Meleklerin yavruları olduğu zamanlardaki kavgacılıkları dillere destandır. Bu koruma sayesinde yavruların hemen hepsinin büyümesi sağlanır. Ancak en fazla 30 civarında olan yavruların yine de bir bölümü ilk hafta içinde hayatını kaybeder.

Anne en önde, yavrular ise birer ikişerli sıra halinde annenin arkasından yüzerler. İlk bir hafta, suda tehlike olduğunda annenin yavrularını yediğini sanmanıza neden olacak ilginç hareketler gözleyebilirsiniz. Böyle bir durumda yavrulardan bazıları annenin ağzına doluşacaklardır. Merak etmeyin, anne melek yavrularını yemiyor. Sadece yavrular, ağzındaki bir keseye saklanıyorlar.

Yavrular bir haftalık olduktan sonra baba Melek akvaryumdan alınabilir.

Yavruların beslenebilmesi için ince toz yemler ve ince kıyılmış az miktardaki canlı yemler verilmesi uygun olur. Yavruların annenin etrafından ayrılıp kendi yaşamlarına devam edebilecekleri hissedildiğinde anneyi de ayırabilirsiniz. Bunu yavruların gözle görülür bir şekle gelmesinden, yani 7-8 milime ulaşmalarından anlayabilirsiniz. Yavruları ilk birkaç ay bitene kadar ayrı akvaryumda tutmanızda fayda var.

EĞİTMEN GÖZÜYLE

Zeki köpekler

İNSAN bir alet veya makine almaya kalksa mutlaka en iyisini ister. Ama o komplike makinenin kapasitesinin onda birini kullanacakmış. Ne gam.

Bu olgu çoğu için köpek alırken de karşımıza çıkıyor. Biz mutlaka en zeki olanını istiyoruz. Peki de zeki köpeklerin beklentileri nedir? Biz dört duvarımız içinde onların beklentilerine cevap verebilecek miyiz? Onlar yeterince mutlu olabilecekler mi? Bir kere zeki köpek, zeki insan gibidir. Boş oturmayı sevmez. Hep görev ister, eğer ona yeni şeyler öğretip, iş beklerseniz son derece keyiflenir. Hiçbir şey yaptırmamak onu huzursuz eder.

Zeki köpek yüksek öğrenme kapasitesine sahiptir. Evde kimin ne yaptığını çabuk öğrenir. Elde etmek istediği şeylere insanların zaafından yararlanarak sahip olur. Çevresini çabuk kavrar ve belirli davranışların sonuçları arasındaki ilintileri daha kolay keşfeder. Akıllı bir köpek, evdeki günlük yaşamın da nasıl yürüdüğünü kısa zamanda anlar. Hepimiz alışkanlıklarımızın esiriyiz ve zeki bir köpek ailesinin alışkanlıklarını anlayıp, belirli saatlerde nelerin olacağını bilir. İyi ya ne güzel diyebilirsiniz. Ama bazen içinden çıkamayacağınız problemlerin esiri olabilirsiniz.

Söz gelimi zeki bir köpeğe mama veya özel mamalar verirken kaynağını göstermeyin. Diyelim ki köpeğe peynir vereceksiniz. Buzdolabından aldığınızı görmesin. Onun için buzdolabını açmak çocuk oyuncağı olacak ve dolapta dondurmayı bile mideye indirecektir. Bu köpeği artık evde özgür bırakamazsınız. Zeki köpeğinizi eğitirken çok dikkatli davranmak gerekir. Örneğin bir Alman Kurt köpeğiniz var ve bir gün çocuğunuzun elini onun ağzında gördünüz, yüreğiniz kalktı. Aman tanrım bir gün onu ısırmasın deyip çocuğa ‘Okşa oğlum onu, sakın kızdırma, onunla dost olduğunu göster’ diye tavsiyede bulunmayın. Zeki köpek çocuğun eli ağzındayken okşanırsa bunu bir ödül olarak algılar. Her zaman eli ısırıp okşamak ister. Tersine bir iş yapmış olursunuz.

Zeki köpek kapıları açmayı, mama çalmayı, dışarı kaçmayı çok çabuk öğrenir. Onu zaptedemezsiniz. Siz siz olun köpek alırken iyi düşünün.

Zeki bir köpek mi, yoksa normal mi?

