Su kayakçıları antrenman yapacak durgun su bulamıyor

Güncelleme Tarihi:

Su kayakçıları antrenman yapacak durgun su bulamıyor
Oluşturulma Tarihi: Haziran 27, 2004 00:11

İzmit yakınlarındaki Sapanca Gölü yaz aylarında ve özellikle de haftasonları su kayakçılarına ev sahipliği yapıyor. İstanbul’dan gelen gençler tekli su kayağı, wakeboard ve çıplak ayakta hünerlerini gösteriyorlar.

Geçen yıl kurulan Sapanca Su Kayağı Kulübü’nde su kayağı öğrenmeye hevesli gençler ders alırken, daha tecrübeliler yeni figürler deniyor. Ancak, özellikle İstanbullu su kayakçıları dertli. İstanbul civarındaki su havzalarında çevre kirliliği endişesiyle sürat motoru kullanmalarına, dolayısıyla su kayağı yapmalarına izin verilmiyor. Federasyonun düzenlediği yarışlar uzak şehirlerde. Bunu protesto eden bir grup yarışlara katılmadığı gibi Federasyon Başkanı Harun Sevinç’in Türkiye Şampiyonası’nı hep memleketi Yozgat’ta düzenlemesinden yakınıyor.

İzmit yakınlarındaki Sapanca Gölü kıyısında güneşli, sımsıcak bir pazar günü yaşanıyor, cıvıl cıvıl bir ortam var. Mayolarını giymiş kızlı erkekli genç bir topluluk bir yandan içeceklerini yudumluyor, bir yandan güneşin tadını çıkarıyor. Su kayağı meraklılarının çoğu İstanbul’dan gelmiş. Çünkü İstanbul’da kurtlarını dökebilecekleri bir durgun su yok. Şimdi Sapanca Su Kayağı Kulübü’nün iskelesinde sabırsızlıkla sıralarını bekliyorlar. Öğleden sonra düzenlenen gösteri niteliğindeki yarışlarda hem kendilerini sınıyor hem de izleyicilere hoş dakikalar yaşatıyorlar. Slalom, wakeboard ve çıplak ayak kategorilerinde estetik görüntüler ortaya çıkıyor. Sürat motorunun arkasında takla atan, slalomda tüm becerilerini sergileyen sporcular seyircilerin alkışını alıyor.

Aslında, Sapanca Gölü’nde yaklaşık 15 yıldır su kayağı yapılıyor. Su kayakçıları daha önce SEKA kampının iskelesinden yararlanıyordu. Geçen yıl Sapanca Su Kayağı Kulübü kurulduktan sonra göl kenarına yeni bir iskele yapıldı. Federasyonun Su Kayağı Sorumlusu Zafer Fırıncı bu sayede daha fazla İstanbullu sporcuyu Sapanca Gölü’ne çektiklerini söylüyor. ‘Yaz aylarında açılan kurslara 40 çocuk katılıyor. Hafta sonları daha çok yetişkinler ders almaya geliyor. Türkiye’de yarışlara katılan 100 sporcumuz var. İstanbul ve İzmit dışında Bodrum, Sivas ve Adana’dan sporcu var. Federasyon olarak her yıl beş yarışma düzenliyoruz. Bu yılki Türkiye Şampiyonası’nın ilk ayağını Yozgat’ta düzenledik. Final ayağını 21-22 Ağustos’ta Sapanca Gölü’nde düzenleyeceğiz.’

Kulüp başkanı Sait Yavuz’un oğlu Ömer Yavuz da (18) su kayağının en sıkı müdavimleri arasında yer alıyor. Slalomla başlayıp daha sonra wakeboard’a geçmiş. Havalar ısınır ısınmaz soluğu gölde alıyor, malzemesini alıp wakeboard’da değişik figürler deniyor. Havalar soğuyana kadar devam ediyor. Hatta iki yıl önce kaymayı bıraktıktan birkaç gün sonra Sapanca Gölü çevresine kar yağmış.

İSTANBUL’DA SU KAYAĞINA İZİN YOK

Türkiye’de su kayağının gelişmesi için büyük çaba sarf eden Hakan Kitapçı’ya (38) göre Sapanca Gölü tüm İstanbullu kayakçıların can simidi: ‘Su kayağı yarışları, özellikle de slalom için tamamen durgun su gerekiyor. İstanbul’da da su kayağı yapacak hiçbir alan yok. Su havzalarında ve Çekmece Gölü’nde izin vermiyorlar. Daha önce İSKİ’den ve Orman Bakanlığı’den defalarca izin istememize karşın bir cevap alamadık. Benzinli araçların bu havzalara girmesi yasak olduğu için bize izin vermiyorlar. Ama bunun da alternatifi var. LPG’li sürat motorları kullanabiliriz.’

Kitapçı, su kayağına gençlik yıllarında yakın arkadaş grubuyla İstanbul’un Anadolu yakası sahilinde başlamış. Şimdi fırsatı bulduğu zaman soluğu Sapanca Gölü’nde alıyor. Bir yandan da su kayağının ayrı bir federasyona dönüşmesi için uğraş veriyor. ‘İnternette mesaj grupları oluşturup herkesi etkinliklerden haberdar ediyoruz. Bu sayede kaç kişinin su kayağıyla uğraştığını da tespit ediyoruz. Ayrı bir federasyon kurma fikri ciddiye alınırsa kimlerin bu sporla uğraştığını söyleyebileceğiz.’

