Oluşturulma Tarihi: Mart 31, 2005 00:00
Güvenli ve temiz su ihtiyacı, günümüzde en önemli toplumsal sağlık sorunlarından biri haline geldi. Magnezyumca zengin suları tüketenlerde kalp damar hastalıklarına, kalsiyum ve magnezyumu fazla suları içenlerde hipertansiyona daha az rastlandığı gösteren bilimsel bulgular var.TEMİZ ve güvenli içme suyu temini devletin sorumluluğu, denetimi ve güvencesi altındadır. Musluk sularının güvenle kullanmak ve birçok halk sağlığı sorunundan korunmak için klor kullanılır. Suya klor ilavesi (klorlama) su yoluyla bulaşabilen bulaşıcı hastalıkları önlemede kullanılan en yaygın kimyasal yöntemdir. Klorlamanın suyun lezzetini azaltması, su ile yapılan içeceklerin (çorba, çay) tadını biraz bozması dışında pek sakıncası yoktur. Sudaki organik maddelerin, ilave edilen klor ile reaksiyonu sonucu oluşan ‘Trihalomethan’ (THM) maddesi ile ilgili bazı kuşkular ileri sürülse de THM’nin sağlık yönünden ciddi etkileri olduğu kanıtlanmıştır. SERT SUSuyun yumuşak veya sert olması içindeki mineral miktarı ve mineral yapısına bağlıdır. Sert sular daha fazla kalsiyum ve magnezyum içerirken, yumuşak sularda daha fazla miktarlarda sodyum bulunur. Sert ve yumuşak sular arasında anlamlı bir lezzet farkının bulunmadığı kabul edilir. İçindeki kalsiyum ve magnezyum suyun tadını pek değiştirmemekte, sadece demir miktarındaki artışlar suya pas tadı vermekte, içimi biraz güçleştirebilmektedir. Sert sular ısıl işlemlerden geçirildiğinde kullanma kabında kalsiyum ve diğer minerallerin çökmesine yol açan doğal bazı süreçler meydana gelir. Bu kimyasal değişimler sonucu oluşan çöküntülerin doğal olduğunu, sağlığınıza olumsuz bir etki yapmadığını bilmelisiniz. GÜVENLİ SU İHTİYACIŞişe ve damacana sularının tüketiminde ciddi bir artış var. Şişe suyu tüketimindeki artışın önemli bir nedeni ‘daha güvenli su tüketme’ kaygısıdır. Buna tüketicilerin ‘daha lezzetli bir su içme’ ve ‘içtiği su ile sağlığına ek bir yarar temin etme’ istekleri de eklenmektedir. Son yıllarda düzenli ve kaliteli su tüketiminin sağlık yararları üzerine yapılan toplumsal bilgilendirmeler ile su tüketiminde tam bir patlama yaşanmaktadır.İçme sularının temiz ve güvenli olması, en az içerikleri ve lezzetleri kadar önemlidir. Çevre kirliliğindeki hızlı artış dikkate alındığında temiz ve güvenli su temininin önemi daha iyi anlaşılır. Yüzey sularının karışmadığı, kaynağında temiz olan, herhangi bir kimyasal işlemden (klorlama, ozonlama) geçmemiş, mineral muhtevası yüksek suların daha sağlıklı olduğu söylenebilir. Yeterince kontrol edilebilen bir su kaynağından elde edilen, güvenilir şartlarda taşınan ve üretiminde gerekli mikrobiyolojik önlemler alınan sular güvenli sulardır. ETİKETLERİ İNCELEYİNKullandığınız suyun etiketini iyi okumalı, içme suyunuzun kimyasal yapısını, mineral muhtevasını, elde edildiği kaynağın özelliklerini dikkate almalısınız. Market raflarında karşılaşacağınız farklı su markaları arasında şehir suyunun bazı özel işlemlerden geçirilip mineral yapısını değiştirileni, kimyasal ve fiziksel işlemlerle daha kolay içilebilir hale getirileni de, doğal yer altı sularının mineralden zengin türlerini de bulabilirsiniz. ‘SU’DAN DAHA FAZLASISu, içme suyunun içindeki besleyici maddelerden sadece bir tanesidir. Bir başka deyişle su sadece sudan ibaret değildir, kalsiyum, magnezyum, sodyum gibi mineraller de içermektedir. Tükettiğiniz suda aynı miktarda bulunan tek şey ‘su’dur, mineral muhtevaları ise oldukça farklıdır. Sertlik derecesi düşük yüzey sularından üretilen sularda az miktarda olan mineral yükü, sertlik derecesi yüksek doğal mineralli sularda oldukça fazladır.İçme sularının ihtiva ettiği mineral miktarlarının besinsel değerlerini araştıran çalışmalar sürmektedir. Magnezyumdan zengin suları tüketenlerde kalp damar hastalıklarının, kalsiyum ve magnezyumu fazla suları içenlerde hipertansiyonun, yüksek oranlarda kalsiyum ihtiva eden suları tüketenlerde kemik kırılganlığı artışı sorunu osteoporozun daha az rastlandığını gösteren bulgular var. Kahve molalarını su molasına çevirinKahveli dinlenme molalarınızı sağlıklı ‘su molaları’na çevirin. Masanızda, odanızda, iş ortamınızda temiz su bulundurun. Su içmenin farklılık, rahatlık, huzur ve sağlık veren gücünden yararlanın. Suya farklı lezzetler katın. Portakal, limon, salatalık dilimleri, fesleğen, kekik, maydonoz yapraklarının aromaları ile lezzeti farklılaştırılmış yeni tatlar yaratın. Bu çabanız, doğal ve farklı tatlara ulaşmanın keyfi yanında daha fazla, vitamin, mineral ve flavonoid kazanmak anlamına da gelebilir. Sosyal toplantılarda alkollü içecekler yerine su için. Soda, meyve suyu, soğuk bitki ve meyve çayları gibi sağlıklı içeceklere yönelin. Seyahate çıkarken çantanıza su alın! Yürüyüşe çıkarken, otobüse, uçağa binerken yanınıza su almayı unutmayın. Fiziksel aktiviteler öncesinde, aktivite süresince ve sonrasında daha bol su için.Ara öğünlerinize su katın! Saf meyve sularından, meyve suyu-soda karışımlarından daha çok faydalanın. Kafeinli meşrubatlar suyun yerini tutmazKafeinli meşrubatların, kahve, çay ve bazı alkollü-alkolsüz içeceklerin su ihtiyacınızı karşılamada suyun yerini alamayacağını unutmayın. Bu içecekler vücudunuzun ihtiyaç duyduğu suyu sağlamazlar. Taşıdıkları kafein ve alkol idrar miktarını çoğaltmakta, böbrekler yoluyla kaybedilen su miktarını arttırmaktalar. Suyun ve kafein ve alkol ihtiva etmeyen içeceklerin böyle bir etkisi yoktur.
button