Cihan ÖZYAĞMUR / Köpek Eğitmeni

Siyamseverler İnternet’te buluştu

Cerrahi Uzmanı Dr. Turgay Çetin, Siyam kedisi tutkunlarını, İnternet’te hazırladığı bir sayfada buluşturdu. ‘‘Siyam Kedileri Kulübü’’ adını taşıyan bu sevimli sayfanın mimarı Dr. Turgay Çetin 2 yıldır 'Kedici'. Çok sevdiği kedisi de bir siyam. Dr. Turgay Çetin'in İnternet üzerinde oluşturduğu sanal kedi kulübüne üye olmak mümkün. Siyam sahipleriyle e-mail aracılığıyla mektuplaşmak, kedinize eş aramak da. Hatta bir Siyam kedisine sahip olmak istiyorsanız, ilanlar köşesine başvurabilirsiniz. Kedi hikayeleri, şiirleri, cinsler, sağlık sorunları için ayrılmış sayfalarda dolaşabilirsiniz. İnternet’te dolaşırken Siyam Kedileri Kulübü'ne uğramak isterseniz işte adresi: http://www.geocities. com/Heartland/Park/3303/

KEDİ HİKAYELERİ

Mısır Ordusu kedilere yenildi

Çok sayıda bilim adamı, MÖ 525 yılında Mısır Ordusu'nun kediler yüzünden yenildiğine inanır.

Mısırlılar, İkinci Büyük Kurus'un oğlu Pers Kralı İkinci Kambis'in ordularını Pelusium savaşında püskürtmüşlerdi. İşgalci Persler’in de cesareti kırılmaya başlamıştı.

İkinci Kambis'in aklına parlak bir fikir geldi. Askerlerine, kırları dolaşıp bulabildikleri tüm kedileri getirmelerini emretti. Askerler, Kambis'in delirdiğini sandılar ama emirlerini de yerine getirdiler. Yüzlerce kediyle geri döndüler. Üç gün sonra Kambis, Mısırlılar’ın üzerine bir kez daha saldırdı. Bu kez askerleri, ellerinde kılıçlar yerine havaya kaldırdıkları kedileri taşıyorlardı.

Mısırlılar afallayıp kaldılar. Kedileri tanrı olarak kabul etmişlerdi. Büyük saygıları vardı. Papazlar, tapınaklarda gece gündüz kedileri gözlemler, onların yatma, uyuma biçimlerinden, yürüyüşlerinden, gerinişlerinden, kuyruklarını ve bıyıklarını oynatışından kehanetler çıkartırlardı. Kedilerin mevkii öyle yüksekti ki, ailenin kedisi öldüğünde, evin tüm bireyleri kaşlarını tıraş eder, yas tutardı. Çocukların kollarına kedi silüeti şeklinde dövme yapılır, Kedi Tanrı Bast'ın onu kutsaması sağlanmaya çalışılırdı.

Pelesium savaşından da Kambis, Mısır askerlerinin kediyi kutsal saydıklarını biliyordu. Bu inançları nedeniyle, kedilere bir zarar vermemek için oklarını Kambis'in askerlerine atamadılar. Çaresiz kalmıştı Mısırlılar. Komutanları Psamtik, hiç karşı koymadan teslim oldu. Kambis yoluna devam etti. Kedilerin yardımıyla Memphis şehrini yağmalayıp, İran'a zaferle döndü.

Şişede timsah

Bülent OVACIK

Eminönü'ndeki Çiçek Pazarı'nda gördüm o küçük timsahı.

Boyu iki karıştı.

Ölmüş.

Akvaryumdan çıkartmışlar.

Bir tahtanın üzerine sırtüstü yatırmışlar.

Beyaz karnı kurumuş, matlatmış.

Dükkan sahibine göre, müşterilerden biri, akvaryumuna zehirli bir şey atmış.

Akvaryuma bakıyorum. Timsahın boyu kadar.

Kaç gündür bu akvaryumda yaşıyor merak ediyorum.

'Yaklaşık üç ay' diyor dükkan sahibi.

O akvaryumda. Tam üç ay...

Timsah Mısır'dan gelmiş.

Nil Nehri'nden yakalanmış.

Bir şişeye konulmuş.

Kaçak olarak Türkiye'ye getirilmiş.

Çiçek Pazarı'nda, yolculuk yaptığı şişeden biraz büyük akvaryumunda yaşamını noktalamış.

Yazık.

Sevmek için acı çektiriyoruz.

Sonunda öldürüyoruz.

MEKTUP

Hürriyet Medya Towers / Pet Corner

Güneşli-34544 İSTANBUL

Faks: 0212 677 03 40

e-mail: bovacik@hurriyet.com.tr

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!