Türkiye’yi uluslararası yarışmalarda temsil eden ilk su kayakçısı Pol Zazadze (33) aktif sporculuktan sonra şimdi antrenörlük de yapıyor. Kendi elleriyle yetiştirdiği Barış Fırıncı 2001’de hocasını geçerek Türkiye şampiyonu oldu. Ama Zazadze 15 yıldır uğraştığı su kayağından kopacak gibi değil. ‘Herkes gibi ben de İstanbul kıyılarında öğrendim su kayağını. Sonra üniversite öğrenimi için ABD’ye gittiğimde birkaç şehirde tekniğimi geliştirdim. Chet Raley gibi şampiyonlarla çalıştım. 1998’de Gürcistan’da slalomda yarıştım. 2000’de Moskova’daki Avrupa Şampiyonası’na da katıldım ama dereceye giremedim.’

Zazadze’nin yetiştirdiği Barış Fırıncı (18) genç yaşına karşın su kayağının yeni yıldızı. Slalomda tüm rakiplerine gözdağı verircesine Sapanca Gölü’ndeki şamandıraların arasından büyük bir beceriyle geçiyor. Sürat motorunun saatte 70 kilometreyi bulan hızına karşın hiç hata yapmadan parkuru tamamlıyor. Sürat motoruna bağlı ipin 18 metreden 13 metreye kadar düşen uzunluğuna karşın altı şamandıranın arasından sıyrılıyor. Barış, 10 yıl önce babası Zafer Fırıncı’nın teşvikiyle kayakları ayağına geçirdiğinden beri suyun üzerinde. 12 yaşından beri yarışıyor. 2000’deki Türkiye Şampiyonası’nda hocası Pol Zazadze’nin ardından ikinci sırayı aldı ama ertesi yıl kürsünün en üst basamağındaydı. Üç yıldır altını boynundan çıkarmadı.

POLİTİK OYUNLAR MI DÖNÜYOR?

Ancak, Türkiye’de su kayağının işleyişiyle ilgili bazı tartışmalar da var. Hakan Kitapçı’ya göre Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu su kayağına yeterli özeni göstermiyor. Örneğin sporcuların büyük bölümünün İstanbullu ve İzmitli olmasına karşın şampiyonanın her yıl Yozgat’ta düzenlenmesi Hakan Kitapçı’yı şaşırtıyor: ‘Sualtı Sporları Federasyonu Başkanı Harun Sevinç Yozgatlı. Bu yüzden şampiyonayı hep memleketinde düzenliyor. Federasyon garip yatırımlar yapıyor. Örneğin hiç su kayakçısının bulunmadığı Adana’da boş duran tekneler var. Başkanlığı süresince İstanbul’a tek bir tekne bile vermedi. Resmi yarışlarda kategoriler yanlış belirleniyor. Bunu protesto ettiğimiz için resmi yarışlara katılmıyoruz.’

İLK ŞAMPİYONA 1966’DA YAPILDI

İstanbul’da bir avuç hevesli 1960’larda su kayağını başlattı. Marmara Yelken Kulübü tesislerinde ilk yarışlar 1966’da düzenlendi. İlk yarışta Kahraman Sadıkoğlu, Taylan Sabuncu ve Mehmet Güven birinciliği paylaştılar. Sonra yarışlar Uluslararası Su Kayağı Birliği’nin kurallarına göre düzenlendi. Ancak su kayağı resmi bir spor dalı olarak 1998’de Türkiye Sualtı Sporları, Cankurtarma, Sukayağı ve Paletli Yüzme Federasyonu’na bağlandı. Federasyon 1998’den beri Türkiye Şampiyonası düzenliyor. Yozgat yakınlarındaki Gelingüllü baraj gölünde 2004 Türkiye Şampiyonası’nda şu sonuçlar alındı. Su kayağı yarışmasında Barış Fırıncı birinci, Ömer Gürsoy ikinci, Uğur Dağbüken üçüncü. Çıplak ayak yarışmasında ise Ömer Gürsoy birinci, Gültekin Özensen ikinci, Kaan Üstündağ üçüncü. Jetski bayanlarda Çiçek Ayşe birinci, Songül Ekici ikinci, Sibel Kök üçüncü, jetski erkeklerde Cenk Sezgin birinci, Cüneyt Abbas ikinci, Cem Abbas üçüncü oldu.

Ayşe Çiçek Güney (22) su kayağıyla yetinmiyor, Yozgat’taki Türkiye Şampiyonası’nda jetskide birinci sırayı aldı. Kış aylarında da snowboard yarışlarına katılıp derece aldı.

TÜRKİYE’NİN SU KAYAĞI ADRESLERİ

Sapanca Gölü - İzmit Atatürk Baraj Gölü - Şanlıurfa Harput Gölü - Elazığ Kürtün Baraj Gölü - Gümüşhane Yozgat - Gelilgüllü Baraj Gölü Seyhan Baraj Gölü - Adana

MALZEMESİ PAHALI

Su kayağı pahalı malzemesi yüzünden herkesin yapabileceği bir spor dalı değil. İkili su kayakları 500 milyon liradan başlıyor. Şimdi çok gözde wakeboard’ların fiyatı 700 milyon liranın üzerinde. Tabii bir de aksesuvarlar var. Su kayağında ip, eldiven, yelek gibi aksesuvarlar kullanılıyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!