Güncelleme Tarihi:
Onur Şenay'ın kurduğu Tiyatro Şenay, "Sadece Arkadaşız" adlı yeni oyunlarının basın toplantısını geçtiğimiz gün Fransız Sokağı'nda yaptı. Toplantının belki de en heyecanlı ismi, oyuncu kadrosunda yer alan eski manken Deniz Akkaya'ydı... 28 Mart günü Kadıköy Halk Eğitim Merkezi'nde seyirciyle buluşmaya hazırlanan Akkaya, stresten mide kanaması geçirdiğini söyledi.
Levent Can, Murat Şenol ve Onur Şenay ile birlikte "Sadece Arkadaşız"ın oyuncu kadrosunda yer alan Deniz Akkaya, önceki gün oyunun tanıtımı nedeniyle düzenlenen basın toplantısına katıldı. Toplantıya arkadaşlarına destek olmak amacıyla Ali Poyrazoğlu da gelmişti. Deniz Akkaya’nın performansıyla ilgili çevresindekilerin şüphelerinin
Tiyatrocu gibi yaşamam lazım
Heyecanı her halinden belli olan Deniz Akkaya ise vereceği büyük sınavın yaşattığı stres nedeniyle mide kanaması geçirdiğini açıkladı: "Biz oyunumuzu bir kez oynadık. Ondan iki gün önce stresten mide kanaması geçirdim. Oyun bittikten sonra da çok fazla konuşamadım. Gelen tebrikleri, alkışları çok fazla algılayamadım. Benim bilmediğim, derin sular burası... Önümüzde 20-25 oyunumuz var. Ben belki de oyun bittikten sonra ne yaptığımı anlayacağım." Tiyatronun hayatına çok şey kattığını belirten Akkaya, sözlerine şöyle devam etti: "Ekip arkadaşlarım ve yönetmenimiz Özdemir Çiftçioğlu bu işin piri... Onların hayatı tiyatro olmuş. Ben ekibimden şunu gördüm; tiyatrocu olmak için tiyatrocu gibi yaşamak lazım. Onlar, mesai saatleri dışında da tiyatrocu gibi yaşıyorlar. Tiyatrocu arkadaşlarıyla görüşüp, gece rüyalarında tiyatroyu görüyorlar."
İki hafta prova yapmadıklarını ve bu zaman zarfında kendini boşlukta hissettiğini söyleyen Deniz Akkaya, oyunun yönetmeni Özdemir Çiftçioğlu’yla bir barda fotoğraflarının çekilmesi ile ilgili ise şunları söyledi: "Oyundan bir süre önce tuhaf haberler çıktığı için Özdemir burada bulunmak istemedi. Çünkü kendisi her zaman tiyatroyla anılmış biri... O haberden sonra üç gün boyunca sabaha kadar benimle telefonda konuştu. Ben 3-4 kez ekipten ayrılmaya karar verdim. Ama bugün burada olduğum için mutluyum. Özdemir benim büyüğümdür, onun adına burada konuşamam. Sadece şunu belirteyim: Tiyatro adına ayıp oluyor. Ben Özdemir’i Ali Poyrazoğlu’nun oyunlarında tanıdım. Bu insanlar benim için çok değerlidir ve ne yazık ki onlarla ilişkilerim bozuluyor."
Oyunun isim babası Ali Poyrazoğlu, "Oyunun adını ben koydum. Herkes oyun adı yazıp getirdi ama hiçbirini beğenmedim. Oyunda herkes ötekiyle olan ilişkisini, Türkiye’de hepimizin kullandığı bir hile olduğu için ’Sadece arkadaşız’ diye geçiştiriyor" derken Deniz Akkaya, özel hayatında bu lafı hiç kullanmadığını belirtti. Oyunda Dicle karakterini canlandıran Akkaya, rolünü şöyle anlattı: "Pek çok kadın, hayatının merkezi olarak kocasını görüyor ve onların ekseninde dolaşıyor. Onu mutlu etmek, güzel görünmek için kuaförden çıkmıyorlar. Ben de oyunda böyle bir kadını canlandırıyorum. Sonunda ’Yeter artık, biraz da kocam beni anlasın’ diyerek evi terk ediyor.
Özdemir cetvelle kafama vurdu
Tiyatronun sabır işi olduğunu belirten Akkaya, "Her provadan sonra bir ses sizi geri geri itiyor. Bu sesi dinlememek lazım. Daha önce yönetmenimiz bizi kameraya çekmişti. Gerçekten korkunçtu! Kendimle ilgili en acımasız eleştirileri o gün yaptım" dedi. Zaman zaman tiyatrodan ayrılmak istediğini de itiraf eden Akkaya, bu düşüncesinden kendisini yönetmen Özdemir Çiftçioğlu’nun vazgeçirdiğini anlattı: "Özdemir iki kere cetvelle elime ve kafama vurunca, kendi kendime ’Buraya kadar geldin. Terbiyesizlik etme’ dedim ve aklımı başıma topladım."
"Biz artık bir aile olduk. Ailemizi yarı yolda bırakamayız" diyen Deniz Akkaya, çocuk oyunları yapmayı istediğini belirtti: "Bu oyunumuz uzun süre devam edecek. Ondan sonra da bir çocuk oyunu yapmak istiyorum. Daha az uyurum, daha disiplinli çalışırım ve televizyon kariyerimle birlikte tiyatroyu da götürebilirim. Buna en güzel örnek Ali Poyrazoğlu... Üç karpuzu bir koltuğa sığdırabilen bir isim o... Ben maddi sebeplerden dolayı dergimi kapatmak zorunda kaldım, yoksa elimi attığım her işi devam ettirebiliyorum. Gerçi tiyatro bambaşka bir şey... Televizyonda yöneticilik, dergi çıkarmak; bunların hepsi ticari işler. Tiyatroyu yaptığımız hiçbir ticari işle kıyaslayamayız. Tiyatro yaşam tarzı olmalı."